"Seçim mafyacıkları!.."

Yayın Tarihi: 14/05/11 12:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde barajı yakalayacak rakamı bulamasa da büyük bir çoğunluğun yeni bir siyasi oluşum beklediği bu süreçte Tahsin Ertuğruloğlu ve yakın arkadaşları büyük bir heyecanla parti kurma çalışmalarını sürdürüyorlar ve son noktaya geldiler.

Hatta partinin isminin ne olacağı da aşağı yukarı belli oldu ama söz verdiğimiz için yazmıyoruz.

Biraz uzun sürse de çok titiz bir çalışma sonucunda partinin tüzüğü hazırlandı, buna ek olarak bir de manifesto yazıldı.

Çok yakında bunların tümü de kamuoyuna açıklanacak.

Ertuğruloğlu ve ekibinin hedefi tamamen siyaseti sil baştan yaratmak.

Popülizmin ve partizanlığın yaşanamayacağı yeni bir sisteme imza atmak.

Bunu başarmak böyle bir süreçte hayal gibi görülse de, dünyada yaşanan tüm büyük olayların aslında hayalle başladığını unutmamak gerek.

Merkez sağ ve merkez sol oyları bir çatı altında toplamayı düşünen Ertuğruloğlu, aslında tam olarak isimlendiremese de AK Parti modeli bir siyasi oluşum peşinde.

Ertuğruloğlu, UBP üyesi olduğu dönemde parti içi çekişmelerden çok çekmiş olsa ki bunları parti içi küçük mafyacıklar olarak değerlendiriyor.

Tamamen particiliğe değil adamcılığa hizmet eden bu sistemin UBP'de sistem haline dönüştüğünü söyleyen Tahsin Ertuğruloğlu parti içindeki seçim mafyacılıkların seçimlerde tamamen adamcılığa oynadığını, kişileri vekil yaptıktan sonra bakan yapma süreciyle devam ettiğini ve bakan olduktan sonra da kişilere özel hizmet verilerek, devlet kaynaklarının kişilere yönlendirildiğini, bu yüzden de UBP'nin önemli bir kemik oya sahip olduğunu iddia ediyor.

Tahsin beyin partisini kurma aşamasındaki en büyük sıkıntısı, kendisine gönül veren ve destekleyen kişilerin bunu açıkça gösterememesi!

Çünkü nereden bakılırsa bakılsın bu kişilerin de devletle ve hükümetle en azından bir iş ilişkisini olması, kişilerin cesaretini kırıyor ve şeffaf olmalarının önüne geçiyor.

Gördüğümüz kadarıyla Tahsin Ertuğruloğlu'nun 'Eroğlu' takıntısı da devam ediyor…

Çünkü Taysin bey, şu anda Saray'da olsa da Eroğlu'nun parti içinde çok güçlü olduğunu, Başbakan Küçük'ü de yıpratmak için perde gerisinde faaliyetlerde bulunduğuna inanıyor.

Onun için hedefi sadece hükümet değil, Saray da bunun içinde ve hatta ilk hedef olarak orası belirlenmiş.

Başkanlık sistemine geçmenin şart olduğunu da inanan Ertuğruloğlu, AK Parti ile olan yakın ilişkilerini de yalanlamıyor ve buradaki her adımından Ankara'nın da haberi olduğu yönündeki iddialara sadece gülerek cevap veriyor…

Okur Görüşleri

"Bakan Dürüst de özel ders veriyordu!.."

"Bakan Dürüst öğretmenlik hayatı boyunca evinde Güzelyurt"un çocuklarının büyük çoğunluğuna özel ders verdi. Bugün özel derse karşı çıkması doğasına aykırı olur. Milletvekilliği süresince de mecliste bir defa bile eğitim konusunda görüş bildirmemiştir. Sadece narenciye ve narenciyecim diyerek altını doldurmadan duygu sömürüsü yapmış bir bakandan eğitim konusunda nasıl bir icraat beklenebilir ki…"

"Yakındır temizlenecek...

Bu Rant/Çıkar ilişkisi üzerine kurulu düzen değişecek....

Ama nasıl... Bunu kim temizleyecek... Size CTP UBP kavgasına tutuştukça bunu Türkiye'den başka kimsede temizlemez.
Her fırsatta Türkiye verip veriştiren ey Kıbırlı Türkler.

Siz kendi evinizi temizlemezseniz, çeki düzen vermezseniz, birileri çeki düzen verir. Verecektir de.

Sırf namusuyla iş yapan azınlık içinde olsa verilmelidir. Verilecektir de o çeki düzen…"

"Kemal Dürüst bu ülkenin değil sadece kendi partisi ve yandaşlarının bakanıdır. Özel dersler nedeniyle eğitim camiası büyük yara almış, öğretmenler birbirine girmiş, dershaneler çeteleşmiş ama bir bakan bunları hala görmemezlikten gelmektedir. Bakanı da hükümeti de ülkede daha fazla kaos ortamı yaratmadan istifa etmeye çağırıyorum. Kendileri gitmezse gidişleri CTP'ninkinden de kötü olacaktır…"
(Murat-LEFKOŞA)

"Kabineye girdiği ilk günden beri işi sadece şov yapmak olan ve hiç mi hiç o makama yakışmayan bir bakandan başka ne beklersiniz. Aslında ilk gitmesi gereken bakandı son değişimde. Ben bir UBP'li olarak bunu düşünüyorsam gerisini düşünmüyorum…"
(M.A.- LEFKOŞA)

Delikanlı maymun…

Maymun kurmuş çilingir sofrasını ormanın orta yerine, külhanbeyliği yapıyor.
O sırada zürafa oradan geçiyormuş, sormuş:
- "Vay maymun Kardeş, nasılsın?"
—İyiyim be anam, içiyorum içiyorum aslanı dövüyorum."
Zürafa tırsmış ve uzaklaşmış. Derken Zebra geçmiş, o da sormuş:
- "Selam maymun abi, ne var ne yok?"
—N'olsun be gülüm hep ayni; içiyorum içiyorum aslanı marizliyorum."
Zebra da uzaklaşmış oradan. Bu kez köstebek, geçerken sormuş:
- "Maymun ya naber?"
—İyilik koçum içiyorum içiyorum, Allah ne verdiyse girişiyorum aslana!"
Köstebek de sıvışmış.
Ancak böyle böyle derken, olanlar aslanın kulağına gitmiş ve aslan o tarafa doğru yola koyulmuş. Çıkmış maymunun karşısına:
- "Eee anlat bakalım maymun efendi, ne var ne yok?"
Maymun hemen kendine çeki düzen vererek yanıtlamış:
- "N'olsun be abi, içiyorum içiyorum abuk subuk konuşuyorum."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları