Morgda seks ortalığı karıştırdı!

Yayın Tarihi: 16/06/11 08:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Bazı yazmanız gereken olaylar vardır ki hislerinize güvenip yazmak zorunda kalırsınız.

Yapılan iddialar öyle çetrefillidir ki, iki ucu kirli değnek gibi!

Yazsanız vay, yazmasanız vay…

İlgili taraflarla konuşursunuz ve her ikisi de tatmin etmez sizi.

İşte o zaman mesleğin de verdiği tecrübeyle kendi inisiyatifinizi kullanır ve elinizi vicdanınıza koyar ve klavyeye başlarsınız vurmaya…

Hiç abartmadan söylüyorum, dünkü günün en az yarısını bir hastanenin morgunda yaşandığı iddia edilen seks skandalı iddiasını araştırmakla geçirdim.

Şimdi içinizden bazıları, memlekette bu kadar sorun varken, milletin uçkurundan sana ne?

Haklı da olabilirsiniz ancak, eğer bu skandalın geçtiği yer devletin hastanesi hem de morgu olunca, suçlanan kişilerin de devletin çalışanı olunca, bunu kaleme almamayı ben mesleğe ihanet olarak sayarım.

Dün bir bayan okur aradı.

Hem de telefonunu gizli numara yapmadan.

Bir hastanede meydana gelen skandalı ihbar etmek istiyorum dedi.

Niçin bizi tercih ettiğini sorduk, yine bir başka gazeteci dostumuzun adını da vererek, onun tavsiyesi üzerine dedi.

Sonra da, hastanenin adı da olmak üzere, hastane morgunda seks yaptığını iddia ettiği bayanın adını, oturduğu köyü, kimler tarafından uygunsuz vaziyette morgda görüldüğünü anlattı.

O anlattıkça, bizim içimize daral geldi…

Zaten son günlerde artan sinir kat sayımız birkaç kat üstüne çıktı.

Sonra da adının açıklamamasını rica etti ve görüşmeyi bitirdik.

Elbette ki yapılan iddialar kepazelikten öte bir şey.

Ama bir okur böyle bir ihbarda bulunduğu diye de, olayı araştırmadan, birileri ile görüşmeden, teyit almadan bunu yazamazsınız, yazarsanız da öncelikle kendi mesleğinize ihanet etmiş olursunuz.

Biz de bu düşüncelerle önce ilgili hastane çevrelerinden birilerini, sonra bakanlıktan birkaç kişiyi ve sonunda da Ebeler ve Hemşireler Sendikası Başkanı Oğuz Köse'yi aradık ve bunun araştırılıp tarafımıza bildirilmesini istedik.

Sağ olsun Köse, eminiz ki bu iş için birkaç saatini ayırdı ve sonunda da bizi aradı.

İlgili hemen hemen herkes ile konuştuğunu ve bu konuda her hangi bir şikayette bulunulmadığını söyledi.

Suçlanan hemşire ile konuştuğunu, bu suçlamayı kabul etmediğini, ancak eski erkek arkadaşının uzun bir süredir kendisini rahatsız ettiğini, hatta arabasına saldırıda bulunduğunu, belki de bu kişinin kıza çamur utmak için böyle bir iftirada bulunabileceğini söyledi.

Ayrıca hemşirenin ve hastanenin adını yazmamamız için bizden ricacı oldu.

Biz de öyle yapıyoruz zaten…

Elimizde belge yok, resim yok, görüntü yok…

Şimdilik sevgili Oğuz Köse'ye inanmaktan başka yapacağımız bir şey de yok.

Sadece, 27 senelik meslek hayatımızda kazandığımız bazı tecrübeler ve hislerimizin biraz güçlü olduğu düşüncesiyle, bu işte bir bit yeniğinin olduğundan hiç kuşkumuz yok.

Umarız, yanılıyoruzdur!

Sezen: Aykut Baydoğan'ın tazminatı ödenecek

Büyükkonuk Belediye Başkanı Sezai Sezen, bundan bir süre önce disiplin suçu nedeniyle işten durduğu Aykut Baydoğan adlı kişinin tazminatının en geç bir ay içinde ödeneceği sözünü verdi.

Konuştuğumuz Aykut Baydoğan kişi, yeniden işe alınması için Paşaköy Belediye Başkanı Habil Tülücü ile Vadili belediye Başkanı Mehmet Adahan'ın söz verdiklerini ama bu sözlerinde durmadıklarını ifade etti.

Büyükkonuk Belediye Başkanı da iki belediye başkanına bu kişinin yeniden işe alınacağını değil, tazminatının ödeneceği sözünü verdiğini ve mahkemenin devam etmesine rağmen en geç bir ay içinde ödemenin kendisine yapılacağını söyledi.

Bazı okullar EVSU'nun projesine tepkili!

EVSU'nun Sosyal Sorumluluk Projesi ödül töreninden sonra bazı okul yöneticileri arayarak ilgili şirketin verdiği sözde durmadığını iddia ettiler.

Okullarında en fazla pet şişe kapağı toplayan öğrenciye laptop hediye edileceği sözü verildiğini söyleyen okul yöneticileri ve veliler bunun yerine getirilmediğini ifade ettiler.

Görüşlerine başvurduğumuz EVSU direktörü Musa Sönmezler ve Ahmet Gürtuna kimseye bu konuda söz vermediklerini ve ilgili şartnamenin de zaten internet sitelerinde yer aldığını belirttiler.

Ancak, haberin yayılmasından sonra bizi arayan veli ve öğretmenler, şirket yöneticilerinin aileyi ve öğrenciyi arayarak, 'elinizde belge yok ispat edemezsiniz' dediğini iddia ettiler.

Morg

Savcı, morgdaki üç cesedi incelemek üzere gelmişti. Birinci ceset sırıtıyordu. Savcı nedenini sordu. "Milli piyangoda büyük ikramiyeyi kazandı, sevincine dayanamadı, kalp krizi geçirdi ve öldü", dediler. İkinci ceset de sırıtıyordu. Savcı sordu;
- Bu neden sırıtıyor?
- Bunun da oğlu doğmuştu. Sevinçten kalbine yenik düştü, diye açıkladılar.
Üçüncü ceset Temel`in kömür halindeki cesediydi. O da sırıtıyordu. Savcı sordu :
- Bu neden öldü?
- Efendim, buna yıldırım çarptı, dediler.
- Peki neden sırıtıyor?
- Fotoğrafını çekiyorlar sanmış.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları