Ambargo bahane!

Yayın Tarihi: 03/05/11 12:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Türkiye'de 2011 yılı 'Kuzey Kıbrıs', KKTC'de de 'Çevre Yılı' ilan edildi...

Yılın ilk dört ayını geride bıraktık, beşinci aya girdik...

Elle tutulur tek bir faaliyet bile yok!

Devlet sanatçımız Rüya Taner'in Samsun'da verdiği konser dışında...

Bu nedenle Samsun'dan ne kadar turist alırız bilemeyiz ama, yine de ilk ve tek olduğu için olumludur tabi ki...

Turizmin başına geçen her yeni bakan ' 1 Milyon turist getireceğiz' diye gaza gelip atıp tutuyor ama, turizm örgütleri bunun aksini söyleyip, 1 milyon turist için alt yapımızın bile olmadığı gerçeğini haykırsa da dinleyen yok!

Aman 1 milyon turist gelsin de ne olursa olsun diyeceksek, onu bilemeyiz...

Eskiden ulaşım sorunumuz var diyerek bu işin içinden sıyrılıyorduk ama şimdi havayolu şirketleri de ardı ardına gelmeye başlayınca, bakalım bu sefer neyi bahane göstereceğiz, merak konusu...

Artık belli olmuştur ki turizmi çok ciddi olarak devlet politikası haline getiremezsek ki bunun için de umutlu olacak hiç bir gelişme yoktur, daha nice turizm sezonlarını geride bırakacak ve öncü sektör olmasına rağmen gerekli geliri elde edemeyeceğiz...

...

Bakanlar gelir ve ilk gün heyecanı ile umutlu konuşurlar...

Sonra vaatler boşa çıkar ve şu ambargo ve izolasyonlar nedeniyle istediğimiz sayıya bir türlü ulaşamadık derler...

Koskoca bir yalandır bu!

İş bilmezliğin, beceriksizliğin, basiretsizliğin daniskasıdır...

Evet, görünüşte ülkeye ambargo uygulanır ama bunu kırmak da bize düşer...

Sivil Savunma Teşkilatı'nın yaptığı gibi...

Onlar sadece ülkedeki olası doğal afetlerde güvencemiz değil, gönüllü turizm elçimiz gibi çalıştılar bu sene de...

Başta Türkiye olmak üzere, İngiltere, Almanya, Avustralya, Azerbaycan, Ukrayna, Kırgısiztan, Endonezya, Nepal, Makedonya, Umman, Brezilya ve Umman'dan yüze yakın konuğu ağırladılar...

Bu ülkelerin üniversitelerinden öğrenciler, tanınmasa da, ambargolar altında olsa da geldiler ve KKTC'de ortak tatbikat yaparak, dünyada hiç yapılmayanı gerçekleştirdiler, bir kez daha...

Bunlara bir de KKTC'de yaşayan İngiliz vatandaşları katılınca tam bir renk cümbüşü vardı tatbikat alanında...

Doğal afetlere karşı yardımlaşmanın yanısıra, ambargo zincirlerini de tek tek kırarak kucaklaştılar, Kıbrıs Türkünün sıcaklığını gördüler...

Ve giderken de göz yaşlarıyla uğurlandılar...

Dedik ya, ambargo ve izolasyon bahane!

Yürekten istenildiği an, zincirleri kırmak, hem de sembolik maliyetlerle, Kıbrıs Türkünün adadaki varlığını göstermek, hiç de zor bir mesele değil...

Milyon dolarları boşa harcayıp ülke turizmini yeteri kadar tanıtamıyorsak, en azından bu yürekli insanları örnek almayı deneyin...

Onlardan öğreneceğiniz çok şeyler var...

Okur Şikayeti
'Bu düzenden utanıyorum'

'Sn. Özadam; Hava koşulları nedeni ile ertelenen Girne ve Güzelyurt'taki 23 Nisan törenlerini 30 Nisan 2011 cumartesi günü 20 Temmuz Stadyumunda izlemeye giden birçok veliden sadece birisiyim. Törenler zaten bir hafta öncesinden 30 Nisan'da yapılacağı belliydi.Her veli gibi bizde çocuğumuzu izlemek içın o gün oradaydık. Çocukları izlemek için oturmak istediğimiz de bir de ne görelim: Oturacağımız plastik sandalye koltukların uzerınde en az bir aylık pislik vardı. İki parmak toz katmanınının üzerine mecburen oturmak zorunda kaldık. Sadece toz olsadı iyiydi yenmiş çekirdek kabuklar her taraftaydı. Tedbirsizce gittiğımizden dolayı o pisliğin üzerine oturmak zorunda kaldık bütün veliler.

Soruyorum sıze çok mu zordu acaba bir lastik çekilip bir gün önceden o plastiklerin yıkanması . Yani her yer mi boyle olacak. Salla başını al maaşını ne zaman bitecek. Tertemiz giyinip gittiğimiz törenlerden leş gibi ayrıldık. Bir vatandaş olarak bu düzenden utanıyorum. Saygılar..'
(Kezban- Girne)

Okur Görüşü

'İlk yağmurda bütün evleri su basacak!'

Sevgili Levent bey,

Bu gün çok temel ve kilit bir noktadan girerek bir eleştiri ve uyarı yapacağım. Esastır; eğer kamuya ait bir işi ihale açarak yaptıracaksanız, önce bir teknik şartname hazırlayarak, yaptıracağınız işi tanımlarsınız ve ihale sonuçlandığında da teknin birimlerinizdeki sürekli mühendislik kadrolarınız bu teknik şartnameyi ellerine alarak yapılan işi kontrol ederler ve müteahit firmalar teknik kısımdan verilen şartnameye uygun olarak yapılmıştır yazısı ışığında, maliye ile ilgili birimdeki ita amirinin ödeyiniz imzasıyla ödenirler.

Ülkemizde yaptırılan işlere baktığımda çoğu kez; mühendislik hatası olan ve saç baş yoldurtan şeyler görüyorum. Bunlardan birini kaydetmeden edemedim. Belediye asafalt dökecek; defaten eskiyi kazımadan döker gider. İşte bu yüzden yol seviyesi evlerin oturduğu zeminden yükseğe çıkmış. Bir sokaktan geçtim; kaldırımları yapılmış, inanılır gibi değil, adeta bırakılan girişler sokakta birikecek bütün suyu "Git eve gir!" komutuyla evlere yönlendiren birer huniye dönüşmüş.

Böyle mühendislik hatası olamaz! İlk yağmurlarda bu sokaktaki bütün evleri su basacaktır. Sokak sakinleri işin farkında mıdır, belediyenin teknik ekipleri kontrollerini yapıyor mu? Bilmiyorum. Uyaralım belki işe yarar.
(Mehmet BARIŞSEVER)

Üç dernek, üç başkan!

Okur soruyor, dernek başkanları niçin yıllardır hep aynı isimlerden oluşuyor diye...

Değişime dernek ve örgütlerden başlamak lazım diyen okur devam ediyor;

Erol Şeherlioğlu, yıllardan beridir Tıp-İş'in başında halen devam ediyor.

Fatma Azgın, genç kızdı Eczacılar Derneğinin başına geçti aynen devam ediyor...

Mehmet Avcı, dernek kuruldu kuruları Trafik Kazalarını Önleme Derneği'nin başında...

Dernek ve örgütlerin iç işlerine burnumuzu sokmak istemeyiz ama, okur duyarlı okur meraklı!

Bize de sadece onlara tercüman olmak kalıyor...

Usta papaz…

Papaz pazar ayininde vaaz veriyormuş.
Vaazın konusu zinaymış.
Papaz,
- Sakın zina yapmayın bu çok büyük günahtır, zina yaparsanız yer gök titrer!Ancak bu vaazı verirken ön sıralarda oturan bir körpeye de gözü takılmış.
Birkaç gün içinde kızı yatağa atmayı başarmış.
İşi bitirdikten sonra kız,
- Papaz efendi, pazar ayininde zina yaparsanız yer gök titrer dediniz, oysa ben dikkat ettim az önce ne yer titredi ne gök bu nasıl olur ki?
Papaz sırıtarak,
- Sen bilmezsin kızım, erbabı yaparsa yorgan bile titremez!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları