Taçoy: Maliye 25 milyon TL zarara uğratıldı!

Yayın Tarihi: 08/08/11 07:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+

"Sayın Levent Özadam,

Gazetenizde mesaj kutusunda şahsıma gönderilen mesajı esefle okumuş bulunmaktayım.

Sizler gibi değerli bir üstattan böyle bir mesajın parti meclisi toplantısında eleştiriler yapmamın hemen ertesi günü çıkması acaba tesadüf mü, yoksa ardında başka şeyler mi var diye düşünüyorum.

Oysa Parti içerisinde yapılan tartışmaların sadece partinin daha sağlam temeller üzerine oturtulması amacıyla yapıldığı ortadadır.

Sizlerin de bildiği gibi KKTC 2009 yılı seçimlerinden sonra bir yıl Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı yapmışlığım var.

Bu süre içinde ülkemiz, halkımız için yarar sağlayacağına inandığım, her biri bir ekip ürünü olan birçok projeyi yaşama geçirmek için uğraş verdim.

Bunlardan bir tanesi de Ercan Devlet Havaalanı'nın gidiş salonunda bulunan Duty Free mağazalarının kira sözleşme süreleri ile ilgili yeni bir projenin süre hitamlarında yürürlüğe girecek şekilde yaşama geçirilmesi idi.

Bu projenin esası, geliş salonunun üst tarafında bulunan ve hemen hemen hiç kullanılmayan salonun gidiş salonuyla birleştirilerek daha geniş bir mekanda yolcuya daha çeşitli hizmetlerin sunulabilmesi ve yolcuların daha konforlu bir ortamdan yararlanmaları idi.

Bu salonun çok amaçlı kullanılmaya başlanmasıyla birlikte üst katta CIP salonu ve hatta VIP salonuna da bir bağlantı yapılması planlanmıştı.

Daha da ötesi uçaklara geçişte dünyada uygulanan güvenlik denetiminin bizde de yapılması ve uçağa biniş kapısı konsepti ile birlikte güvenlikli alanların da oluşturulması hedeflenmişti.

Bu projeyle duty free mağazalarının da sözleşmelerinin yenilenmesi için Bakanlığın hazırlamış olduğu sözleşme ile Maliye Bakanlığı Kamu İhale Komisyonu tarafından ihaleye çıkılmış, ancak ihale hiçbir şekilde tamamlanmamıştı.

Nitekim, projenin diğer sağlayacağı yararları ve kazandıracağı çağdaş düzenlemeleri göz ardı etsek bile devlettin bugünkü koşullarda geçmiş sözleşmelerle devam ettirdiği mağazalardan elde etiği kira gelirleri iki milyon euro civarından, minimum on iki milyon euro civarına ulaşmış olacaktı.

Bir başka deyişle KKTC maliyesi şu an için bu projenin uygulanmaması dolayısıyla asgari yirmi beş milyon Türk Lirası kayba uğratılmıştır.

Mesajınıza gelince: Yazılanların aslı astarı yoktur.Benim bu konularda hiç kimseye vrilmiş bir sözüm bulunmamaktadır.

Benim tek sözüm halkımızadır ve tek yeminimin sadece halkımıza karşı Meclis'te verdiğim yemin olduğunu ısrarla vurgulamakta fayda görüyorum.

Bu arada bu konular başka şekillerde gündeme geldiğinde kürsü hariç, dokunulmazlığının kaldırılmasını istediğimi ancak bunun meclis tarafından reddedildiğini de bir kez daha anımsatmak isterim.

Bu konunun bazı kişiler tarafından temcit pilavı gibi değişik versiyonları ile pişirilip halkımızın önüne konulmasının bana göre tek amacı bana siyasi olarak zarar verme dürtüsüdür.

Buna sizin alet olmanız hele hele, bana sormadan, benim görüşümü almadan dedikodu niteliğindeki bazı bilgilerden yola çıkarak bana gazetedeki köşenizden mesaj yollamanız şahsıma yapılan ciddi bir haksızlık olduğu düşüncesindeyim.

Bu vesile ile konunun artık basın özgürlüğü adı altında aleyhime istismar edilmesine son vermek amacı ile beni mahkemeye götüreceğini iddia ettiğiniz kişi veya kişilere haydi götürünüz diyorum.

Bu suretle bu kişi ve/veya kimler olduğunu hem kamuoyu öğrenmiş olur hem de biz.

Her şeyden öte şahsımın böyle bir suçu varsa ben ceza alırım kamuoyunun vicdanı rahatlatılmış olur.

Ancak eğer yoksa…"

(Hasan Taçoy- UBP Lefkoşa Milletvekili)

Okur Görüşü
"İçişleri Bakanını göreve davet ediyorum"

"Levent Bey Merhaba ,

Aşağıdaki yazıyı, gazetenizde yayınlanan 6 Ağustos 2011 tarihli ve 32. Sayfada yayınlanan ''Türk Malı Üstünde Anlaşma'' başlıklı habere atfen yazıyorum.

Dört-beş yıldır, zaman zaman basına yansıyan Ahmet Raşit Terekesinin Baf Belediyesi ile yapmaya çalıştığı mal satışı ya da takası ile ilgili haberleri okuyunca öfkeleniyor ve aslında yıllardır " DEVLETÇİLİK OYUNU " oynadığımızı daha iyi anlıyorum. Bugün de aynı konu gazetenizde çıkınca yine öfkelendim.

1974 Sonrası Kuzeye yerleşen güney göçmenleri, siz de hatırlarsınız, iskan bakanlığında yapılan işlemlerle, Güneyde bıraktığı malı devlete devrederek, feragatnameler imzalıyor ve Rum toprağını alıyordu .

Üstelik elinde Güneyden getirdiği koçanı yoksa ve art niyetli ise, tebliğ ettiği belge , herhangi bir resmiyeti olmayan, isteyenin istediği mal miktarını yazdırdığı ( güneydeki Türk muhtarının , ilgili şahsın malı olduğuna ve o malı bildiğine dair) yazılı ifadesini içeren mal tesbit yeminiydi..

Dönemin bakanlarından olan ve bugün hayatta bulunan Sn. Şemsi Kazım, Ahmet Raşit Ailesinin akrabası idi.

Bu aile Baf'taki mallarının karşılığını Kuzeyde fazlasıyla aldı. Şemsi Bey'in desteği ile...

Yani Güneyde (Baf'ta ) bugün hak iddia edecekleri ve Rum Hükümeti ile takasa gidecekleri malları yoktur.

Çünkü o mallar, 1974 yılında babaları merhum A.Raşit tarafından feragatname ile KKTC Devletine devredilmiştir.

Geçen yıllar içinde en güzel bölgelerde alınan karşılık mallar bir şekilde ailenin elinden çıkmış ve herkesin bildiği gibi eskinin en zengin ailesi, bugünün zor günler geçiren ailesi konumuna gelmiştir.

1974 'de Devletimize feragatname ile devredilen Baf'taki malların nasıl olsa görünen mal sahibi bizleriz anlayışı ile merhum kişinin evlatları, Baf tapusuna kayıtlı bulunan bu malları, kötü günlerden çıkmak için bir kurtuluş yolu olarak görmüş ve satışlarını ya da takaslarını becererek ,içinde bulundukları zor durumdan çıkmak düşüncesi ile hareket etmişlerdir.

Ben duyarlı bir vatandaş olarak derhal devleti (İçişleri Bakanını) göreve davet ediyorum.

Başsavcılığın da konuya duyarlılık göstermesini diliyorum.

Söz konusu mal KKTC Devletinin malıdır. Üstelik CTP-ÖRP Hükümeti döneminde konu ile ilgili bir yasanın yapılmış olduğunu, bizzat dönemin içişleri bakanı Sn. Özkan Murat'tan duymuştum.

Yasaya göre bu tarz davrananların hem hukuki hem de cezai yaptırımlarla karşılaşacakları hükme bağlanmıştı…

Levent Bey , Baf Belediyesi ile Kıbrıslı Türk aile anlaştılarsa, bunu önlemenin yolu yoktur. Devlet, söz konusu olaya en azından kuzeydeki hükümranlığına dayanarak ve yasalarının gereğini yerine getirerek, müdahale etmezse ya da önlemini almazsa, bunun arkası gelecek ve herkes, hem KKTC'nde hem de Güneyde mal satmanın ve hukukla dalga geçmenin keyfine varacaktır.

DEVLETİN GÜNEY GÖÇMENİNE İMZALATTIRDIĞI MAL FERAGATNAMELERİ BİR MASKARALIK MI?

EĞER DEĞİLSE, İÇİŞLERİ BAKANI DERHAL GÖREVE...

HEMEN, AHMET RAŞİT TEREKESİNİN KKTC TAPU DAİRESİNE KAYITLI TÜM MALLARINA ARA EMRİ ALDIRIP, OLAYI DERİNLEMESİNE ARAŞTIRSINLAR. BAF'TAKİ MALLARIN KARŞILIĞI KUZEYDE ALINMIŞSA, (FAZLASIYLA ALINDIĞINI HERKES BİLİYOR)

BU MALLAR MAHKEME EMRİ İLE DEVLETİN ENVANTERİNE GERİ ALINIP, İLGİLİ TEREKE ÜYELERİ BURALARDAN DERHAL TAHLİYE EDİLSİN..."

(O.K. LEFKOŞA)

Şirketten

Temel'in eczanesine genç ve güzel bir kadın girmiş.
Tartının üzerine çıkıp parayı atmış.
Okuduğu rakamı beğenmemiş.
Mantosunu ve ceketini çıkarmış ve para atıp tekrar tartılmış.
Yine sıkılmış. Eteğini de çıkarınca, Temel atılmış, parayı atmış,
-Devam edin. Bundan sonrası müesseseden.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları