Cumhurbaşkanı'nın sorumluluğu!

Yayın Tarihi: 09/04/11 12:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Serhat bekçileri her gecen gün kan kaybediyor...

"Serhat Bekçileri" tanımlaması bize ait değil!

Bazı sendika başkanlarının CTP hükümeti döneminde kendilerine yakıştırdıkları bir söylem...

Dönemin hükümeti sıfır maaş zammı çekince, bazı sendika başkanları başbakan ve bakanları köşeye sıkışıtırıp, 'gidin Ankara'dan isteyin" diye tuturmuşlar!

Yani, dışarıda başka, içeride başka!

Sokakta Ankara'ya 'defol' çekiyorlar, içerde 'biz bu ülkenin serhat bekçileriyiz, Ankara bizi ödemeye mecbur' diyebiliyorlar!

İplikleri pazara çıkınca da önce siyasi partiler, sonra da kamuoyu desteği arkalarından eriyip gidiyor...

...

CTP ve TDP ortak bir karar üreterek 24 Nisan'da miting yapacaklarmış...

Yani 2004 referandumundan tam 7 yıl sonra!

Belli ki daha fazla sendikaların kuyruğu olmak istemiyorlar.

Sendikaların lokomotif oldukları bu platformu da böylelikle dağıtacaklar...

Niçin sadece ikisi böyle bir karar aldı, diğer siyasi parti ve sivil toplum örgütlerini de davet etmediler bilmiyoruz ama artık bu işin fıcırığı çıkmıştır...

Her halde üç ay içinde dört büyük miting yapılan başka bir ülke daha yoktur düşüncesindeyiz...

Bunların yapacağı mitingten de, bizzat biz bir beklenti içinde değiliz...

...

İnancımız odur ki, ülkede yaşanan sıkıntılar eylem ve mitinglerle çözülemediğine göre bunun başka formülleri aranmalıdır.

Bugün UBP hükümeti istifa etse ve yerine başka parti ya da partiler gelse, hiç bir şey değişmeyecek aynı sorunlar yaşanıp havanda su dövmekten başka bir işe yaramayacaktır.

Bundan bir kaç ay önce yazdık bir kez daha hatırlatmakta yarar var;

Sevsek de sevmesek de, siyasi çizgilerimiz kesişmese de ülkede yaşayan hiç bir kesimi dışlamak gibi bir lüksümüz olmayan bir sürecin içinden geçmekteyiz.

Bu sancılı dönemde ne kadar çok siyasi oluşum ve sivil toplum örgütü taşın altına elini eşit bir şekilde sokarsa, ülkenin sil baştan yapılanması o kadar daha kolay olacak ve en azından toplumsal huzurumuz bu kadar bozulmayacaktır.

...

Daha önceki sıkıntılı dönemlerde Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş ile 2. Cumhurbaşkanı Talat'a da sıraıs geldikçe defalarca çağrıda bulunduk...

Şimdi de seslenme sırası Sayın Eroğlu'na geldi...

Ülkenin en tecrübeli siyasetçilerinden birisi olarak inancımız odur ki ülkede yaşananlardan zevk almıyordur.

Ama sırf izlemek ve bir kaç demeçle geçiştirmek yetecek gibi değil.

En azından denemelidir, birbiriyle hır gür olan ülke insanını, sorunların bir şekilde çözümü için, bir çatı altında toplama görevi artık onundur.

Başarılı ya da başarısız olur o ayrı bir konu...

Ama oturduğu o yüce makamın görevleri arasında ülke insanının yararına her türlü görev ve sorumluluk mevcuttur...

Okur görüşü
"Yeni bir sendika, yeni bir Hür- İş"

"Sayın Özadam,

Bir Hür-İş sendikası üyesi olarak, sendikamızın esas meydanlarda olması gereken bu günde bir köşeye sinip kalmış olmasından dolayı büyük bir utanç içindeyim. İlk başta sendikadan istifa etmeyi düşündüm. Fakat daha sonra asıl yapmam gerekenin Hür-İş'te kalıp yönetimi değiştirip, gerçek sendikacılardan oluşan bir sendika haline dönüştürmek için uğraşmak olduğuna karar verdim..."
(Funda-Lefkoşa)


Okur Görüşü
"Kopacak fırtınanın habercisi!"

"Sevgili Levent Özadam,

7 Nisan tarihli 'Dağ Tavşan Doğurdu' isimli yazınız çok güzeldi tebrik ederim. Siz kabinede fazla bir değişiklik olmadığını görünce şaşırdınız ancak toplum olarak bizler ise Başbakanın yürekli davranıp istifa etmediğini gördüğümüz zaman şaşırdık. Yeni bakanlara gelince 'şaka gibi' benzetmesi yapsak herhalde yalan olmaz. Hiçbir planlama programlama yapılmadan, tamamen kişilere özel bir kabine oluşturulmuş.
Başbakan Küçük kabineyi açıkladıktan sonra gelen gök gürültüsünün ardından "bu sefer tamam kabine bereketli geldi" yorumunda bulunmuştu. Oysa Başbakan Küçük işaretleri daha dikkatli okumalı çünkü o gök gürültüsü ancak "bundan sonra kopacak fırtınanın habercisi" olur..."
(Sessiz çoğunluk)

Kurtuluş Lisesi

10

Atletizmde erkekler ve bayanlarda şampıyon oldular

Kamu-İş

9

Tüp gaz zammana tepki koyan tek örgüt olurken diğerleri bu konuda uyudu

YDÜ

8

Ülke çapındaki kanser tarama etkiniliğine koyduğu katkılardan dolayı

Efkan BİLGİ

KKTC Tanıtma D.Bşk

1

Facebook paylaşım sitesinde hakaret ve tehdit içeren yayınları nedeniyle tutuklandı

Osman HACIEMİN

Gümrük Memuru

1

Evrak sahteleme ve yolsuzluk suçlamaları nedeniyle tutuklandı

İnat

Bir gün üç arkadaş birbirlerine ne kadar inatçı olduklarını ispatlamaya çalışıyorlar ve herkes en çok inat ettiği anısını anlatıyormuş.
Birinci inatçı anlatmaya başlamış: "Bir gün evi telefonla aradım, hanım alo demedi, ben de cevap vermedim, telefon sabaha kadar açık kaldı" demiş. İkinci inatçı "O da bir şey mi?
"Ben bir gün eve geldim, kapıyı çaldım, hanım kimsin demedi, ben de kim olduğumu söylemedim, sabaha kadar kapının önünde yattım"
Üçüncü inatçı " O da bir şey mi" demiş?
Biz evlendiğimizde karım bana dokunmadı diye ben de ona dokunmadım ve hala daha da dokunmuyorum" demiş.
İki inatçı birden; "Olur mu yahu sizin iki tane çocuğunuz var" demişler. İnatçı; "İnat ettim onları da sormadım" demiş.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları