Ekonomi büyüyorsa, biz niye küçülüyoruz?

Yayın Tarihi: 12/11/11 11:24
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Bakanları tek tek inceleyin, işinin uzmanı sadece iki tane var;

Birisi iş adamı olduğu için Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, diğeri hem tahsili, hem de mesleği olduğu için Maliye

Bakanı Ersin Tatar

Sunat Atun, gençtir, enerjiktir, işi bilir ama bakanlığına ait son iki olayda 'benim haberim bile yok' diyorsa, onun iş bilirliğinin bir anlamı kalmaz ve 'kukla' bakan olarak siyasi tarihimizde yerini alır.

K-Pet ihalesi ve ardından Yedukonuk bölgesindeki petrol dolum tesislerinde alınan kararlar, eğer ilgili bakanın bilgisi dahilinde oluyorsa ve bakan da susuyorsa, siyaseti sevmiştir, siyasi geleceği için doğruları konuşmama ya da susma hakkını kullanmaktadır.

Maliye Bakanı Ersin Tatar'ı yıllardan beridir tanırız…

Dostluğunu da biliriz, siyasette şimdiki makamını nasıl elde ettiğini de…

UBP içinde çok önemli kararları nasıl verdiğini, nasıl saf değiştirmek zorunda kaldığını, delegelerle nasıl haşır neşir olduğunu da…

Allahı var, bize göre işinin gerektiğini en iyi yapanlardan birisidir.

Ay başı geldi mi maaşların nasıl ödendiğini, bir kendi bilir bir de Allah…

Siyasette olmadığı günlerdeki o içten neşesi çoktan gitti, yerini kederli, stresli ve sıkıntı dolu günler aldı…

En merak ettiğim konu ise, politik hırsı kendini daha ne kadar yükseklere çıkaracağıdır.

Tatar'ın, bayram esnasında basına verdiği bir açıklama var, bir yere not etmişim, şimdi yazmak nasip oldu…

Bakan Tatar, KKTC ekonomisinin yüzde 11 civarında büyüdüğünü açıklamıştı.

Demek ilgilim çekmiş ki not etmişim bir yerlere.

Bunu duyunca, hemen kendi çapımda bir anket yaptım.

Önce bizim markete sordum, devletin ekonomisi büyümüş, bu size yansıdı mı diye?

Cevap şok ediciydi;

"Ne büyümesi kardeşim, raftaki mallar bitsin, kepenkleri kapayıp, Rum kesimine kaçacağım, oradan alacağım işsizlik maaşı bana yeter de artar bile…"


Sonra bir muhasebeci arkadaşa rastladım, dedim ki ekonomideki büyüme piyasalara nasıl yansıdı diye?

"Ama dalga geçen benle" diye gürledi!

30'ya yakın şirket ve kişinin muhasebesini tutarmış, artık tek bir şirket bile kar etmediği için KDV bile yatıramaz duruma gelmiş, durum böyle olunca da o da artık müşteriden parasını istemeye cesaret bile edemiyormuş.

Sonra bir milletvekili ile görüştüm, biraz da gır gır geçtim kendisi ile, en yüksek maaşı siz götürüyorsunuz, peki ekonomideki bu gelişme size nasıl yansıdı diye, biraz da iliştim kendisine…

"Ersin Tatar'a selamımı söyle, Arif hocanın dediğinden, de' diye mesaj gönderdi…


Sonra bir düşündüm, kendi bütçeme bir baktım;

Gelirimi ve giderimi bir kağıda döktüm, bunlara bayramda harcadıklarımı katmadım, ama ay sonu gelecek olan elektrik faturasını görmemezlikten gelemezdim, sonuç tam bir felaket!

Şimdi bakan Tatar'dan ricamdır, kendi kadar ekonomiye elbette kafamız basmaz, zaten bassaydı bu mesleği değil onun mesleğini seçerdik.

Eğer bir devletin ekonomisinde yüzde 11 gibi bir büyüme oluyorsa, bu nasıl olur da ne bakkala ve çakala, ne bir muhasebeciye, ne kasaba ne de iş adamına, hatta işçi ve memura yansımaz?

Bu konudaki cehaletimizi maruz görsün ama lütfen kalem kalem açıklasın, ne oldu da ekonomi büyüdü, ama bu halka yansımadı!

Halkın genelinin ekonomisi ve alım gücü düşerken, devletin ekonomisi nasıl olur da böyle bir artış gösterir, lütfen ama lütfen açıklasın…

KTHY çalışanıydı, kasap oldu!

Bayramın ilk günü kurban kesen bir vatandaşa rastladım, kendisini bir yerden tanıyor gibiydim ve sordum, nerden tanıyorum diye?

Hiç ikilemeden, 'KTHY çalışanlarının eylemlerinden' dedi!

Sonra hatırladım…

"Bu ne hal diye' sordum, 'sorma abi' dedi…

Meğerse kasaplık baba mesleğiymiş, elbette boş oturacak ve aç kalacak hali yok ya!

Borç harç bir dükkan açmış, hem de yine eski bir KTHY çalışanıyla birlikte…

Şimdi kasaplık yapıyorlar!

Sevindim, hayatın ucundan tutunup mücadeleyi bırakmadıkları için…

Üzüldüm, yıllarca çalıştıkları ve en verimli döneme geldikleri bir zamanda, meslek değiştirdikleri için…

Gurur duydum, evlerine alın terleriyle evlerine ekmeklerini götürdükleri için…

Pozitif bahçıvan

Seyahatten dönen ev sahibi havaalanından bahçıvanına
telefon açmış, konuşuyorlar:

- Nasıl, her şey yolunda mı?

- Yolunda... Küreğin sapı kırıldı, şu anda onu tamir ediyordum.

- Neden kırıldı?

- Köpeğinize mezar kazarken zorlamışım, ondan kırıldı.

- Nee! Köpeğim mi öldü?

- Maalesef havuza düştü?

- Benim köpeğim çok iyi yüzerdi; havuzda nasıl ölür?

- Havuzun suyu boşalmıştı, atlayınca betona çakıldı.

- Havuzu yeni doldurtmuştuk, neden boşalttınız?

- İtfaiyeciler evdeki yangını söndürürken ilave suya
ihtiyaç duydular.

- Neee evde yangın mı çıktı?

- Evet efendim. Annenizin vefatı dolayısıyla taziyeye
gelenlerden biri yanık sigara bırakmış.

- Annem mi öldü? Yahu kadın daha iki hafta önce
sapasağlamdı?

- Haklısınız da... Yatak odanızda karınızla en yakın
arkadaşınızı aynı yatakta görünce kalbine inmiş.

- Yahu hiç pozitif bir haber yok mu adam sende?

- Var efendim... Geçen gün siz AIDS testi
yaptırmıştınız ya... Sonucu geldi, pozitif...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları