3 bin yeni vatandaş!

Yayın Tarihi: 22/09/11 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Bu ülke öyle garip bir ülke ki üç günlük öğrenciyi vatandaş yapıyorlar.

Buradaki adresini bir otel olarak gösteren de vatandaş olabiliyor.

Ya da kelli felli birisinin ev temizliğini yapıyorsanız, bahçesini temizliyorsanız, biraz da kendinizi göstermişseniz ve aileye güven vermişseniz yasal süreniz dolmadan bile vatandaş olabilirsiniz.

Oysa, bu ülkede yaşayıp da artık burada kökleşmiş, çocuk yapmış, hatta evlendiği halde vatandaş olamayan binlercesi var…

Vatandaşlık dendi mi haklı olarak Kıbrıslı Türkler refleksi bir tepki ortaya koyarlar…

Kıbrıs Türkünün iradesinin eritilmek istendiğini savunurlar.

Vatandaş yapılacak kişilerin kimler olduğunu bilmedikleri için, haklıdırlar…

Belli ki yine önümüzdeki günlerde ortalık toz duman olacak.

Önce Cemil Çiçek'in, sonra da Beşir Atalay'ın KKTC temaslarından sonra, perde gerisinde yine bir takım kararlar üretildi.

Ülkede 6 bin kadar kişinin KKTC yasalarına göre vatandaşlık hakkı kazandığı herkes tarafından bilinir.

Haklıdırlar ya da kimine göre vatandaşlık değil vatandaşlığa müracaat hakkı olarak yorumlanabilir bu.

Ama şundan kesin emin olunuz ki birkaç haftaya kadar bunlardan üç bin kadarı vatandaşlık hakkı kazanacak.

KKTC hükümeti de bunu istese de istemese de kabul edecek!

Ama işin bir başka yönü de var bu sefer;

Bize gelen bilgilere göre, yeni vatandaş olacaklar, deyim yerindeyse jet hızıyla vatandaş olacaklar.

Kendilerinden de aylar hatta bazen yıllar süren güvenlik soruşturması da istenmeyecek!

Evet yanlış duymadınız…

Güvelik soruşturmasına bakılmadan çok yakında 3 bin vatandaşımız olacak…

Birileri Kıbrıs Tür8künün sabrını iyice zorluyor ve olabilecek kaos ortamından ne medet umuyor, bunu biz de anlamış değiliz…

Veli şikayeti:

"Polatpaşa İlkokulu'nda ayırımcılık iddiası!"

"Merhaba Levent Bey,

Sizin halkın sorunlarına duyarlı olduğunuzu bildiğimiz için Gazimağusa Polatpaşa İlkokulu'nda yaşanan çocuklarımız üzerinde oynanan bir takım olayların aydınlatılması ve gündeme taşınması için size yazmayı uygun gördük...

İlkokul müdürü Erbil Taşer'in öncülüğünde ilkokul birinci sınıflarda 3 sınıf oluşturuldu.

Okul müdürü, öğretmeni Ayten Dağlı olan bir sınıfa doktor, öğretmen, bir bakan ve zengin ve üst düzey aile çocuklarını doldurdu ve diğer çocukları da şu anda öğretmeni olmayan bir sınıfa doldurdu.

Tabii aralara az biraz diğer çocuklardan serpiştirdi ki tepki almasın.

Çocuklar halen öğretmen beklemektedirler.

Ayrıca müdür Erbil Taşer elinde bir liste ile yerleştirdiği öğrencilerin isimlerinin yanlarında ORTA, İYİ şeklinde notlar almış, fakat bu notlardan geçen sene söz konusu öğrencilerin öğretmenliğini yapan ve kendisine başarısından dolayı çok şeyler çektirilen Gülay Pehlivanoğulları'nın bilgisine dahi başvurulmamıştır.

Geçen sene Gülay Pehlivanoğulları'nın yetiştirdiği bu öğrencileri neye göre sınıflandırmışlardır?

Erbil Taşer'in eşi de aynı okulda ana sınıf öğretmenidir ve ana sınıf öğrencilerinden varlıklı ve üst düzey aile çocuklarını Erbil Taşer'in eşi alır.

Geleceğimizin teminatı gençlerimizin yetişmesi için uğraşması gerekenler, yavrularımızın geleceği için değil de kendi gelecekleri ve çevrelerini geliştirerek şahsi menfaat sağlama çabaları okullarımıza gölge düşürmektedir.

Yaşanan sorunun kamuoyuna yansıması için gereğini yapacağınızdan kuşkumuz yoktur.

Saygılarımla…"
(Bir veli)

Gelen veli şikayetinden sonra Polatpaşa İlkokulu Müdürü Erbil Taşer'i aradık ve görüş istedik.

30 yıllık eğitimci ve 15 yıllık da yönetici olduğunu söyleyerek sözlerine başlayan Erbil Taşer, sınıflarda rekabet yaratmak için ailelerin durumlarına göre sınıflandırma yaptıklarını söyledi ve bunun da kurayla ilkokul birinci sınıf öğretmenlerine dağıtıldığını söyledi.

Öğrenciler arasında ayrıcalık yapmalarının mümkün olmadığını da sözlerine ekleyen Taşer, Bakan Atun'un da büyük kızının 4'ncü sınıfta olduğunu ve öğretmeninin hala olmadığını ifade etti.

Bakan Atun'un çocuğunun olduğu sınıflara bazı velilerden kendi çocuklarını da aldırmak istediklerini söyleyen Erbil Taşer, bunu asla izin vermediklerini, yöntemlerinin de gayet adil olduğunu söyledi.

Petrol Şeyhi

Çok zengin bir petrol şeyhi oteldeki odasına girer girmez hemen telefona sarılır ve arkadaşının verdiği bir kadının telefonunu çevirerek:
- "Bak güzelim ben buraya bir iş anlaşması imzalamaya geldim, telefonunu araba motoru üreticisi bir arkadaşımdan aldım; 2 saat sonra başka bir şehre gidiyorum. Benimle 1 saat geçirirsen sana bin dolar, bir araba ve de bir pırlanta yüzük vereceğim" der.
Karşıdaki ses sevinçle:
- "Beyefendi ben otelin sekreteriyim. Dışarıyı aramak için 9 tuşuna basacaktınız.. Ama merak etmeyin, sakin olun ben şimdi istifa ediyorum ve hemen yanınıza geliyorum.."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları