Arz talep meselesiymiş!

Yayın Tarihi: 17/05/11 12:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Okur meraklı, yazdığımız ve takip ettiğimiz olayların gelişim ve sonucunu öğrenmek istiyor.

Biz de elimizden geldiği kadar hem olayları takip ediyoruz, hem de okurun merakını gidermek için bu köşeden bilgilendirme yapıyoruz.

Dershane değiştirdiği için öğretmenleri tarafından baskı altına alındığını iddia eden lise öğrencisinin aynı zamanda öğretmen de olan velisi kızının hakkını aramaya devam ediyor.

Her ne kadar dershane mafyasına karşı yalnız kalsa da, sonuna kadar da gitmeye kararlı görülüyor.

Çünkü evladına bir haksızlık yapıldığına inanıyor, geleceğinin tehlike altına atılmasından dolayı endişeleniyor.

Velinin şikayetçi olduğu iki öğretmenle de yüz yüze görüştük.

İsimlerini burada yayınlamamamıza rağmen büyük rahatsızlık duymuşlar.

Ailenin ve arkadaşlarının soru yağmurundan dolayı bunalmışlar.

Bu iki öğretmen geçen yıla kadar bir özel dershanede okul saatleri dışında çalıştıklarını kabul ediyorlar.

Ama söz konusu kız öğrencisine baskı konusundaki yazdıklarımızı kabul etmiyorlar, aksine hem öğrenciye hem de veliye suçlamalar yapmaya devam ediyorlar.

Her ikisine de sorduk, bu öğrenci ve veli ile bizim de olduğumuz bir ortamda yüzleşir misiniz diye?

Bir gün sonra cevap verdiler ve avukatlarına sorduklarını, uygun bulunmadığını bu yüzden bunun gerçekleşmesinin mümkün olmadığını ifade ettiler.

Biz de saygı duyduk!

Bakanlık ise bu konuda ses vermemeye kararlı görülüyor.

O kadar yazdık, suçlamalarda bulunduk, siyasi rant uğruna bir öğrenciye bile sahip çıkamadıklarını iddia ettik ama ne gariptir ki bu konuda konuşmak yerine susmayı yeğlediler.

Nazım Çavuşoğlu döneminde çok ciddi bir şekilde ele alınan özel ders olayı ne yazıktır ki bu bakan döneminde ört bas edilmeye çalışıldı ve bu konuda sendikalarla gizli bir pazarlık yapıldığı bile iddia ediliyor.

Buradan bir kez daha sormakta yarar var;

4 öğretmenin soruşturmaları niçin iptal edildi, yine eski bakan dönemince yüzden fazla kişinin özel ders verdiği tespit edilirken bunların üstüne niçin gidilmedi?

Sendikalara gelince;

İlgili veli resmen çalmadık kapı bırakmamış…

KTOEÖS' nı da ziyaret etmiş.

Onların cevabı daha da dehşet verici olmuş.

Başkan Gökçebel bu konunun bir arz talep meselesi olduğunu, velilerden gelen istek üzerine devlet öğretmenlerinin özel ders verdiğini iddia etmiş.

Bununla da yetinmemiş, devletin büyüt çalışanları ikinci iş yaparken, sırf öğretmenleri yargılamanın insafsızlık olduğunu eklemiş.

Haksız da değil yani!

Devlet öyle kötü ellerde yönetiliyor, öyle laçka ve kokuşmuş bir düzenin içindeyiz ki, başka memur ikinci iş yapar da öğretmen niye yapmasın ki?

Sevgili okur, siz hiç iki yanlışın bir doğru ettiği başka bir ülke gördünüz mü?

Görmediyseniz bu tiyatroyu seyretmeye devam ediniz!

Madem ki arz talep işidir, niçin olmasın ki?

Değil mi ama?

Okur uyarıyor
Sunat Atun'un dikkatine!

"Levent bey selam,

Girne- Ciklos-piknik alanı arası 2 adet elektrik direği üzeri elektrik direği üzeri elektrik trafosu monte edildiğini fark ettim.

Elektrikçi değilim ama bu trafoların ark yaparak kıvılcım atma gibi bazı dezavantajları olduğunu biliyorum.

Bölgede büyük yangında zarar görmeyen tek bölge ormanın da büyük bir risk altında olduğu kuşkusuz.

Bir bilirkişiden doğrulatırsanız, ağaçlar arasında bu trafolar çok sakıncalı.

İyi çalışmalar…
(Bir okur)

Adem ile Havva

Tanrı Adem'le Havva'yı yaratalı birkaç saat olmuştu ve ikisi üzerindeki son rötuşları yapıyordu. Elinde sadece monte edilecek iki parça daha kalmıştı. Bunları hangisine takacağı konusunda kararsızdı. Sonunda onlara sormaya karar verdi.

Elimde iki parça daha var, dedi. Bunları da sizlere monte edeceğim. Bunlardan biri ayakta
işemeye imkan veriyor. Bunu hanginiz ister?

Adem büyük bir coşkuyla atıldı: Ben, ben! Bana ver onu. Çok eğlenceli olacak. Onunla ayakta işeyebileceğim. Ne olur bana ver onu.

Adem'in ısrarları ve çocuklar gibi zıplayıp durmasına fazla dayanamayan Tanrı, Havva'da bu konuda çok heyecanlı görünmeyince o parçayı Adem'e monte etti. Adem sevinçten çılgına dönmüştü. Hemen etrafta koşturup her yere işaretini bırakmaya başladı. Bir kayayı ıslattı. Sonra kuma adını yazdı. Sonra da ilerideki bir taşı vurmaya çalıştı yeni oyuncağıyla. Nihayet sakinleştiğinde Tanrı diğer parçayı monte etmek için Havva'nın yanına gitti. Havva sordu:

- Bana takacağın parçanın adı ne?

- Beyin…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları