12 dönüm arazi 155 bin TL'ye gitti!

Yayın Tarihi: 01/11/11 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Dün hem genel grev vardı hem de miting…

Eşel mobil kaldırıldığı içindi miting…

Maaşlara ve asgari ücret zam verilmediği için…

KTHY batırıldığı için, Elektrik Kurumu'nun ve Telekomünikasyonun özelleştirileceği, Türk Petrollerinin satılacağı, Süt Kurumu'nun verileceği için…

Kaçak nüfus, yeni af yasası ve sigorta değişiklik yasası için…

Partizanlık ve popülizm için, yapılan haksız istihdamlar için…

Dün gerçekleştirilen grev neyi değiştirecek onu hiç bilemeyiz!

Umarız yararlı olur, yapılan yanlış icraatların geri alınması sağlar…

Yukarıdakileri niye yazdık derseniz;

Sizce eylem nedenleri arasında bir eksiklik yok mu?

Ya da görmediler mi acaba?

Ülkede iktidarı da muhalefeti de faizler nedeniyle ceza davası dosyalanan 10 bin dosyanın olduğunu, 10 binin de yolda olduğunu söylerken, acaba bu nedenler arasına bu da konulamaz mıydı?

Bal gibi de konulurdu!

Grev nedenlerine bakarsanız genelde kamu çalışanların hakları söz konusudur.

Özel sektöre arka çıkılması, desteklenmesi için bir tek madde var mı?

Elbette yok!

Mahmut Bora, Kıbrıslı Türk işadamı,

Üç yıl önce Unıversal Bankası'na borçlanmış, karşılığında da Beylerbeyi'nde 12 dönümlük Türk koçanlı arazisini ipotek göstermiş.

Doğal olarak hiç kimse bankadan borçlanıp bunun karşılığında ipotek verirken, işlerin ters gideceğini, elindeki malın da yok pahasına uçacağını hesap etmez.

Mahmut Bora da böyle düşünenlerdenmiş.

Elbette kimse kendine ne zorla borç vermiştir ne de bunun için yalvarmıştır ama iş dünyasında son yıllarda hemen herkesin başına gelenler, Bora'nı da başına gelmiş ve işler kesat gidince borcun zamanında ödeyememiş.

İşadamının borcu üç yıl sonunda tam beş katına katlanmış!

Üç kuruşluk borcu ödeyemeyen, yine doğal olarak 15 kuruşluk borcu hiç ödeyemez.

İşte şu anki faz yasasını sakatlığı yüzünden, geçtiğimiz Cuma günü Mahmut Bora, 12 dönümlük Türk koçanlı arazisini yok pahasına kaybetti!

Köy kahvesinde açık artırma yapıldı, 12 dönümlük arazi için 80 bin TL'den açık arttırma başladı ve Mahmut Bora yakın dostlarının da yardımıyla ancak 150 bin TL'ye kadar yükseltti…

Ama gücü bu kadardı!

12 dönümlük arazi 155 bin TL'yi basan Unıversal Bankası'nın oldu!

Sizce burada sakat bir durum söz konusu yok mu?

Sırf bu yüzden bile Maliye Bakanı Ersin Tatar'ın bu yasada niçin değişiklik yapmak istediğini, hatta bunun için tehdit aldığını bile anlamak mümkündür…

Yeni faiz yasasıyla yerli bankalar batar diyen bazı siyasiler hiç alınmasın şimdi;

Eğer buna benzen 10 bin dosya mahkemelerde gün bekliyorsa, bunu da 10 bin dosya izleyecekse, bunun neticesinde de binlerce ailenin ocağına ateş düşecekse, birkaç banka batsın daha iyi!

Yazının başına dönersek;

Sendikal Platformu, dün yaptığı grev ve mitingden dolayı anlarız, saygı duyarız.

Ama sadece kamu çalışanların haklarını ararken, özel sektörde yaşanan, hele de bankaların aç gözlülüğü karşısında aç gözlülüğüne sessiz kalmasına gönlümüz razı olmaz!

Pekala ki dünkü grev nedenleri arasına, banka mağdurlarını da koyabilirler, böylelikle daha fazla katılım ve daha etkili bir eylem gerçekleştirebilirlerdi.

Doğrudur, ülkede son yıllarda hemen hiçbir iş doğru gitmemekte, halkın refah seviyesi hızla düşmekte, insanlar ülkede gelecek görememektedir.

Ama, şunu da unutmamak lazım ki, birkaç bankayı kollayacağız diye, binlerce Mahmut Bora'lar yaratırsak ve buna da sessiz kalırsak, birkaç banka zengin olmuş, haksız yere köye dönmüş kime ne?


Bıçak

Eşraftan birisi bir gün, Trabzon'a gitmiş, bir meyhanede oranın yerlisi bir adamla kafa demlemeye başlamışlar.
Bir ara, Karadenizli'nin belinde kabzası havalı, elde oyulmuş bıçağını görmesin mi?
-Bıçağına bayıldım, demiş adama masaya bir 50'lik banknot basarak, aldım gitti
-Pen piçaumi vermem, demiş Karadenizli....
-Al, sana 100 o zaman! diye vurmuş 100 lük banknotu masaya!!
-Vermem! demiş kararlı bir şekilde Karadenizli!
-Oooo amma uzattın ha, demiş bizimki. Bak bu son teklifim! Al sana 300 Tl. daha da param kalmadı!!!
-Haçan sen anlamiymisun, vermeyeceğum dedum piçağumi!
Adam takmış bir kere bıçağa. Çıkarmış bileğindeki Rolex saati..
-Bak arkadaş, bu var ya bu, hayatında göremeyeceğin kadar para eder. Bak son teklifim, veriyon mu bıçağı???
-Haçan arkadaşum, ne istersen iste, piçagumi isteme penden!
-Sen ne kaçırdığının fakında değilsin galiba! Bak, bu saat, var ya, som altındır, kadranı sedef, düğmesi de yakut!!
-Haydaa, sen penu anlamaysun kaliba! Vermeyceum daaaa! ..Hele bak...Diyelum ki aldum saatinu, verdum piçagimuuu ...Yarin celdum kahveye haburda bir kahve içeceum...Kalkti pirisu dedu baa"-Ananu belleyeyum! Ne diyeceum pen ona,
-Altiyi çeyrek geçi?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları