Emekli müsteşarın feryadı!

Bütün derdimiz ne, artık işleyemez hale gelen sistemin sil baştan yenilenmesi.

Kangren hale elmiş hastalığın kesilip atılması, yerine yenisinin montesi.

Elbette kolay değil yılların alışkanlıklarından kurtulmak.

Ve her değişim sancılıdır, acı çekilir ama acılar paylaşıldıkça azalır, eşit olunca dayanılır.

Toplum olarak şu anda yaptığımız tek şey feryat etmek.

Herkes artık değişimin kaçınılmaz olduğunu söylüyor ama bunun nasıl olacağının formülünü söylemiyor.

Kimi bilmiyor, kimi biliyor ama işine gelmediği için uygulamaya geçilmesini istemiyor.

Günde ortalama 100 civarı elektronik posta alırız, bunların bir çoğu ihbarlardır ya da yazılarımıza yapılan yorumlardır.

Elimizden geldiği kadar da bunları köşemizde yayınlar, kamuoyuyla paylaşırız.

Sağolsun sevgili Tözün Tunalı da her duyarlı vatandaş gibi zaman zaman görüşlerini paylaşır, katıldığı televizyon programlarında da katkı koymaya çalışır.

Devletin en üst kademelerinde çalışan, müsteşarlık yapan ve sorunları iyi analiz eden sorumlu bir vatandaş olan Tözün Tunalı da, siyasetin çirkinliğinin kurbanı olmuş, sırf siyasi nedenlerden dolayı en verimli günlerinde 'müşavir' adı altında evinde oturmaya mahkum edilen ve yıllardır çalışmadan devletten maaş çekmek zorunda kalan vatansever bir büyüğümüzdür.

O da artık isyan etmiş ve freni boşalmış bir şekilde düşüncelerini kağıda dökmüş.

İşte onun son günlerde yaşanan gelişmelere bakış açısı;

…

"Sn Levent Özadam,

Defalarca kendimi frenlemeye çalıştım ama olmadı.

Kendimi bir KKTC vatandaşı olarak ve de yıllarca Devlette çalışan

bir kişi olarak ülkemiz sorunlarını halkımızla paylaşmak zorunda hissediyorum.

KKTC ARTIK DEĞİŞİME UĞRAMALIDIR.

Koskoca Türkiye Cumhuriyeti bu değişimi gerçekleştirmektedir.

Erdoğan'ın hedef koyarak 10 yıl sonrasında Türkiye'nin nerede olacağını söylemesi bu işi bildiğini ortaya koyuyor.

Türkiye gelecek 10 yılın en parlak ülkesi olacak.

Biz bundan nasıl yararlanacağımızın hesabını yapmalıyız.

AMA HANGİ HÜKÜMETLE VE HANGİ MİLLETVEKİLLERİ İLE?

Göreceğiz gelecek seçimlerde bugünkü tablodan değişen birşey olmayacak.

Halk yine sokaklarda tepkiler ortaya koyacak.

Ama esas suçlu bence HALKIMIZDIR.

Bağırmaya hakkımız yoktur. Biz bu değişimi yapamadık.

YAPAMAYACAĞIZ DA.

Çünkü seçilmişler yine kendi arkadaş dost ve beraber hareket edebilecek kişileri meclise sokma kavgası verecekler.

İşte sen bendendin diğeri falanın adamıydı vs.vs.

Bu zihniyetle halka hizmet verecek kimse meclise giremez.

Girecek olanlar da GOMBİNALARIN içinde olabilecek kişiler olacak.

Bizim artık kendime ve yandaşlarıma değil ülkemin ileri gitmesi için ne yapabilirim tipinde politikacılara ihtiyacımız vardır.

2012 yılında kesin seçim olacak.

Bu nedenle KKTC halkının çok dikkatli davranması gerekir.

Şu anki tablo ve şu anki isimlerle hangi parti seçime girerse girsin KAYBEDECEK.

KKTC insanı yeni hizmetkar isimler aramaktadır.

Partilerde artık sağ ve sol söylemler bitmiştir.

Bütün yollar koltuğa oturma kavgasına dönüştü.

Halkın sorunlarını çözemez duruma getirdik.

Meclisimiz öyle çalışır bir duruma getirilmelidir ki fikir tartışmaları ile en güzel kararların üretildiği yer olmalıdır

BENCE HERŞEY SIFIRDAN YENİDEN BAŞLAMALIDIR.

Kökten radikal kararlar alınıp halkımız ve sivil toplum örgütleri ile paylaşılıp hayata geçirilmelidir.

PARTİZANLIK dönemleri kapanıp halkımıza hizmet getirilmelidir.

Sn Özadam

KKTC'nin 5 yıl sonra nerede olacağını kim söyleyebilir.

Günü birlik yasalar ve işlerle bir yere varamayız.

Yeni bir KKTC için herkesin( parti önemli değil) çok çalışması gerekir.

Saygılarımla.."

(Tözün TUNALI- Emekli Müsteşar)

Muayene

Bayan Jones "Akıntım var" şikayetiyle doktora gitmiş..
Doktor tamamen soyunup muayene masasına yatmasını söylemiş, Bayan Jones denileni yapmış, doktor lastik eldivenlerini ellerine geçirmiş, kadının "Özel bölge'sine elleriyle masaj yapmaya başlamış..
Birkaç dakika sonra "Nasıl hissediyorsunuz?" diye sormuş..
"Harika" demiş kadın, "acayip zevk alıyorum..
Ama gitmeden kulağımdaki akıntıya bakarsınız değil mi?"