Sinir harbi!

Yayın Tarihi: 21/01/12 09:07
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+


Başlığa aldanıp da sakın size sinir dolu bir yazı yazacağımı zannetmeyin.

7'den 70'e ülke geleni zaten sinirden muzdaripken, ben bunu yapmayacağım ve işi biraz da deliliğe vurup, sinirlenmeyeceğim sizi de sinir etmeyeceğim.

Çünkü artık ne bu hükümet için, ne de sendikalar için en azından bu süreçte yazmak istemiyorum.

Yazmak istemediğimden değil, edep ve ahlakımdan taviz vermemek için böyle bir karar aldım.

Zaten kamuoyu son iki gündür yeteri kadar bunlara küfür dolu beddua ederken bari ben günaha girmeyeyim dedim.

Aklımı seveyim;

Ben bu işin yolunu buldum. Artık öyle geç saatlere kadar yazım yazmak için beklemiyorum.

Bu ülkedeki gelişmeleri son dakikaya kadar takip edip yazı yazsanız ne olacak, yazmasanız ne olacak?

Onun için mümkün olduğu kadar öğlen saatlerinde yazıma başlayıp, ikindin bitiriyor ve güneş batmadan yazımı gönderiyorum.

Böylelikle strese girmiyorum ve nedendir bilinmez son iki gündür çok mutluyum.

Önceki gün de öyle yaptım;

Saat 17.00 olmadan yazımı gazeteye göndermiştim.

O gece ailecek kendimize güzel bir balık ziyafeti çekmeyi düşünürken, elektrikler buna müsaade etmedi ve balıkları yemek de nasip olmadı tabi ki…

Aile meclisi toplandık ve bol hellimli tarhana çorbası ve yanında bol yeşillik, çakıztes, yoğurt ve bilumum kahvaltılık malzemelerle akşam öğününü geçiştirdik.

Yemekten sonra insan her nedendir bilinmez üşüdüğü için evde ne kadar battaniye varsa çıkardık ve birer ikişer sırtımıza aldık.

Kış gecesi olduğu için geceler uzun, otur otur zaman geçmiyor.

Yine aklımı kullandım ve önce güzel bir kış çayı, yanında da tavada kestane kavurup, Çakmaktaş devrinin hatırasını yad ettik.

Bu arada çok romantik olduğum için evde bol miktarda mum vardı ve yaklaşık 20 kadarını başta en sıcak bölüm olan mutfağa ve diğer odalara, koridorlara yerleştirdim.

Aklıma rahmetli dedemin anlattığı elektrik olmayan günler geldi ve onun gençlik yıllarını da yad etmiş oldum, bir de kendisine Fatiha suresi gönderdim.

Evde yatıl misafir var, onun için saat 7'de yatmak olmaz.

Hemen saksıyı çalıştırıp laptopun kalan enerji süresine baktım.

1 saat 45 dakikalık rakamı görünce neredeyse göbek atacaktım.

Önce ev halkın mutfaktaki büyük masanın etrafına topladım, yanan mumlar ışğında çok romantik bir ortam yaratarak, şarkı seçmelerini istedim.

Sağ olsun, var olsun Youtube sitesi…

Kim ne istediyse iki tıklamayla bulup, herkese bir müzik ziyafeti çektim.

Hatta annem bir ara ilahi istedi, onu da buldum 'Allah Allah' nidalarıyla dinlettim.

İsteklerin sonu kesilmedi, benim gözüm ise bilgisayarın enerji kaynağında…

Tam 15 dakikalık bir zaman kalmıştı ki, gecenin romantikliğinden olsa gerek, herkes esnemeye başladı.

Başta annem yatmak için kalkınca ev halkı da onu takip etti ve böylelikle geceyi atlatmış olduk.

Dedim ya, sinir olmayacağım inceldiği yerden kopsun ne olursa olsun.

Umurum bile değil.

Bu arada dostlarıma ve okurlarıma sesleniyorum siz de beni sinir etmeyin;

Gecenin 11'inde satın alabileceğiniz bir jeneratör şirketi bilmiyorum.

Elektriklerin ne zaman geleceğini lütfen bana sormayın, Kıb-Tek ile yakından uzaktan ilgim yok.

Hele sen Girneli okurum;

"Burası Girne nasıl olur da elektrikleri keserler" diye lütfen asaplarımı bozma.

Orası Girne ise burası Başkent Lefkoşa, biz de saatler boyunca elektriksiziz.

Gördüğünüz gibi bir şekilde başımızın çaresine bakıyoruz.

Ama size birkaç önerim olabilir;

Örneğin bu gece de elektrikler kesik olursa bir gece kulübüne gidin, oraların jeneratörleri harıl harıl çalışıyordur.

İki duble bir şeyler için, sıcacık ortamda güzel bir göz banyosu yapıp gidip evinize yatın.

Ya da yine elektriklerin hiç kesilmediği gazinoları tercih edebilirsiniz.

Orada hem elektrik var, hem beleş yemek hem de sigara, üstüne bir de şansınızı deneyin, kim bilir talih kuşu başınıza konabilir.

Gördüğüm kadarıyla bütün bet salonları önlemlerini çoktan aldı bahçelerine dev jeneratörler yerleştirdi.

Orada da sıcak çay ve her türlü izaz ikram olduğu için, kafanıza göre bir gece geçirebilir sonra da evinize yatmaya gidebilirsiniz.

Şimdi gelişmeleri takip ediyorum;

Bu akşam da elektriksiz kalırsak programım hazır.

Bir otel ile anlaşıp hamam ve saunasını kapatmayı düşünüp ailecek oraya göçmeyi düşünüyorum.

Bir de dansöz ve birkaç tabak meyve ayarlayabilirsem bizden mutlu olmayacak.

Tavsiye ederim…

Sinir olmayın, erken yaşlanmayın…

Hizmetçi:

-Aloo?

Adam:

-Kızım benim, hanımı çağırıver sen bana

-Bir dakika efendim

-Alo

-Ne oldu kızım, hanım nerede?

-Ay beyefendi nasıl söylesem, hanımefendi yatak odasında biriyle beraber.

-Ne, bir adamla mı?

-Maalesef, beyefendi.

-Ne?!, hem de benim evimde ha! Bana bak kızım, git benim çalışma odama, aç masamın çekmecesini oradaki tabancayı al, ikisini öldür, emrediyorum sana, ayrıca üç de maaş ikramiye vaat ediyorum!

-Beyefendi, ben nasıl yaparım öyle şeyi?

-Yaparsın, bak telefonda bekliyorum, yürü haydi. İki el silah sesi duyulur..

-Alo, beyefendi

-Ne yaptın kızım?

-Söylediğiniz gibi silahı aldım, ikisini de öldürdüm efendim. Sonra da silahı havuza attım.

-Ne havuzu?

-Bahçedeki yüzme havuzuna beyefendi, nereye olacak?

-Ulan bizim villada yüzme havuzu yok ki, orası neresi Alooo?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları