Yeni Ercan projesine mimar tepkisi!

Yayın Tarihi: 05/09/11 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Öncü sektör olan turizm ülkesi KKTC'nin vitrini Ercan Havaalanıdır.

Özellikle ülkeye ilk gelen turistin ülke izlenimleri de burada şekil almaya başlar.

Şimdi sevgili okurlara sorarım;

Ercan'dan memnun olan tek bir kişi bile var mı bu ülkede?

"Hayır" dediğinizi duyar gibiyim.

Peki Ercan'ın sil baştan yenilenmesini istemeyen bir kişi daha var mıdır?

Elbette yoktur!

Şimdi sıkı durun lütfen;

Ercan Havaalanı'nın özelleştirilmesi kararı çoktan alındı ve yeni sahibi belirlendi bile.

Her zaman olduğu gibi gizli kapaklı!

Yangından mal kaçırırcasına…

İlgili şirket yeni Ercan Havaalanı'nın projesini bile hazırlattı.

Türkiye'nin önde gelen mimarlarından Emre Arolat gerçekten de rüya gibi bir proje hazırladı ve ilgili şirkete projesini sundu.

Çok büyük ihtimalle de önümüzdeki yıl başında projeye start verilecek ve gerek hizmet, gerekse teknik olarak çağdaş bir havaalanına sahip olacağız. Resimlerini sayfamızda da görüyorsunuz zaten.

Buraya kadar her şey tamam…

Peki tamam olmayan ne?

Kıbrıslı Türk mimarlarımızın isyanı…

Bir kez daha Kıbrıslı Türkün ülkeyi ilgilendiren böyle büyük bir projede devre dışı kalması.

Yani dışlanması, itilip kakılması!

Haklı olarak isyan ediyor Kıbrıslı Türk mimarlar…

Hele de gençler.

İşte onlardan bir tanesi de Onur Olguner…

Genç yaşında büyük başarılara imza atmış bir mimar gencimiz…

Ve isyanını şöyle dökmüş kelimelere;

"Levent bey iyi günler,
Geçtiğimiz günlerde mimarların projelerini gösteren bir internet sayfasına denk geldim. Bu internet sayfasını karıştırırken ise Türkiye'de iyi bir Mimar olan Sn. Emre Arolat'ın Ercan Hava alanı projesini görünce şok oldum. Konuyu biraz araştırınca, teyit ettirememekle birlikte, bu projenin hükümetimiz tarafından yaptırıldığını öğrendim. (Maalesef ülkemizde şeffaflık ilkesi olmadığı için hükümetin ne yaptığını öğrenmek ancak dedikodu yoluyla oluyor) KKTC'de KTMMOB'ye üye olmayan mimarların proje yapma izni yoktur.

Tabi hükümetin kendi yaptığı binalarda bu şart aranmamaktadır ama bu hükümetin yurt dışına proje yaptırma
lüksüne sahip olduğu anlamına gelmiyor. Gelmemelidir de zaten.

Hükümetimiz bu şekilde projeleri dışarıya yaptırdığında, zaten özel sektörde yasa dışı olarak yapılan "projeyi Türkiye'de yaptır, burada imzacı bir mimara imzalattır" mentalitesini teşvik etmektedir.

Kaldı ki yerli üretimi desteklemek istediğini söyleyen, özel sektörün canlanmasını savunan hükümet, hava alanı gibi ulusal bir projeyi ithal olarak yaptırtarak özel sektördeki mimarlık ofislerini baltalamakta, mimarlarımızı imzacı teknikerler haline dönüştürme yoluna önayak olmaktadır.

Bu noktada bir örnek de vermek isterim. Geçtiğimiz haftalarda Türkiye'de Çukurova Belediyesini hizmet binası yarışma projesi açılmıştır. Biz iki Kıbrıslı Türk Mimar olarak bu yarışmaya katılmak istedik. Yarışmanın ULUSAL olarak açıldığını öğrenince uzun çabalar sonucu Çukurova Belediye Başkanına ulaşmayı başardık. Sayın Yıldıran bey bizim katılmamızı kendinin de çok arzuladığını ama iki Kıbrıslı Türk mimar olarak katılmamızın imkanının olmadığını söyledi. Ancak gruplarına bir Türk Mimar arkadaşlarını da alarak böyle yarışmalara katılanlar olduğunu bildiklerini de ekledi.

Şimdi Türkiye'de bir belediyenin hizmet binası için açılıp kurallara uyularak adımlar atılırken, bizim hükümetimizin mevcut kuralları çiğneyerek, buradaki mimarların hakkını yiyerek, gizliden gizliye proje çizdirmesi açıkçası beni çok üzüyor. Demek ki Çukurova Belediyesi kadar profesyonel değiliz ülkemizi yönetirken.

Artı olarak belirtmeliyim ki, biz gönüllü olarak 'Lefkoşa için Tramvay' projesini hazırlarken en fazla duyduğumuz ve bizi sevindiren cümle "Bu projeyi yapanlar kendi içimizden insanlardır" cümlesiydi. Belki de projenin halktan bu kadar destek almasının bir sebebi de projeyi yapanların ve destekleyenlerin Kıbrıslı Türklerin olmasıydı. Biz bu projeyi hazırlık
sürecini, tescilini, çoğaltılmasını, dağıtılmasını hep kendi cebimizden finans sağlayarak belki ülkeye faydası olur diye yaptık. Kıbrıslı Türk gençliğinde bizim gibi ülkemize bir katkısı olur diye ödün vermekten çekinmeyen binlerce insan varken, hükümetin hala kendi insanına güvenmemesi böyle ulusal konularda güvenmemesi çok üzücüdür.

Bu konunun en kötü noktası ise ülkemizde binin üzerinde Kıbrıslı Türk mimar olduğu, aralarında tecrübesi tartışılmaz olan abilerimizin de bulunduğu halde BÖYLE ULUSAL BİR PROJEYE ULUSAL BİR YARIŞMA AÇILMAMASIDIR.

Halen geç kalınmış değildir. Bence Sn Emre Arolat'ın projesi, ne kadar iyi bir proje de olsa, iptal edilmeli ve ULUSAL BİR ERCAN HAVA ALANI YARIŞMA PROJESİ açılmalıdır.

Ben bunu ülkesine katkı sağlamak için kendi olanaklarıyla uğraşmış bir mimar olarak beklerim.

Sn. Emre Arolat'ın projesi :
http://openbuildings.com/buildings/cyprus-ercan-airport-terminal-profile-40842

Saygılarımla…"
(Onur OLGUNER-Mimar)

Matematikçinin metresi

Bir doktor, bir avukat ve bir matematikçi bir metres ya da bir eş edinmenin iyi ve kötü
yanlarını tartışıyorlardı. Avukat der ki:

-Kesinlikle metres daha iyidir. Eğer bir karınız varsa ve boşanmak isterse, bir sürü yasal
problem çıkar.

Doktor der:

- Bir karınızın olması daha iyidir çünkü eş bir tür güven duygusu verir ve stress düzeyinizi
düşürür, bu da sağlığınız için yararlıdır.'

Matematikçi der;

- İkiniz de yanılıyorsunuz. Hem metresiniz hem de karınız olmalı ki karınız metresinizle ve metresiniz karınızla olduğunuzu düşündüğünde siz rahat rahat matematik çalışıyor olabilesiniz.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları