Çete üyeleri bir adım öne çıksın!

Yayın Tarihi: 21/04/11 12:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

UBP parti meclisi toplantısı belki de ülkenin önünü açacak, radikal kararlar alınmasına da öncülük edecek kadar önemli söylemlerle doludur.

Kabinenin değişmesiyle yaşanan kargaşalar UBP'yi bağlar...

Ama açıklamalar üzerinde durulmayacak iddialar değildir.

Başbakan'a küskün ve kızgın olabilirler ama kendini başbakanın yakını olarak tanıtıp, ülke insanını, yatırımcıyı ve iş adamını haraca bağlayanlar konusu, basında deşifre olduğu halde yalanlanmadığına göre de artık doğruluğundan kimsenin kuşkusu olmaması gerekir.

Bu çeteler Eroğlu döneminde de vardı, ama işlerini daha ustaca yaparlar ellerine yüzlerine bulaştırmazlardı.

Sayın Küçük'ün çevresini sarmalayanlar ise belli ki daha sabırsız ve kısa zamanda çabuk köşeyi dönme telaşı içindeler.

Ne zaman ülkeye yeni bir yatırımcı gelse, nerede bir ihale olsa, ne zaman devlet kaynakları söz konusu olsa bir elin parmaklarını sayısını geçmen sayıdaki aynı isimler çıkıyor karşımıza!

İçlerinde partili olan var olmayan var...

Ama Başbakan üzerinde etkili oldukları kesin!

Zaten bunlara parti içinde de 'çete' denmese de 'iş bitirici' diyorlar ve bunlar başbakanda da, bakanlardan da daha nüfuslu kişiler...

Yeter ki işinizin takibini bunlara verin, yapamayacakları bağlantı, çözemeyecekleri sorun olamaz!

Yine işin asıl sıkıntısı siyasetin kendinde yatıyor;

Devlete çöreklenen bu simsarlar yeni mi türedi, tabi ki hayır!

Yıllardan beridir vardırlar ve siyaset bu kalitede kaldığı sürece de olmaya devam edeceklerdir.

İşin garibi, bunların dillendirilmesinin bakanlık elden gittikten sonra ya da bakanlık alamadıkları için yapılmasıdır.

Yani hükümet içinde herkesin keyfi gıcır olsa, isteyene bakanlık isteyene bilmem ne kadar istihdam kontenjanı verilmese, çeteler dile getirilmeyecek ve çürümüş sistem devam edip gidecektir.

UBP'nin son parti meclisi toplantısını iyi okuyabilirsek bundan yararlanmak, yapılan hataları görmek ve çarpık sistemi yeniden inşa etmek olasıdır.

Ama sırf siyasi erk uğruna yaşanan çete ve haraç düzenine göz yumulmaya devam edilirse, bunun da sorumlusu buna çanak tutanlar olacaktır.

KKTC Telsim Genel Müdürü Ahmet Ulubay:
"Amacımız kavga değil şirket menfaatini korumak"

"Levent Bey,

Bugün (dün) şahsıma hitaben yazdığınız mesaja istinaden bir açıklama yazma ihtiyacı hissettim.

Göreve ilk başladığım günden itibaren, abonemize ve Kıbrıs Türk halkına karşı gizli bir ajandam olmadı. Hep açık ve şeffaf iletişimden yana oldum. Basın toplantısını da, yine bu yaklaşımla düzenledim. KKTC'de ilk kez ve daha uygunu olmayan tarifeyi hizmete sunmamıza rağmen, diğer operatörün "en avantajlı biziz" ilan ve mesajlarını sürdürmesi ve aboneye sunduğu paket rakamlarının dışında, paylaşmadığı 3 TL sabit ücret uygulaması ile halkı yanıltması üzerine şeffaflık adına bir açıklama yaptım. Bu yaklaşımımın sizin tarafınızdan, kavga başlatmak adına algılanması, benim açımdan üzücüdür. Çünkü benim sizi tanıdığım kadarıyla, siz, etik değerlere önem veren ve halkın yanıltılmasına en karşı olan gazetecilerin başında geliyorsunuz.

Bu nedenle, benim diğer operatöre yönelik olarak, temsil ettiğim şirketin ve bu şirketin genel müdürü olarak haklarımızı korumak ve halkın yanıltılmasını önlemek adına yaptığım açıklamaların, sizin tarafınızdan amacına uygun olarak algılanmasını dilerim.

Konuyu bilgilerinize sunar, çalışmalarınızda başarılar dilerim..."
Ahmet ULUBAY
GENEL MÜDÜR

Okur Görüşü
"24 Nisan iradesi mi kaldı?"

"Sayın Özadam,

CTP ve TDP'nin 7 sene önceki 24 Nisan iradesini ayakta tutmak için yapacakları miting kararını duyunca hayretler içine düştüm.
Sözüm Soyer ile Çakıcı'ya dır. Kıbrıs Türkünün artık 24 Nisan iradesi diye bir ruhu kalmamıştır.

Miting yapacaksanız da gidip Rum kesiminde yapmanız ve önce onları razı etmeniz gerekmektedir.

Lütfen gülünç duruma düşmeyin, bizi de düşürmeyin"
(Hasan ARISOY)

Hapis cezası

Kadın, gece yarısı yanından kaybolan kocasını bulmak için kalkar. Evde yalnızlık içinde, aşağıdan bir ses duyar. Aşağı iner ve tekrar dinlemeye başlar, ama kocasını bulamaz.
Biraz daha aramak için aşağı depo'ya iner, orda kocasını dizleri üstüne çökmüş, duvara dönmüş ağladığını görür... Ve merakla sorar:
- "Kocacığım, neyin var, ne oldu ?" Kocası:
- "Hatırlıyor musun, Baban bizi beraber yakaladığında bir soru sormuştu, ya evlenirsin ya da 20 yıl hapis çekersin."... Kadın şaşırarak:
- "Eeee ne oldu?" Adam:
- "Bugün, hapisten çıkmış olacaktım"

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları