Eroğlu, muhalefete cephane verdi!

Yayın Tarihi: 06/10/11 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Cumhurbaşkanı Eroğlu, bu ülkenin kim ne derse desin en tecrübeli, görmüş geçirmiş siyasetçilerinden biridir.

Ağzından çıkan kelimenin nereye gideceğini de çok önceden hesaplar, söylemeden bir değil birkaç kez düşünür.

Eroğlu ile hükümet arasındaki sürtüşmeleri de bilmeyenimiz yok ama, dün Kıbrıs gazetesinin manşetine yansıyanlar, ki bu manşette de biz biraz hınzırlık gördük, artık geri dönülmesi imkansız bir yolun da başlangıcı olmuştur.

Bu açıklamalarda bizim kafamıza takılan ilk soru şu oldu;

"Hükümet gerekli önlemleri zamanında alamadı…"

Bu ne demek, hükümet iktidar oldu olalı, sorunları çözemedi!

Doğru olabilir…

Amma velakin, biz burada bir strateji hatası görüyoruz.

Niçin mi?

Son genel seçimler 19 Nisan 2009 yılında yapılmıştır.

Derviş Eroğlu başkanlığındaki UBP yüzde 45'lik ezici bir çoğunlukla tek başına iktidar olmuştur.

Ta ki 18 Nisan 2010 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar…

Yani tamı tamına 12 ay gibi bir süre UBP hükümetinin başı ve ülkenin başbakanlığını şimdiki Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu yapmıştır…

"Hükümet gerekli önlemleri alamadı' derken kendini de bunun içine koyuyor ve sorumluluğu üstleniyorsa, diyeceğimiz bir şey yok.

Ama, sanırız Sayın Eroğlu, bu detayı atladı, kendini bu işten sıyırmak istedi.

Hesapsız ve kitapsız bir açıklama olunca da muhalefetin eline güçlü bir cephane verdi.

Bu ülkeye bir erken genel seçim lazım mı, Derviş beyin dediği gibi bizce de lazım…

Peki bundan kim zarar görür, önce UBP, sonra da kendisi!

Ayrıca seçim sistemi ile partiler yasası değişmedikçe, seçim olsa ne olur olmasa ne olur?

Ayrıca şu sıralar bir erken genel seçim Derviş beyin görüşmelerde elini bir hayli zayıflatır, doğal gaz belasının baş gösterdiği bu günlerde de Türkiye'nin de politikalarına zarar verebilir.

Bir de şu Türkiye ile imzalanan mali protokol meselesi var;

Protokolün altındaki imza da Sayın Eroğlu'na ait değil mi ki?

Hükümet de tüm siyasi riskleri göz önüne alarak bu protokolün ardında duruyorsa, Derviş beyden daha anlayışlı bir politika ve destek beklemesi normal değil mi?

Siyasi net duruşu itibarıyla Sayın Eroğlu çok saygı duyduğumuz bir siyaset adamımızdır, ama kendisini Cumhurbaşkanı yapan UBP'yi tökezletmek için, hem de muhalefete cephane verir bir anlayışla yola devam ederse, biz de bunu biraz 'vefasızlık' olarak algılarız.

Umarız zirvedeki kavga uzun sürmez, aksine muhalefetin de yardımıyla ülkede sistemin sil baştan değişmesi için önce gerekli yasalar çıkarılır, sonra da tertemiz bir seçime gidilir.

Ama zaman ve zemin hazır olduğu zaman….

Noter enflasyonu!

Bakanlar Kurulu geçtiğimiz hafta yaptığı toplantıda üç ayrı kişiye daha tasdik memurluğu yapma izni verdi.

Lefkoşa'dan Avukat Doğa Zeki ve Kemal Buba ile Güzelyurt'dan Avukat Nazım Yoldaşlar ülkenin yeni noterleri olurken, yıllardır izin için başvurdukları halde kendilerine cevap verilmeyen onlarca kişinin olduğu ifade ediliyor.

Ömer Bilge'ye komplo!

KKTC'de uzun yıllardan beridir bulunan ve Hürriyet'in KKTC temsilciliği görevini sürdüren deneyimli gazeteci Ömer Bilge bu sıralar adını kullanan sahte gazetecinin izini sürüyor.

Bir süredir Ömer Bilgen-Hürriyet KKTC Temsilcisi imzası ile bazı yayın organlarına posta ile gönderilen sözde haberlerde Ümit Utku ile ilgili çeşitli haberler yayınlatılmaya çalışılıyor.

Ömer Bilge'nin olayı polise intikal ettirdiği ve polisin de soruşturma başlattığı söyleniyor.

Sümer Aygın'ı yalnız bıraktılar!

Ülkemiz insanı tarafından büyük ilgi gören ve Zeytinlik köyünde yapılan Zeytin Festivali'nin açılışına hükümet kanadından kimsenin katılmaması katılımcılar tarafından yadırgandı.

UBP'li belediyelerin festivallerine tam kadro katılan bakanların davetli olduğu halde zeytin festivaline katılmaması sadece Sümer Aygın'ı değil, zeytin üreticilerini de fazlasıyla üzdü.

Ha keşke Kıbrıs kültürünün simgesi haline gelen böyle bir festivale, partizanlığı bir kenara koyup katılsalardı.

Böylelikle uzlaşma kültürüne de büyük katkı sağlanmış olacaktı.

Acı itiraf

İyi ki düğünümüzü Belçika'da yapalım demişsin Goncagül

- Güzel oldu, değil mi Muhittin?

- Evet canım, herkes dışarıda evleniyor, bizim neyimiz eksik?

- Beni kırmadığın için teşekkür ederim.

- Sen istersin de ben yapmam mı bir tanem?

- Muhittin, sana geçmişimle ilgili bir şey anlatmak istiyorum.

- Önce duvağını çözseydik Goncagülüm.

- Çözeriz, dur bi... çok önemli bu.

- E, ama sırası mı şimdi? Neyse, anlat bari.

- Ben küçükken tecavüze uğradım.

- Çok üzüldüm bebeğim. ama şu an kendini iyi hissediyorsan önemli değil.

- Şimdi iyiyim de bunları bilmen lazım.

- Yakınlarından biri tarafından mı?...

- Yok, bir bakkal vardı bizim mahallede...

- Bakkal mı?

- Evet. elma şekeri satıyordu, güzel çikolatalar filan.

- Eee?

- İşte, bir gün bana, Tarık depoya gelsene dedi.

- Tarık kim?

- Anlatacağım bir tanem, sakin ol bir hele…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları