"Hapis mi yatayım, Rum kesimine mi kaçayım?"

Yayın Tarihi: 29/11/11 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Bizce de iyiye gitmiyor ama bu kez bunu biz değil, bir hükümet milletvekili söylüyor.

Kendi mensubu olduğu bir hükümeti yalanlayan bir vekil olur mu?

Bizde oluyor!

Mehmet Tancer'e sorduk dün, "UBP'ye geçtiğiniz için pişman mısınız" diye…

Hiç de pişman olmadığını daha fazla manevra kabiliyeti olduğunu söyledi.

Ama hem Başbakanı hem de Maliye Bakanı'nı yalanlayarak ekonominin hiç de sanıldığı gibi ileriye filan gitmediğini, sadece yerinde saydığını ifade etti.

Hadi Başbakan'ı bir yana koyduk işi başından aşkın ama Bakan Tatar tüm yoğunluğuna rağmen hemen her gün vatandaşın ve esnafın içinde olduğu halde nasıl olur da ülke genelinin ekonomik durumunun iyi olmadığını görmez, anlamak mümkün değil.

Yine Tancer'in ifadesiyle iyi gidiyor gibi ekonominin aslında, bir yanıltmaca olduğu ve toplanan vergilerin bir yıl öncesine kadar yüzde 10 kadar arttığı için, ekonomi iyiye gidiyor diyenlerin yanıldığı yönünde.



Nüfusumuz kaç henüz bilmiyoruz ve 4 Aralık'ta yapılacak olan sayıma da daha şimdiden kimsenin güveni yok ama davalık olan insanımızın dosya sayısı bile insanı dehşete düşürüyor.

Bu ülkede mahkemelerde davası olan 100 bine yakın insanın olduğunu yetkililer ilk ağızdan söylüyor.

Bunların 20 bine yakını bankaların faiz mağdurları.

Belki bu sayıyı ilk defa duyacaksınız ama ülkede tam 78 bin kişiye çeşitli borçlarından dolayı haciz emri çıkmış, şimdi onlar kaderlerinin ne olacaklarını ürkek bir şekilde bekliyorlar.

Daha bu sayıya yakında patlaması beklenen kredi kartı borçluları dahil değil, tahmini rakamları alt alta koyduğunuz zaman, ve çocuklar ile yaşlıları bir yere koyduğunuzda, başı borçtan belada olmayan kimse neredeyse yok.

Durum böyleyken, ekonomi gerçekten iyi gitse bile, bunu söylediğiniz zaman kimse inanmaz, aksine sizi ti'ye alırlar.



Geçtiğimiz günlerde ülkenin tanınmış iş adamlarından birisi, ismi bizde saklı bir bakanın kapısına dayanmış ve boyunu aşan borcundan dolayı der yanmış.

Ve sonunda kaçınılmaz olacak soruyu sormuş;

"Hapis mi yatayım, yoksa Rum kesimine mi kaçayım?" diye…

Bakan önce şaşırmış, sonra biraz düşünüp kaşınmış ve " onların bayrağı altında yaşamaktansa burada hapis yat" deyivermiş.

Lütfen kimse bize salladığımızı söylemesin, bunu bize söyleyen ve aynı mekanda bulunan bu ülkenin vekilidir, gerekirse onu da açıklarız.

Düşünebiliyor musunuz, ülkenin iş adamı batmış, artık yol ayrımına gelmiş, ya hapis yatacak ya da cezaevine girip hayatı kararacak ve bir bakan hala milliyetçilik söylemlerini arkasına saklanıp, Rum'a kaçacağına burada hapis yatmasını öneriyor.

Tabi ki önerir, bakanların çoğunun tuzu kuru, ekonomik sıkıntısı yok, daha birkaç sene önce sıradan memurken, şimdi nasıl olduysa olmuş siyasete girdikten sonra talih yüzlerine gülmüş ve bir çoğu küçük bir servetin sahibi.

Yani karnı tok altı da pek!

Bu iş adamı niçin batmış, kim batırmış, derdi neymiş, hapise girdikten sonra hali ne olacak kimin umurunda ki?



Evet doğrudur, bu ülke gelmiş geçmiş hükümetler döneminde hep birilerini zengin edip mutlu ederken, hiç fark etmeden de mutsuz bir çoğunluk yaratmış ve her nedense bunu görememiştir.

Bu ülkenin insanın gözü hala Güney'de ise ve her an kaçmayı düşünüyorsa, ülke ekonomisi iyi yolda olsun kime nedir ki?

Eğer bu hükümet, hayvancısını, narenciyecisini, okul taşımacılığı yapan işletmeleri, yurt dışında öğrenim gören öğrencisinin bursunu ödeyemiyorsa, ülke de üç beş kişinin ekenomisi tıkırında giderse bize ne kardeşim?

Doktoru, mühendisi, müteahhidi şu anda mazbatalardan dolayı kodesi boylamışken ve binlercesi içeri girmek korkusu ile yaşıyorsa, ekonomi iyiye gitse ne olur kötü gitse ne olur, bu ülkede eziyet çeken onca insan varken, evine ekmek götüremeyen binlerce mağdur dururken, bizim karnımıza sıcak çorba gitse ne olur sanki canım kardeşim?

Satmıyorum

Bir Katolik, bir Protestan, bir Müslüman ve bir Yahudi yemekte konuşuyorlar:

Katolik: Büyük servetim var... Citibank'ı satın alacağım!

Protestan : Çok çok zenginim. General Motors'u alacağım!

Müslüman: Ben prensim, korkunç zenginim... Microsoft'u alacağım!

Yahudi sakin sakin kahvesini karıştırır, kaşığı masaya koyar, kahveden bir yudum alır, onlara bakar ve umursamaz bir sesle konuşur:

- Satmıyorum!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları