Sistemi yaratanların şikayet hakkı olamaz!

Yayın Tarihi: 04/05/11 12:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Başbakan İrsen Küçük, kabineye giremeyip de dışarıda kaldğı zaman ne demişti;

"Bunlar acemiler mangası, bu ülkeyi yönetmelerinin imkan ve ihtimali yoktur..."

Yalan da değildi hani, devleti ve bürokrasiyi bilmeyenler ansızın kendilerini bakanlık koltuğunda bulmuş ve buna bir de siyasi egolar eklenince, yeni kabinenin iş yapamayacak olduğu o zamandan belli olmuştu...

Sonra Eroğlu'nun Cumhurbaşkanı olmasından sonra siyasi çizgide büyük değişimler yaşandı ve bakanlık alamadığı için yakınan sayın Küçük, hızlı bir yükselişle hem partinin başına hem de ülkenin yönetimine geçti...

UBP, iktidar olduktan sonra iki seneden fazla zaman geçti...

Şu anda kabinede bir gençlik hareketi var, ama yeterli mi bizce değil!

Karanlık bir tünelin içine giren Kıbrıs Türkü ileriye doğru baktıkça da ne bir ışık görüyor ne de bir umut...

Toplumun tel tel dökülen tüm sektörleri, sivil toplum örgütlerindeki hoşnutsuzluk ve insanımızın birçoğunun psikolojik sağlığını kaybetmesi gençlik hareketinin de aslında çok başarılı olamadığının bir göstergesi...

...

Kıbrıs Gazetesi iki gündür eski siyasetçileri manşete çekip konuşturuyor...

Okuduklarımıza göre onlar da mutsuz, onlar da umutsuz!

Hiçbirinin ne gelecek ne de maddi sorunu yok, küplerini zamanında doldurmuşlar ama modaya uymuşlar ve çoğunluğun mutsuzluğuna ortak olmuşlar.

Belki iş ola, belki de yürekten açıklamalardı!

Ama onların "bizim dönemde ülke daha iyi yönetiliyordu" diyerek kendilerini bulunmaz Hint kumaşı olarak göstermeleri sadece bizim değil, birçok okurun da asaplarını bozacak cinstendi...

...

Doğrudur, bu hükümet başarısızdır, halkın sorunlarına köklü çözümler üretmekten uzaktır, vaat ve söylemlerden başka hiç bir icraata imza atmamıştır ama ülkenin şu an yaşadığı sıkıntılı dönemin de tek sorumlusu değildirler...

Ülkede şu anda yaşanan, geçmişteki hantal yapının modernizasyon edilmesine yönelik çalışmaların sancısından ibarettir.

Ve bu kötü gidişatın sorumlusu ne yazık ki eski düzenin yaratılmasının temelini atan işte o eski politikacılardır.

Genç yaşta emeklilik hakkı getirip, bunu kötü bir gidişat olduğunu göremeyenlerdir.

Siyasi rant uğruna kamu çalışanına önce 13. Maaş, sonra da peşin ödemeyi getirenler, şimdi şikayetçi olan eski siyasiler değil midir?

Rum mallarını, eşe dosta dağıtan, Güney'de hiç bir malı olmadığı halde, çeşitli tezgâhlarla binlerce dönüm araziyi partiliye peşkeş çekenler onlar değil midir?

Üçlü kararname ile atamalar yapıp, şimdi müşavirler ordusunu oluşturanlar, yine eski siyasiler değil midir?

Bütçe açıklarını kapatmak için, üretim yerine tüketimi destekleyenler, her aybaşı Ankara'dan valizlerle para getirip maaş dağıtanlar onlar değil de kimdir?

Partili olmayanlara iş, aş ve ülkede yaşam hakkı tanımayanlar, görüşleri farklı diye, bazılarını vatan haini ilan edenler, bu konuda Türkiye hükümetlerine gammazcılık yapanlar, eski kayarlanmış politikacılar değil midir?

Vatan haini edebiyatı yapıp, Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportunu bu ülkede daha kapılar açılmadan kim almıştır, bunlar deşifre edilince basını mahkemeye verenler ve tehdit edenler kimlerdir?

...

Ülkemizde yaşanan asıl sorun siyasilerin genç ya da yaşlılığı değil, öncelikle insan sevgisinin her geçen gün azalmasından başka bir şey değildir.

Halkın seçtiği ister yaşlı ister genç olsun çoğu siyasiler, aldıkları oyun hakkını verecek yerde, bir dahaki seçimlerde nasıl kazanırım gailesine düşmüş ve eskisi de yenisi de bunu kendine ilke edinince, kaçınılmaz son gelip de kapıya dayanmıştır.

İster genç, ister yaşlı siyasetçi olsun, kafalardaki siyasi hırs ve ihtiras, koltuğu kaptırmama düşüncesinin hakim olduğu sürece, politikanın geleceğinin bundan daha iyi olacağını hiç kimse düşünmesin!

Okur Görüşü:

"Ülkeyi 99 seneliğine Türkiye'ye kiralasınlar!"

"Sayın Özadam,

Hükümetlerin ülkeyi layıkıyla yönetememelerinin, partizanlık v e popülizmde ısrarcı oluşları, halkımızı çileden çıkarmış ve gelecek endişesine sevk etmiştir.

Ülkeyi yönetenler, kendi iradelerini tamamen Türkiye hükümetine bırakıp işin kolay yanını seçmişler ve bu da ülke insanımızı infiale sürüklemiştir.

Hükümete, hatta mecliste sandalyesi bulunan tüm siyasi partilere öneriyorum; Biz yönetmeyi beceremedik, Türkiye yönetsin diye ülkeyi en kısa zamanda Türkiye'ye 99 yıllığına kiralayarak pek ala ki bu işten sıyrılabilirler!

Kıbrıs adası zaten kiralanma tecrübelerine alışıktır ve tarihe bakıldığında da bu kolaylıkla görülür.

Bundan hiç bir kaybımızın olmayacağından, en azından şimdiki durumumuzdan çok daha iyi yerlerde olacağından kuşkumuz yoktur. Saygılar..."
(Mustafa – MAĞUSA)

Kontenjan

Hayvanat bahçesinde duran yaşlı bir aslanla, özgür olan genç bir aslan arkadaş olmuşlar.
Genç aslan, "artık yiyecek peşinden koşmak istemiyorum" diyerek, hayvanat bahçesindeki yaşlı aslandan, kendisini de hayvanat bahçesine aldırmasını istemiş.
Birkaç gün sonra, genç aslan da hayvanat bahçesine kabul edilmiş.
İlk gün yemekte, yaşlı aslana et, genç olana muz gelmiş.
Aynı şey ikinci gün de olmuş. 10-15 gün yemekler böyle olunca, genç aslan artık sıkılmış ve yaşlı aslana sormuş:
-"Niye sana yemekte et veriliyor da bana muz veriliyor?"
-"Vallahi boşta aslan kadrosu yoktu, bakıcılarla konuştum, seni maymun kontenjanından işe aldılar..."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları