Kaçakçılığın cezası yok mu?

Bu yazıyı Maliye Bakanı Ersin Tatar'a ithaf ediyoruz, çünkü güneyden alış veriş yapılmasına karşı olduğunu biliyoruz.

Ama bu yazı güneyden sıradan bir alışverişin yazısı değil!

Resmen yapılan bir kaçakçılığın yazısıdır.

İsim ve şirket ismi vermeyeceğiz…

İlgilenirse Arıcılar Birliği Başkanı Eriş Çoban'ı, ya da kendisine bağlı Gümrük ve Rusumet Dairesi Müdürü Mustafa Çobanoğlu'nu arasın ve detaylı bilgi alsın.

Rum kesiminden ülkeye kaçak arı ilacı sokan ülkenin tanınmış ecza depolarından bir tanesi.

Gitmiş Arıcılar Birliği'ne arılar için ilacım var ama fatura istemeyin veremem demiş.

Arıcılar Birliği bu teklifi anında reddetmiş ve konuyu ilgili yerlere de bildirmiş.

Konudan polis genel müdürlüğü, veteriner dairesi ve gümrük dairesinin haberdar edilmiş.

İlgili birimler de görevlerini yapmışlar ve ortak bir baskınla güneyden kuzeye kaçak yıllarla sokulan 420 adet ilaca el koymuşlar.

Şimdi gözler Gümrük Dairesi'nde…

İddialara göre, daire olayı yargıya taşırsa ilgili şirket yargılanacak ve cezası da ağır.

Ama, şirket öyle bir bastırıyor ki Gümrük Dairesi'nin sadece küçük bir ceza kesip olayın kapatılacağı söyleniyor.

Yani sembolik bir ceza ve kaçakçılığa devam…

Burada ecza deposundan başka bir de arıcılık şirketi de suçlanıyor.

Çünkü ecza deposu güneyden kaçak yolarla getirdiği ilaçları bu şirket vasıtasıyla arıcılara satılmasını sağlıyor.

Bu şirketin hangisi olduğunu da Eriş Çoban'dan öğrenebilirler.

Bu yazıyı bilakis Ersin Tatar'a ithaf ediyoruz çünkü o da biliyor ki ister güneyden olsun ister başka yerden, ülkeye her giren kaçan üründen devlet payını almaz, kazanan sadece kaçakçılığı yapanlar olur.

Eğer bakan Tatar, isterse devletin ensesinden geçinenlere dur diyebilecek yetki ve makama sahiptir.

Şimdi yetki de on da, karar da…

Okur Mektubu:

Bumin Paşa'ya sorular…

"Levent Bey merhaba.

Bildiğiniz gibi ülkemizdeki ilkokullar 16 Eylül günü eğitime başladılar.

Yani okullar açılalı yaklaşık bir ay oluyor.

Fakat bazı öğretmenlerimiz için okullar henüz açılmadı.

Bu öğretmenlerimizden biri de Serhatköy İlkokulu öğretmenlerinden Cemal Sarıca.Bu öğretmenimiz, Eylül ayı boyunca, okulların açıldığı dönem de dahil yurt dışında bulunmuş ,Eylül ayı sonunda ise adaya dönüp maaşını da bir tamam almıştır.

10 Ekim tarihi itibarı ile hala kadrosunun bulunduğu okulda göreve başlamamıştır.

Okul müdürüne bulunduğu okulda göreve devam etmeyeceğini ve bakanlıkta görev alacağını belirtmiş, okul müdürü de konuyu daire müdürüne bildirmiştir.

Fakat ilgili daire, ismi geçen öğretmenin durumu ile ilgili henüz bir bilgi vermemiştir.

Öğretmenimiz, 20 gün sonra yine bankasına gidip hak ettiği (!!!) maaşı da alacaktır.

Bu durumda çocukların eğitim kaybına mı üzülmek gerekir yoksa bu ülkenin çiftlik gibi yönetilmesine mi üzülmek gerekir, şaşırmış bulunmaktayım.

Son olarak ilgili öğretmenin daire müdürü Bumin Paşa'ya sormak istiyorum;

Cemal Sarıca'nın görev yeri neresidir?

Not : Ülkemizdeki koşullar gereği ismimin saklı tutulmasını rica eder,çalışmalarınızda başarılar dilerim…"

(İsmi mahfuzdur)

Cinsel hayat

İngiliz, Fransız ve Türk'e seks hayatlarının nasıl geçtiğini sormuşlar.

İngiliz cevap vermiş..

"2 saat ön sevişme, 1 saat seks yapıyoruz."

Fransız "1 saat ön sevişme, 2 saat seks yapıyoruz" demiş.

Türk'e gelmiş sıra..

"2 saat 55 dakika dil döküyorum. Sonra 5 dakika Allah ne verdiyse.."