Golden Tulip'e yakışmadı!

Yayın Tarihi: 07/06/11 12:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Dün bu sayfada bir okur mektubu yayınlamıştık.

İşten atılan Özgür Bozgurt isimli vatandaşın şikayetini içeriyordu bu mektup.

Kısa ve özdü…

Hatırlatmak için bir kez daha yayınlıyoruz;

"Merhaba Sayın Özadam,

Halkı bilinçlendirmek adına yazdığınız ve gereken yerlere ulaştığına inandığım yazılarınızı ilgiyle takip ediyorum.

Benim de paylaşmak istediğim bir problemim var.

Üç yılı aşkın süredir Kıbrıs'tayım. Mesleğim aşçılık, beş aydır Golden Tulip Hotel'de A La Carte şefi olarak çalışıyorum.

Üç yılı doldurduğum için bedelli askerliğe hak kazandım ve bu Temmuz ayında askerliğimi yapacaktım.

Şefimle aramızda problem oldu ve 31 Mayıs Salı günü işten çıkarıldım.

Askere gitmek üzereyken beni mağdur durumda bıraktılar.

Hak ettiğim hiç bir yasal hakkımı da vermiyorlar, mesai gibi...

Askere giderken çalışma zorunluluğu olduğu için askerliğim de iptal olabilir.

Bu kadar mağdur duruma düşmüşken mesailerimi, yasal haklarımı nasıl vermezler?

Çalışma Bakanlığı'nı göreve çağırmanızı rica ediyorum.

Sesimizi duyurmamıza yardım edin.

Sevgiler, Saygılar.."

(Özgür BOZGURT)

Yukarıdaki şikayet mektubu dün bu sayfada yayınlanınca, sabahın erken saatlerinde otelin halkla ilişkiler müdiresi aradı…

Üzüntüsünü ifade etmeye çalıştı.

Kendilerinin sıradan bir şirket olmadığını, ülkeye çok büyük bir yatırım yaptıklarını söyledi.

Özgür Bozgurt adlı çalışanın da üstüne saldırıp hakaret ettiğini ve bu nedenle işten durdurulduğunu kaydetti.

Ayrıca kendisinin işletmeden hiçbir alacağının bulunmadığın da belirtti ve görüşmemiz böyle sonuçlandı.

Durumu Özgür Bozgurt'a da belirttik. O da bize şu açıklamayı yaptı;

"Levent Bey,

Öncelikle mağduriyetimi dile getirdiğiniz için ne kadar teşekkür etsem azdır. Geri dönüş yapmanız beni çok mutlu etti. Ben size tekrar mail yazmayı düşünüyordum. Size yapılan açıklama kesinlikle yanlıştır. Mesai bir çalışanın yasal hakkıdır. Bugün (dün) Çalışma Bakanlığı'na gittim. Mesailerle ilgili bir şey yapamayacaklarını otelin isterse parmak izlerimizi göstermeme hakkına sahip olduğunu söylüyorlar.Bu nasıl sistem, nasıl bir düzen? Haksızlığa uğrayan çalışanların hakkını böyle mi savunacaklar? Yazıklar olsun! Otel sadece 15 günlük ihbar tazminatını ödemeyi kabul ediyor. Mesailerini vermeyeceğiz diyor.

Üstelik maaşımı asgari ücretten gösterip resmen devletten vergi kaçırıyorlar. Maaşımın düşük gösterildiğini Çalışma Bakanlığı da onaylıyor. Skandal... Maliye Bakanlığına gidip dilekçe yazdım, bir kopyası da bende. Hiç birşey istemiyorum kendimi geçtim bu benim için bir vazife oldu artık. Devletten göz göre göre vergi kaçırıyorlar. Yazık çok yazık. Maliye Bakanlığı konuyla ilgili maaşların yattığı Universal Bank'la araştırma yapacaklarını söyledi. Göz mü yumulacak yoksa devlet kendi hakkını savunacak mı? Merakla bekliyorum.

Benim bir korkum olsaydı ismimi açık açık yazmadım Levent Bey. Madem öyle her hakkımı verdiklerini size belgelerle sunsunlar. Saygılarımla"

(Özgür Bozgurt)

Sonra ikinci bir mesaj aldık Bozgurt'tan, en ibret vericisisu di buydu;

"Levent Bey,

Şimdi geçmiş aydan almam gereken maaşı almaya gittim. Bugün gazetenizde çıkan haberi benim yollamadığıma, ilgim olmadığına dair kağıt imzalamazsam maaşımı bile vermeyeceklerini söylediler. Ne yapmam gerekiyor Allah aşkına söyleyin? Eğer haberle ilgim yoktur diye kağıt imzalamazsam hakkım olan maaşı bile vermiyorlar şimdi... N'olur bu durumu bu şekilde bırakmayın Levent Bey.

Saygılar

(Özgür Bozgurt)

Gördünüz mü sevgili okuyucu;

İşten durdurulan ancak ek mesaileri kendine ödenmeyen bir çalışan, şikayetini bir gazeteciye aktardığı için nasıl otel yönetimi tarafından tehdit ediliyor?

Kendisine, ' o gazeteciye o bilgileri ben vermedim açıklaması yap, sonra gel alacaklarının hepsin sana ödeyelim" deniyor.

Ve sırf hakkını aramak için yaptığı şikayet nedeniyle kendisine Mayıs maaşı da verilmiyor!

Madem ki öyle bir ayıbını daha söyleyelim bu otelin.

Bu çalışanın sigorta ve ihtiyat sandığı yatırımları bin 300 TL'den yapılıyormuş.

Aslında aldığı maaş, 2 bin 600 TL.

Bu ne demektir, hem çalışanın yatırımları düşük ücretten yapılıyor, hem de maaş az gösterildiği için devlete daha az vergi ödeniyor.

Bir çalışan eğer kuraları çiğnemiş, etik dışı davranmış ise onu yasalar çerçevesinde işinden durdurabilirsiniz.

Buna kimse mani de olamaz, karşı da çıkamaz.

Ancak bunu yaparken çalışanın üç kuruş alacağının üstüne yatmak, şikayetini yalanla demek, büyük şirketiz diye böbürlenen bir işletmeye hiç mi hiç yakışmaz!

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nı konuya duyarlı olmaya ve haklı ise çalışanın yanında olmaya çağırıyoruz.

Aksi halde, eğer bu tür olaylara sessiz kalınırsa, çalışanların haklarını gasp etme bir moda haline dönüşecek ve devlet, devlet olmaktan çıkacaktır.

Darwin

Afrika'nın bir kabilesine bir misyoner yerleşmiş.

Gel zaman git zaman, işler iyi gidiyor; misyoner herkesle ahbap ama bir gün kabilenin kızlarından biri sarışın bir bebek doğurunca, ortalık karışmış biraz.

Reis misyonere, "gel bakalım" demiş şöyle biraz dolaşalım; çıkmışlar tepelere doğru.

Reis "söyle bakalım" demiş "bu iş nasıl oldu"

Misyoner, hık demiş gık demiş, nasıl izah edecek,

bir de bakmış ki, ovadaki bembeyaz koyunların içinde bir tane siyah kuzu var.

Hemen, Darwin'nin teorisini anlatıp paçayı sıyırmayı hesaplamış

"Bak Reis" demiş "onca beyaz koyunun arasında, bir tane siyah kuzu var"

Reis şöyle bir durmuş, düşünmüş, sakalını okşamış ve demiş ki

" Tamam, ben unutacak beyaz çocuk ama sen de unutacak, siyah kuzu"

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları