Günaydın DPÖ, uyan da balığa gidelim!

Yayın Tarihi: 04/06/11 12:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+


Bir bakan 300 dedi,

Diğeri 400.

Bir başkası 500 bin kişiyiz diye fetva verdi!

Başbakan akıllık etti, 'kalabalığız' dedi!

Ve günün sonunda Rumlar açıklayıverdi bizim nüfusumuzu…

DPÖ'nün başına gökten bir değnek değmiş olacak ki, 'o değildir, budur' dedi nüfusumuz!

DPÖ bunu kendi aklıyla yapsa hadi neyse…

Ama bizim düşünmediğimizi, yine başkaları düşündü ve biraz da sitemli olarak 'niye sessiz kalıyorsunuz' diyince, bir gecede belli oldu ülkede kaç kişinin yaşadığı…

Biz de yuttuk!

Ama bir şeyi anlamadık yine de;

Bu ülkede tabiatı bilinmeyen 510 kişi yaşarmış…

Yani ne yaşar ne yaşamaz gibi bir şey olsa gerek!

Bu ülkede yaşarlar ama, nereden geldikleri, kimin nesi, kimin fesi bilenmeyen tam 510 kişi!

Ama sonuçta Rum iyi yaptı…

En azından artık sanal da olsa bir nüfusumuz var, ele güne rezil olmaktan kurtulduk.

Tabi ki bir süreliğine…

***

Yeni havayolu şirketinin durumunda tam bir tiyatro yaşanıyor.

Aslında tiyatro derken, tiyatro sanatına da belki haksızlık ediyoruz.

Rezalet desek daha doğru!

Çiçeği burnunda bakan Üstel, kendisini kim gaza getirdiyse 10 gün içinde uçakların havalanacağını söylüyor.

Bir heyecan ki sormayın!

Öncelikle eski KTHY çalışanlarının yüreğine sıcak bir esinti iniyor.

Sonra hissedarlar kulaklarına inanmıyorlar ve mutlu oluyorlar.

Aradan sadece birkaç saat geçiyor;

Bu kez bakan Saner patlatıyor bombayı…

Meğerse sadece temenniymiş bu!

Temennilerle uçak şirketi kuruyoruz.

İnşaallahla ekonomi iyi yolda…

Maşallah la AB'ye bile gireriz biz!

***

Seçimlerden sonra Rum hükümeti ne karar aldı biliyor musunuz?

Tasarruf tedbirlerine siyasilerden başlıyorlarmış…

Ve bundan böyle siyasilerin yurt dışı gezilerine devlet para ödemeyecekmiş.

Alın size işte delikanlı gibi tasarruf tedbiri!

Adamlar haklı, balık baştan kokar, onun için tasarrufa vatandaştan değil tepeden başlıyorlar.

Biz de ise bakan ve vekillerin yurt dışı gezilerinden dolayı mecliste nisap bile sağlanamıyor…

Şu meşhur yurt dışı gezileri bir halta yarasa içim yanmayacak…

Yıllarca gittiler de ne oldu sanki?

En pahalı otellerde, en pahalı odalarda, en pahalı viskileri mideye indirmekten başka?

Okur Şikayeti:

"Asfalt kazınmadan üstüne yeni asfalt dökülüyor!"

"Sevgili dostum,

İki küçük not:

1. Daha önce yine uyarmıştım.

Dikkate alan olmadı.

LTB eski asfaltları kazıyıp kaldırmadan ha bire asfalt döküyor.

Gidin Lefkoşa Polis Müdürlüğü çevresinde yeni dökülen asfaltları inceleyin.

Özellikle çok saygı duyduğum Sn Mahmut İslamoğlu'nun oturduğu evin bulunduğu sokağı inceleyin -diğerleri de ayni yolda ilerliyor- yollar evlerin bulunduğu seviyenin üzerine çıkmış ve garaj girişleri adeta birer huni ağzı gibi sel sularını evlere fora etmiştir!

Bu akılla gidilirse bir sabah Lefkoşa'nın bütün konutlarını sel bastığını basınımız yazacaktır!

2. Çember düzenlemeleri için pahalı çiçekler satın alınıp yeşillendirmek marifet değildir.

Bunların aşırı sıcaklardan kavrulmaması için bakımlarının yapılması ve sulanmaları gerekmektedir.

Hastahane çemberinde küpün içine ekilen sigas kurudu kuruyacak!

Bir sorun bakalım o sigas oraya kaç paraya mal oldu!

O zaman bakacaksınız!...

(Mehmet BARIŞSEVER)

Okur Görüşü:

"Turist niye gelsin?"

"Önümüzdeki şeker bayramında Girne'deki 5 yıldızlı otellerimizden birinin geceliğinin kişi başı 1.050 TL olduğunu biliyor musunuz?

Bu müstesna(!) otelimiz bayramda bu fiyata Türkiye'den hangi turisti bekliyor?

Bu fiyatı verecek olan var mıdır bilmem ama otelin bayramda kumarhane davetlileri ile dolacağından şüphem yok.

Gazete reklamlarında bu fiyatı gören gerçek turist ne düşünür Kıbrıs için Allah aşkına söyleyin...

Sakın serbest piyasa bu demesin kimse.

Bunun serbest piyasayla hiç ilgisi yok…"

(Girneli)

Şapka

Yaşlı kadın geminin güvertesinde denizi seyrediyormuş...

Hava çok rüzgarlıymış ve şapkası uçmasın diye iki eliyle sıkı sıkı tutuyormuş...

Derken genç adam teyzemize yaklaşmış..

"Hanımefendi, kabalık etmek istemem ama rüzgardan eteğinizin havalandığını bilmeniz gerek diye düşündüm.."

Teyze hiç oralı olmamış;

"Evet ama ne yapabilirim, bu şapkayı iki elimle ancak tutabiliyorum, yoksa bırakayım uçsun mu?"

"Ama hanımefendi ben demek isterim ki eteğiniz havalandıkça bazı yerleriniz görünüyor..!!"

Teyzemiz adama şöyle bir bakmış ve gülümsemiş;

"Evladım... Eteğimin altından görünen 85 senelik, ama ben bu şapkayı dün aldım!"

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları