Mesarya ağlıyor!

Yayın Tarihi: 19/09/11 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Vadilili Hasek efendiyi tanır mısınız?

Ben yeni tanıştım.

1800'li yıllarda yaşamış.

Kıbrıs'ta belediyeciliğin de babalığını yapmış.

Akşam olup da hava karardığında sokak sokak gezer, köşe başlarındaki büyük çıraları yakar ve sabah olduğu zamanda yine bunları söndürürmüş.

Peki ya Vadilili Ahmet Pehlivan'ı tanır mısınız?

Ya da ismini duydunuz mu?

Bundan 40 yıl kadar önce ölmüş.

Kıbrıs'ın en güçlü pehlivanlarından biriymiş, adada sırtını yere getiren kimse olmamış ve Anadolu'nun güreş tutulan çeşitli yerlerine gider, güreşir ve geçimini de böyle sağlarmış.

Peki ya Vadili'nin yıllar önce ülkenin kabak merkezi olduğunu duymuş muydunuz?

Toprak o zaman o kadar verimliymiş ki, eşekler dev kabaklardan ancak iki tanesini Lefkoşa'ya kadar taşıyabilirlermiş.

Her biri bir insan boyu olan kabaklar, adanın hemen her yerine Vadili'den gidermiş…

Ülkemizde tam bir festival enflasyonu var.

Bazıları bu işi panayırcılıktan öte götüremezken, bazıları da bölgesinin kültür ve sanatını, örf adet ve geleneklerini yaşatmak için çok ciddi çalışmalar yapıyor.

Vadili Belediye Başkanı Mehmet Adahan da bunlardan birisi.

15 ay gibi kısa bir belediye başkanlığı süresinde insan üstü bir çalışmayla epey yol kat etmiş, onu diğerlerinden ayıran özelliği ise doğup büyüdüğü bölge insanına geçmişini unutturmamak, geçmişiyle yüzleşmesini sağlamak ve Kıbrıslı kültürünü yaşatmak.

Önce panayırla başlayan etkinlikler, şimdi festival havasında yapılıyor ve asıl hedef ise uluslar arası fuar niteliğine çevirmek.

Hem kendisi, hem de bölge halkı buna inanmışlar ve bu konuda gittiklere yere kadar gidecekler, bunun için de yolları açık olsun.

Festivalin açılış etkinliklerinde elbette ki açılışların ve kurdelelerin vazgeçilmezleri siyasiler de vardı.

Başta başbakan olmak üzere bütün kabine iki eksikle festivale ilgi göstermişti.

Yine bildik konuşmalar yapıldı.

Başbakan, hükümetinin yerel yönetimlere verdiği önemi yineledi, kimi bakan bölgeye yeni yollar yapacağını, kimisi hastane yapacağını, kimisi de futbol sahaları yapacağını vaat etti.

Gençler iş sahası açacaklarını söyleyenler de vardı.

Onlar konuştu, bölge halkı dinledi, konuşmalar uzayınca da ufaktan ufaktan oradan ayrılıp etkinlik alanlarına yöneldi.

Mehmet Adahan, konuşmasında dedi ki;

"Annem öldü, kaynanam sırada…"

Eyvah dedim kendi kendime, başkan nasıl olur da böyle bir pot kırar.

Zira eşi yanında…

Meğerse kazın ayağı öyle değilmiş.

Normalde böyle bir söz eşler arasında boşanma sebebi olur ama, verilmek istenen mesaj başka…

Adahan'ın burada söylemek istediği Vadili başta olmak üzere bütün Mesarya'nın insan kaybettiğini ifade etmeye çalışması…

Mesarya'nın için için ağladığı…

Kültür ve değerlerinin birer birer yitirildiği…

Mesarya insanın, doğduğu büyüdüğü bölgelerden ümidini kesip, terk etmek zorunda kaldığı…

Bizim siyasiler her zaman olduğu gibi atar tutar ama madalyonun tersi öyle değil.

Kime sorsanız 'bizi bu duruma siyasiler getirdi' diyorlar…

Devlet, kendi sınırları içindeki insanını unutmuş, TC'nin yardımları ile ayakta kalmaya çalışıyorlar.

Kasaba politikaları bir türlü değişmemiş, çağdaş bir yapı oluşturulmamış, bilimsellik gelmemiş.

İşte burada Vadili Belediyesi'nin farklılığını görüyoruz.

Kırsaldaki hemen tüm belediyeler bakkal gibi yönetilirken, yeni başkan bilimselliği ön plana çıkarıyor ve sadece kendi beldesinin değil, Mesarya'nın kurtuluşunun alternatif enerji kaynaklarına geçilmesinde olduğuna inanıyor, bu konuda da çok ciddi projeleri var.

Çoğu belediye başkanı, yurt dışı gezilerinde ailesiyle turist gibi gezerken, o gittiği yerlerden bölgesine ne getirebilirim diye kafa patlatıyor.

Adahan bir de Mesarya Belediyeler Birliği'nin kurulması için öncülük yapıyor.

Çünkü sorunlar sadece Vadili'de değil, Paşaköy, Serdarlı, Geçitkale, Akdoğan, Beyarmudu ve İnönü'de de ortak sorunlar.

Birlik oluşturarak daha güçlü hale gelmek, daha güçlü ses çıkarmak ve sorunların çözümünde

işbirliği yapmak amaçları.

En büyük arzuları ise büyük bir sanayi sitesi kurarak Mesarya'nın hem ekonomideki yerini yükseltmek hem de istihdam sorununa bir nebze olsun katkı koymak.

Ve illa ki diyorlar;

Artık Karpaz ve Güzelyurt nasıl kalkınmada öncelikli bölgeler ilan edildiyse, Mesarya'nın da kurtulması için, devletin kendisini burada göstermesi şart…

Tenha yol

Genç bir kadın, yakışıklı bir çiftçi ile birlikte gidiyorlardı. Çiftçinin sırtında bir küp, sol elinde
bir horoz, sağ elinde kocaman saplı bir kazma vardı ve önünde de bir keçi yürüyordu. Bir
hayli yürüdükten sonra yolları tenha bir geçide gelince genç kadın durdu:
-Ben, seninle bu tenha yoldan gitmem.
-Niçin?
-Beni öpmeye, sevmeye kalkarsın da.
Delikanlı gülerek:
-Sırtımda ve ellerimde bu kadar yük varken nasıl yapabilirim?
-Nasıl olacak! Kazmayı yere saplarsın, keçiyi sapına bağlayıp küpün içine horozu koyunca
elleriniz serbest kalır da...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları