Temiz toplum için iyi bir fırsat...

Yayın Tarihi: 17/10/11 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Zaten uzun bir süredir Türkiye'nin dilindeydik, Eroğlu'nun banka hesaplarının deşifre olmasından sonra daha da dile düştük.

Son üç günlük yorumlara bakıldığında, kimi Sonay Adem'i suçluyor, kimi Cumhurbaşkanı Eroğlu'nu, kimi Başbakan Küçük'ü, kimi Başbakanın en yakınındaki kişinin bankada çalışan kızını, kimi bankayı, kimi de Ankara'yı suçluyor.

Kısaca tam bir bilgi kirliliği ve tamamen dedikoduya dayalı haberleri dinliyor ve izliyoruz.



Burada birinci sorumluluk Cumhurbaşkanı Eroğlu'na düşmektedir.

Artık ok yaydan çıktığı için, hiç gecikmeden şu sorulara cevap vermesini bekleriz.

Öncelikle, devlet bankalarında bulunan paralarını niçin iki ay önce HSCB bankasında toplama gereği duymuştur?

Bu paraların kaynağı nedir, eğer arazi satışı varsa bunların dökümanlarını liste halinde açıklanmalıdır.

Ayrıca bu paraların kazanılmasında her hangi bir şaibe yoksa, yapılan suçlamalar nedeniyle hukuk yoluna hiç gecikmeden müracaat etmelidir.



Bu işin ardında yaşanan parti içi çekişmelerden dolayı Başbakan'ın parmağı var mı o da kafalarda halen soru işareti olarak durmaktadır.

Bu iş bir intikam duygusunun sonucu mudur, iktidar kavgasının bir ürünü müdür, bu konuda kimsenin elinde net bir şey yok.

Öyle ya da değil, burada bizim asıl üstünde durmamız gereken, yıllardan beridir temiz bir toplum istendiği halde, yine siyasilerin bunun önünde engel olduğunu bildiğimizdir.

Eğer bütün iktidarıyla, muhalefetiyle tüm siyasiler temiz toplum için düğmeye basmak isterlerse, sadece Eroğlu'nun banka hesapları değil, geçmişten bu güne kadar tüm şaibeli konular, kapanan defterler açılmalı, adı ve makamı ne olursa olsun yargı devreye girmelidir.



Sonay Adem'e gelince;

Kendisinin agresif ve iyi bir partili olduğunu bilmeyen yoktur.

Ama konu bir devletin Cumhurbaşkanı gibi en yüksek makamını ilgilendiriyorsa, yapılan açıklamaların canlı yayında tüm dünyadan izlendiği
bir ortamda yapılması ne kadar doğrudur, bu tabi ki her insana göre değişen bir vicdan meselesidir.

Ama belki de temiz topluma açılan bir kapı olarak da değerlendirilebilir.



Siyasetçisiyle, bürokratıyla, iş adamı ve basını ile hiç de temiz bir ortamda olmadığımızı artık herkes bilmektedir.

Eroğlu-Küçük arasında yaşanan tartışmalar ve bir takım iddiaların, gazetelerin kendi arasında kavgaya dönüşmesi bile, mercek altına alınmalı, siyasetçi-işadamı ve basın ilişkileri de soruşturma kapsamına alınmalı ve madem ki temiz toplum istiyoruz, ülke çapında köklü bir temizlik operasyonu başlatılmalıdır.



Bir bakanın yaptığı baskında rüşvet aldığı söylenen müdür şimdi evinde yüksek müşavir maaşı alıp keyif yapıyorsa,

Rüşvet aldığı tespit edilen eski bir tapu müdürü sırf memuriyetine devam etsin diye, kendine sadece iki ay hapislik verilip, sonra görevine tıpış tıpış geri dönebiliyorsa, casinocular vekil transferinde kaynaklarının kendileri olduğunu itiraf edip, bunlar araştırılmıyorsa, yine eski bir gümrük müdürü kaçakçılara yataklık etti diye operasyonlar kendinden gizli yapılıp, o da müşavir yapılıp evine gönderiliyorsa, devlet bankalarında çalışan personelin banka parasına el koyduğu toplumun gözünden kaçırılıyorsa, çürümüşlük ve kokuşmuşluk başka ne ile ifade edilebilir ki?



Şimdi bu olaydan sonra göreceksiniz ki, olay siyaset çekişmesi haline getirilecek, ortaya yeni isimler ve banka hesapları atılacak, ama hiçbirinden de bir sonuç alınmayacaktır.

Eğer böyle olacaksa, herkes ağzına fermuar çeksin ve sussun, ele güne karşı daha fazla rezil olmayalım.

Yok, olay tamamen bağımsız birimler tarafından ele alınacak ve rüşvetin, hortumlamanın, ihale yolsuzlukların üstüne sonuna kadar gidilecekse, toplumun tüm birimleri taşın altına değil elini, artık kafasını koymak zorundadır.

Okur Görüşü

"Susmak suça iştiraktir"

'SN.ÖZADAM öncelikle size teşekkür ederek başlamak istiyorum..

MUSTAFA PİRO tarafından yazınıza verilen cevap tamamen gerçek dışıdır...

Buna ispatı olarak SÜLEYMAN GÖKTAŞ VE YÖNETİM KURULU ÜYELERİNE haberleri var mı diye sormakla alacağınız cevap yeterli olacaktır...

SAYIŞTAY RAPORUNA gelince hala hazırda araştırmasına devam (2010 yılı için-daha 2011e başlanmadı) eden bir Sayıştay sorumlusu piyangolarda görevine devam ederken ve de işi bitmemişken nasıl temiz raporu verebilir size sorarım... (böyle bir rapor yoktur) ....

Bu kişi her konuda aynı yaklaşım ve tutum içerisindedir....

Ben yaparım olur...

Ben buradan SAVCILIK VE BAŞBAKANLIK DENETLEME KURULUNU GÖREVE DAVET EDİYORUM...

Yapılacak kontroller sonucunda MUSTAFA PİRO TEMİZ ÇIKARSA ben ismimi açıklayarak görevimden İSTİFA EDECEĞİM VE HİÇBİR HAK TALEP ETMEYECEĞİM...

HODRİ MEYDAN VERİLMEYECEK HESABIM YOK DİYORSA BU KURUMLARI KENDİSİ GÖREVE ÇAĞIRSIN....

Bir çağrı da SAYIN BAŞBAKANA sizin gibi dürüst ve temiz bir insana yakışan bu gibi adamları yanınızdan ve partinizden uzak tutmaktır....

Sayın Ekmekçi ve Düzgün sıra HAVADİSTE bir zahmet yazarınız olan PİYANGOLAR PERSONELİ arkadaşı arayın da detaylı bilgi alın...

Haberim yok derse de ismini ve nerede hangi konulara şahit olduğunu da açıklayacağım....

BAZEN SUSMAK SUÇA İŞTİRAKTİR UNUTMAYIN…"

(Bir çalışan)

Beyin

Doktor ameliyattan çıkar ve kendisini acıyla bekleyen hasta yakınlarına:

- Hastayı kaybetmek üzereyiz. Ancak yeni bir beyin nakledilirse yaşar ama beyin çok pahalı der.

Hasta yakınlarında biri:

- Bir beyin ne kadar diye sorar?

Doktor:

- Erkek beyni 5000$ bayan beyni 200$ der...

Erkekler gülmemek için bayanlarla göz göze gelmemeye çalışır...

Erkeklerden biri dayanamayıp sorar:

- Erkek beyni neden bu kadar pahalı?

Doktor cevap verir:

-Erkeklerde beyin nadir bulunuyor da ondan

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları