Türkiye'de doğan Kıbrıs kökenlerin feryadı!

Yayın Tarihi: 28/12/11 07:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+

"Gurbetlik…

Vatan hasreti…

Sevdiklerimizin özlemi…

İnsan bu kelimeleri düşündüğünde dahi yüreğinde hemen bir şeyler sızlıyor, sadece düşününce dahi !

Bırakın yaşamayı düşünence dahi insanın içi bir tuhaf oluyor . Bu kelimeyi sadece insanda değil, eşyada da deneyin yine aynı. Taşındığınızı düşünün bir yerden bir yere, eşyalar nasıl yabancı olur, bizi evimize geri götürün der gibi . Kim bilir, belki o yüzden gelirken ağlıyoruz hep, giderken gülüyor Mevlana gibi..

Bizler bu memleketin evlatlarıyız .

Bizler, bu memleketin ; işçisi, esnafı, işvereni, akademisyeni, doktoru, mühendisi,memuru, öğretmeni gibi toplumun çok geniş kesimlerini içine alan daha çok orta gelirli, askerlik problemi nedeniyle kurmuş olduğu iş ve aile düzeninin derinden etkileneceği vatandaşlarıyız.

Şimdi, Bedelli Askerliği isteyenler ve bekleyenler, askere alındıkları takdirde, 15 ay süresince maaş alamayacak, evinin kirasını veremeyecek, annesinin, babasının, çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayamayacak bir durumda olacaktır. Zaten, hepimiz biliyoruz ki, şu anda askerliğini yapmayan bu vatandaşlarımızın yaş ortalaması 28'in üzerindedir. 30'un üzerinde bir yaşa gelmiş insanın, mutlaka, ailesi vardır, tahsil çağında çocukları vardır.

Peki, bu kişiler , 15 ay askerde hiç ücret almadan ailelerinin geçimlerini nasıl sağlayacaklardır? Tam tersi bir durumu düşünelim.

Askerliğini Türkiye'de yapan yüzlerce insan var fakat KKTC yasaları Türkiye'de yapılmış olan askerlik görevini saymıyorlar.

Dünyanın neresinde hangi devletinde 2 kez askerlik yapma görevi vardır ?

Eşini 15 ay göremeyecek eşlerin ve çocukların gerek maddi gerekse manevi durumları ne olacaktır.

15 ay işinden , eşinden ayrı kalmış ve geri döndüğünde işini tekrar eski haline getiremeyecek olanlar ne yapsın , 15 ay geçtikten sonra , zarara girmiş hatta kapanmış işyerlerinin kayıplarını nasıl kapatacaklardır. İşlerini kaybetmiş insanlar ise bu kadar işsizin bulunduğu Ülkemizde nasıl tekrar iş bulabileceklerdir.

Ailelerin bu kaybı nasıl kapatabileceklerdir. Bence mümkün değildir. 15 ay sonunda işini ve ailesini kaybetmiş ,İnsanlardan verim almak, sağlıklı hizmet beklemek nasıl mümkün olacaktır? Yani, terk edilmişlik hissine kapılmış, kendi başına bırakılmışlık hissine kapılmış bir insandan siz nasıl verim bekleyebilirsiniz ki Hayat çoğu kişinin varsaydığı gibi, herkes için belirli kurallarla devam etmemektedir. Her zaman için; "önce okul biter, sonra askere gidilir, sonra iş bulunur, sonra evlenir, sonra çoluk çocuk sahibi olunur" kuralı işlememektedir.

Bizler, hayatın türlü nedenlerle bu varsayılan yoldan savurduğu insanlarız. Zaten Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yasalarından Bedelli Askerlik Kanunu Mevcuttur. Fakat bu mevcudiyet dahilinde Türkiye'de yaşayan Kıbrıslı Türkler yoktur. Türkiye anlamsız bir şekilde yurt dışı sayılmamaktadır .

KKTC 'nin nufus politikasının gerek diğer kesimde gerekse birleşme görüşmeleri masasında ve uluslar arası platformlarda böylesine tartışıldığı bir ortamda hükümetin ve yetkililerin kendi yurttaşlarını KKTC'ye çekmeninin önünü açması gerekmektedir. Özellikle Türkiye'de doğan ve/veya yaşayan Kıbrıs kökenli kişilerin KKTC'ye geri dönüşünün önünün açılması gerekmektedir .

Binlerce mağdur Türkiye'de yaşayan KKTC vatandaşı askerlik sorunu nedeniyle vatanına giriş yapamamaktadır. Yurt dışında bulunan KKTC vatandaşları sayısı tahminlerin çok çok üstündedir . En çokta Türkiye'de yaşamaktadır. Bu gerçeği artık yetkililerin görmesi gerekmektedir.

Türkiye'de bir çok alanda tıp, bankacılık, sanat , bilişim vs- bir çok başarılı Kıbrıs kökenli insan yaşamaktadır. Bu insanların KKTC 'ye geri dönüşünü sağlamak, kültürel, ekonomik ve siyasi olarak KKTC'nin kendi yararınadır.

Bedelli askerlik ile ilgili olarak toplumuzda bazı mesnetsiz önyargılar bulunmakta ve toplum yanlış yönlendirilerek bazı gerçeklerin üzeri örtülmektedir.

Vatan sevgisi, bazı kesimlerde zorunlu askerlik hizmeti ile eşleştirilmektedir. Adı üstünde, zorunlu kelimesi olan bir yerle vatan sevgisini ilişkilendirmek hatalıdır. Vatanı sevmenin tek bir şekli yoktur, bunun türlü yolları vardır.

Sosyo-ekonomik problemler nedeniyle bu görevi belirli bir bedel ödeyerek, 1 ay yapmak isteyen vatandaşlarımızın vatan sevgisinden kuşku duyulmamalıdır. Bu kesim, askerlik sistemini ret etmeyen, çağımızın gerçeklerine uygun daha güçlü ve modern bir orduyu arzulayan, savaşta temelli askerlikten kaçmayacak kesimdir.

Sorunun çözülemediği her geçen gün, bu büyük kitlenin sayısı artacak ve sorunun çözülmesi için daha büyük baskı oluşacaktır. Nihayetinde, aklı-selim galip gelip bu sorun şüphesiz çözülecektir. Fakat sorunun çözümündeki gecikmeler geride maddi ve manevi yaralı aileler bırakacak ve tek kaybedenler Kıbrıs Türkleri olacaktır. Bizler adeta zihinsel bir hapisteyiz. Sürekli ailemiz, işimiz için endişe içindeyiz. Hayata dair düşüncelerimizi, kariyerimizi, iş yatırımlarımızı, projelerimizi uygulayamıyor ya da erteliyoruz. Her an içinde bulunduğumuz durumu düşünüyor ve psikolojik bir yıkım yaşıyoruz. Kimimiz mahallesinden dahi dışarıya çıkamayacak durumda hayatını devam ettirmektedir.

Çoğumuz hayatımızın 5- 10 yılını yaşayamadık addediyoruz. Sosyal ve ekonomik yıkım yaşamamak için, askerlik vazifemizi yerine getiremiyoruz, bunun için ağır bedeller ödemekteyiz halen. Bizim için imkânsız değil ama çok zor olsaydı biz vatani görevimizi seve seve yapmıştık. Fakat çoğumuz için bunu yapabilmek içinde bulunduğumuz şartlar itibariyle imkânsız. Bazılarımızın inan ki buna cinsel hayatını dahi etkilediği bu psikolojik işkencenin artık son bulmasını temenni ediyoruz.

Kıbrıs Türklerinin tümünü doğrudan ilgilendiren bu yasanın değiştirilmesiyle bir yanda bedelli hakları genişlemeli Türkiye'de yaşayan Kıbrıs Türklerinin vatan özlemi giderilmeli Türkiye'de yaşayan Kıbrıs Türkleri de mevcut bedelli yasasında belirtildiği gibi yurt dışı kategorisinde sayılmalı diğer yanda ise iki kez askerlik yapmak zorunda kalan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Kıbrıslı Türkler bu eşitsizlik ve haksızlıktan kurtulmuş olmalılardır.

Toplumsal bir soruna dönüşmüş olan bu mevzunun bir an önce çözülmesi için toplumun tüm kesimlerinden bu konuda değerli yardım ve desteklerinizi bekliyoruz…Saygılarımızla." (Türkiye'de doğan ve/veya yaşayan Binlerce Mağdur Kıbrıs Türkü)

Casus

İsrailli güzel casus Suriye'den dönüp İsrail genelkurmayına rapor verir:
-Hafız Esad'ın son saldırı planını bu gece masasından çaldım. Üstelik bununla kalmayıp oğlunu da hapsettim. Generaller sevinçle haykırırlar:
-Harika oğlunu hemen bize ver sorguya çekelim.
Güzel casus üzgün bir yüzle cevap verir:
-İşte bu hemen olmaz 9 ay beklememiz lazım

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları