Kaymakamlıkta çalışıyor, belediyeden ödeniyor!

Yayın Tarihi: 14/09/11 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

İlk defa bir yazıma başlık atarken zorlandım.

Önce 'ülkenin dingili koptu' yazdım, ama beğenmedim.

Sonra, "Ne mutlu UBP'liyim diyene' yazdım, Atatürk'e saygısızlık olur diye vazgeçtim.

"Sen de mi Halil Orun?" çok klasik geldi!

"Merhametli Kaymakam" ın da sevgili kaymakamımızı üzeceğini düşündüm.

Sonunda en sade olanını seçtim..

Kaymakamlıkta çalışıyor, belediyeden ödeniyor…

Bu kadar basit işte!

Olmaz öyle şey demeyin sakın…

Biz de olmayacak olan tek bir şeş vardır, o da doğru düzgün bir iştir!

Şaka gibi değil mi?

Hem de hiçbir yasal dayanağı olmadan…

Adı Emine Can…

Boğaziçi eski UBP örgüt başkanının eşidir kendisi…

Birkaç aydır da İskele Kaymakamlığı'nda çalışıyor.

Ortalığı derleyip toparlıyor, çayı kahveyi yapıyor…

Ama ay başı geldi mi maaşı Kaymakamlık'tan değil, İskele Belediyesi'nden alıyor!

Yasaymış, etik değerlermiş ya da prosedürmüş, kimin umurunda?

Şimdi diyeceksiniz ki, bunları yazıyorsun da ne oluyor?

Bir şey olmayacağının da farkındayım, ama en azından bana gelen ihbarları sizlerle paylaşıyor, vicdanımı rahatlatıyorum.

"Biz sonuç isteriz" diyen çok sayıda okurum var benim…

Hatta telefon açıp, mail gönderip, yeteri kadar yazdıklarımı takip etmediğimi söyleyip, fırça atanlar bile çok…

"Haklısınız" deyip, sonra da susuyorum…

Bir de beni yazdıklarımdan dolayı sağa sola şikayet edenleri size burada anlatsam, şaşar kalırsınız, nasıl dayanırım diye!

Emine Can'ın, elbette ki Kaymakamlık'ta çalışıp, belediyeden ödenmesinin hiçbir yasal dayanağı yok.

Tamamen yasa dışı bir uygulama yani…

Ama sistemin çürüyüp kokuştuğu bir süreçte çok da şaşmamak lazım!

Siz istediğiniz kadar bağırıp çağırın, Donkişot gibi kahramanlık yapın, belgelerle ortaya çıkıp yasa dışılıkları tek tek ispatlayın, ülke ülke olmaktan çıktıysa kim takar sizi?

Devir ye kürküm ye devri…

Bu işin yasa dışı olduğunu kaymakam da bilir başkan da aslında…

Onlarla konuşmadık sanmayın sakın!

Merhametli kaymakamımız, Bünyamin Merhametsiz, kaymakamlığı pislik götürdüğünden, kadrosu da olmadığından böyle bir yol seçmiş, birkaç aylık da olsa yardım istemiş başkandan…

Devletin bu bayanı bütçeden ödeme yetkisi yokmuş, böyle bir yol bulup sevap işlemiş anlayacağınız…

Halil başkan ise kaymakamdan daha yufka mı yufka!

"Kaymakam bey rica etti, iki aylığına kabul ettim" diye konuştu…

Bu kadının işini hallederlerse hallederler, bu ay sonuna kadar halletmezlerse, benden bir daha para çıkmaz diye ekledi…

Eh bize de 'Allah kabul etsin' demek düştü…

Hepiniz Allah'a havalesiniz…

Okur Görüşü

"Haksızlık diz boyu"

"Merhaba Levent abi

Ben Fazıl Zeytincioğlu, sana bugün duyduğum ve beni fazlasıyla rahatsız eden bir konudan bahsetmek istiyorum, köşende bu haksızlığa yer verirsen memnun olurum.

Bugün eski KTHY' den bir arkadaşla görüştüm ve bana iş durumumu sordu bende bir süredir bir beton şantiyesinde çalıştığımı söyledim bana gülerek kendisinin ve 14 kişinin daha ( ki bunlar eski KTHY'li) marttan beri Ulaştırma Bakanlığı'na Atlas'ın karşıladığı biletlerin hesaplarını yapmak üzere işe alındığını ve bu ay sonu ile geçici görevlerinin sona ereceğini söyledi.

Bizler iş için çabalarken hükümetin kendisine yakın kişileri işe almasını içime sindiremedim. Bir diğer konu ben yaklaşık 1 yıldır uçak teknisyen lisansı alabilmek için İstanbul'da sınavlara katılıyorum. Lisansı alabilmek için 14 dersten 9 'unu geçtim ama bir süredir asgari ücretle çalıştığım için sınav ve uçak masraflarını karşılayamıyorum.

Bu konuda Ulaştırma Bakanlığı'na iki kez dilekçe verdim. Önce çok ilgili karşılasalar da sonradan bana kaynak yok diye bir yanıt dilekçesi yolladılar. Şuan itibarıyla KKTC'de uçak teknisyen lisansı almaya çalışan tek kişi olarak bu yanıt beni çok üzdü ve sınavlarıma ara verdim ki bu lisans için gereken masraflar ders başına 350 TL idi.

Bu konuyu gündeme taşırsanız memnun olurum. Şimdiden teşekkür ederim…"

(Fazıl ZEYTİNCİOĞLU- LEFKOŞA)

Don

Sultan en güvendiği adamını Arabistan a hünkar göndermiş.
Hünkar, Arabistan da gezerken bakmış, Araplar entari giyiyorlar ama alta donları yok. Bir rüzgar esti mi, manzara felaket! Haber salmış, altına don giymeyenler kadı huzuruna çıkartılıp, hapsedilecek. Aradan günler geçmiş Arabın bir tanesi don giymemiş ve ilk rüzgarda olay fark edilmiş. Kadı huzuruna çıkartmışlar. Kadı sormuş:
- Adın?
- Aptülmecit
- Baba adın?
- Aptülleziz
- Evli misin?
- 5 tane karım var!
- Kaç çocuğun var?
- İlkinden 15, ikincisinden 17, üçüncüsünden 16, dördüncüsünden13, beşincisinden 18 tane.
Kadı kararını vermiş ve söylemiş:
- Aptülleziz oğlu,Abdülmecit'in, don giymeye vakti olmadığından beraatına karar verilmiştir!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları