"Muhaceret yasası tuzaktır!"

Yayın Tarihi: 10/01/12 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Bugün gündemsiz toplanacak olan UBP parti meclisinden nasıl bir sonuç çıkacak tahmin etmek zor.

Ama belli ki aylar sonra toplanacak olan parti meclisinde herkes eteğindeki taşları ortaya dökecek ve kursaklar boşaltılacak.

Kavga parti içinde yaşanırsa ne ala!

Ama öyle bir görünüm var ki, taraflar artık pimi çekilmiş bomba görünümü vermeye başladı.

Örneğin dün görüştüğümüz Hasan Taçoy, bize bugünkü toplantıda basında yazılanlardan başka söyleyecek şeyleri de olduğunu ve söylenmesi gerekli her şeyi söyleyeceğini ifade etti.

İrsen Küçük'ün politikalarına karşı olduğunu da kürsüye çıkıp parmağının arkasına saklanmadan söyleyeceğini belirten Taçoy, günün sonunda kendisinin de birlik ve beraberlikten yana olduğunu ve parti içinde yaşananların yine parti içinde kalması gerektiğinin altını çizdi.



UBP'li muhalif vekillerin medyada partiyi yıpratır hale gelen açıklamaları karşısında şimdiye kadar ılımlı tavırlarıyla bilinen Başbakan Küçük'ün elindeki en büyük koz ise, parti erken genel seçime götürmesi olarak biliniyor.

Yapılan anketlerde UBP her ne kadar yıpranmış gibi görülse de alternatifsizlik ellerindeki en büyük güç olarak görülüyor.

Her ne kadar DP ve TDP'nin oylarında bir miktar artış olacağı görülse de olası bir seçimde UBP yine birinci parti çıkacak ve en kötü ihtimalle bu kez iktidarın büyük ortağı olarak hükümet olmayı sürdürecek.

İşte, erken genel seçimde seçilememe korkusu olan isyancı vekiller için İrsen Küçük bu kartlarını elinde ne kadar tutar, o da onun sabır derecesiyle ilgili bir şey.



UBP'de görülen en büyük dağınıklık kabinenin icraatlarına karşı gösterilen vekil tepkisi.

Bir çok yasa tasarısı parti içi muhalefete takılıp kamuoyunda partiye kötü imaj getirirken, örneğin İçişleri Bakanı'nın tam destekle arkasında durduğu Muhaceret Yasası için de parti içinden muhalif sesler yükselmeye başladı.

Muhaceret yasasının ülkedeki kayıt dışı kişilerin kayıt altına alınmasından daha ziyade günü geldiğinde vatandaşlık haklarını ellerinden almak için çıkarıldığını iddia eden bir UBP milletvekili, bu nedenle yeni kayıt altına gireceklere 4 yıl çalışma izni verileceğini ve bunun sonunda çalışma izinlerinin yenilenmeyerek vatandaşlık hakkından men edileceğini iddia etti.

Tüm dünyada uygulanan ve insan haklarına uygun olan bir takım uygulamalara ters düşmemek için böyle bir yöntemin izlendiğini söyleyen UBP vekilleri bu yasanın tamamen bir tuzak olduğunu, kayıt dışı olanların bu yasaya itibar etmemeleri çağrısında bulundu.



Bir bakan başka, bir vekil başka telden çalan bir UBP görüntüsü karşısındayız.

Ayrıca eski bakanların Başbakan'a karşı olan intikam duyguları, mevcut bakanların ise koltuğu kaptırmama çabalarına bir de hiç bakan olmayanların bakanlık rüyaları eklenince, siyasette renkli günlerin yakın olduğunu müjdelemek için müneccim filan olmaya gerek yoktur.

Büyük bir sınav hazırlığında olan tecrübeli siyaset adamı İrken Küçük, bu hengameyi atlatırsa ki bunu da yaparken her kesimi memnun etmek durumundadır, erken genel seçim bekleyenler hüsrana uğrayacaktır.

Aslanbaba: TC kökenleri sevmeyen siyasiler ve gazeteciler var!

UBP İskele Millevekili Ejder Aslanbaba, meclis içindeki bazı siyasiler ile basında kalem oynatan bazı gazetecileri sevmediğini aksine onlardan nefret ettiklerini iddia etti.

Bu nedenle kendisinin de TC kökenli olması dolayısıyla yaptığı her icraatta bir olumsuzluk arandığından şikayet eden Aslanbaba, kendisinden rahatsızlık duyduklarını ve halkın yararına yaptığı çalışmaları engellemek istediklerini ifade etti.

Adalıer: Yemedim, yedirmedim, onun için kötü oldum!

Mehmetçik Belediye Başkanı Beyazıt Adalıer, siyasette dürüst olmak kadar zor bir şeyin olmadığını söyledi.

Karpaz insanının fakir olduğunu ve devletin kaynaklarından eşit olarak yararlanamadığını söyleyen Adalıer, bölgede biri bakan 6 vekil olduğunu ancak onların bölge halkının sorunlarıyla yakından uzaktan ilgisi olmadığını iddia etti.

Kendi imkanlarıyla ayakta duran birkaç belediyen bir tanesinin de kendilerinin olduğunu belirten Beyazıt Adalıer, tüm yıpratma girişimlerine rağmen halkın yanında olduğunu ve desteğini esirgemediğini söyledi.

Mevzuat

Bir bürokrat şehirden kasabaya gidiyormuş. Bir köyün yakınından geçerken ayağı kayıp bataklığa düşmüş.

"İmdat" diye bağırmış. "Boğuluyorum. Kurtarın beni!"

O civardan geçen bir köylü, sesini duyup yaklaşmış.

Adam, "Bataklığa düştüm. Kurtar beni!"

Köylü, "Geçmiş olsun" demiş ama kurtarmak için hiç gayret göstermiyor. Hani nerdeyse dönüp gidecek.

Adam paniklemiş ister istemez, "Lütfen" diye yalvarmış. "Bir dal uzat. Kurtar beni!"

Köylü, "Olmaz" demiş. "Sen şu anda Hazine toprakları üzerindesin. Hazine'den bir şey almak suçtur!"

Ölümle yüz yüze gelmiş bir insana söylenecek şeyler mi bunlar? "Sen, dalga mı geçiyorsun" diye bağırmış, ağzına dolan çamurlara aldırmadan. "Ölüyorum. Kurtar beni!"

Köylü hiç istifini bozmadan cevap vermiş. "Ben Hazine'den mal alıp suçlu duruma düşemem. Fakat, seni böyle bırakacak değilim. Gidip muhtara haber vereceğim. O kaymakamı, kaymakam da valiyi arar mutlaka. Malmüdürüne sorulur.

Şayet, Hazine arazisi değilse, vali itfaiyeye talimat verir ve seni kurtarırlar..."

"Yahu" demiş adam. "Bunlar oluncaya kadar ben ölürüm." Köylü gülmüş. "Ben ölmezsin demiyorum ki" demiş.

"Ölsen de, mevzuata uygun ölürsün!"

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları