Devlet hiç bu kadar aciz olmamıştı!

Yayın Tarihi: 14/08/14 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Bu devletin sağlıkta bir politikası var mı?

Hele de Meclis'in üçte biri doktor kökenli olunca bu soru daha bir önem kazanıyor!

Öyle değil mi ya…

Bu kadar çok doktor vekilimiz varken sağlıkta kusursuz politikalar beklemek birey olarak hepimizin hakkıdır…

Kendi ellerimizle seçtiğimiz doktor vekiller hatta bakanlar sağlıktaki sorunlara yeteri kadar ilgi göstermiyorlarsa da suçlu sadece onlar değil onları makama oturtan kendimizi de sorgulayıp özeleştiri yapmak boynumuzun borcudur…

Devlet ile YDÜ Hastanesi arasında uzun bir süredir süregelen ihtilaf sonunda patlama noktasına geldi ve ipler koparıldı…

Sağlık Bakanlığı bundan böyle YDÜ Hastanesi'nden hizmet almama kararı almış!

Bunun çeşitli gerekçeleri var;

Örneğin fiyatların fahiş olduğu iddia ediliyor…

Çakma faturalar yazıldığı söylentileri var…

Yeni protokol uygulanmazsa hasta nakillerinin bundan böyle Türkiye'ye yapılacağı açıklandı…

Elbette para devletten çıkıyor…

Yani bizim cebimizden ama ortada bir suistimal varsa koyarsın ortaya rakamları konuyu mahkemeye taşır ve kararı beklersin…

Sağlık Bakanlığı kolay olan yolu seçiyor;

Hastaları Türkiye'ye yönlendirip 'fatura getirin öderiz' deyip olaydan kendini sıyırmaya çalışıyor…

Sanki de 'git marketten alış veriş yap faturayı getir ödeyeyim' der gibi!

Aslında sorumluluk almaktan kaçınıyor…

YDÜ sorununun çözülmesi için masaya oturacağına, sorunları hasır altı ediyor bunu yaparken de vatandaşına zarar veriyor…

Devlet olduğunu unutan ve sorunlara çözüm bulacağına sorun ekleyen acayip bir devlet anlayışıdır bu!

Sayın Gulle bu ülkede kaç tane kanser hastası olduğunu biliyor mu?

Ya bunlardan kaç tanesinin her gün kemoterapi hizmeti aldığını?

Dün konuyu Kanser Hastaları Derneği Başkanı Raziye Kocaismail'e sordum…

Durum vahimden de öte!

Hastalar artık Türkiye'de hastanelere tedavi görmeye gidecek ve uçak parasıdır, hastane ücretidir, yiyecek içecektir fatura toplayıp dönünce devlete ibraz edecek ve devlet de eğer varsa cebinde para ödeyecek…

İyi de ya vatandaşın cebinde bu harcamaları yapacak parası yoksa…

Sayın Gülle 'oturup konuşacağız' diyor!

Neyi konuşacaksınız Allah aşkına!

Şaka yapıyorsunuz sanki de…

Şimdiye kadar niçin konuşmadınız?

Bir masa etrafında toplanıp uzlaşmak bu kadar mı zor?

Sonra, ne zaman konuşmayı düşünüyorsunuz?

Bu konudaki politikalarınız nelerdir, alternatif olarak çantanızda ne var?

Koskocaman bir hiç!

Devlet ciddiyeti ayaklar altında, sıkıntıyı çekecek olan yine hastalar…

Bizim işimiz gücümüz varsa da yoksa Cumhurbaşkanlığı seçimleri!

Sahi Derviş bey aday olacak mı?

Ya da Sayın Eroğlu devletin başı olduğunun farkında mı?

Farkındaysa çok ciddi bir sorun olan sağlık konusuna el atmayı düşünüyor mu, tarafları yanına çağırıp uzlaştırmak aklının ucundan geçti mi?

Ya da Sibel hanım;

Hem bir sağlıkçı, hem yüce meclisin başı hem de Cumhurbaşkanı vekili…

O da adaylığını açıkladı, elbette hakkıdır da ama ya ülkenin kangren haline gelmiş sağlık sorunları…

Bu soruna bir çözüm önerisi var mı kafasında…

Peki ya pek muhterem Başbakan ve yardımcısı;

Seferberlik ilan edeceklerine, halka umut vereceklerine sanki de ağız birliği yapmışcasına 'hükümet devam edecek' diyorlar başka bir şey demiyorlar…

Hastaların derdi kimin umurunda?

,

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine TDP'nin değil de halkın adayı olarak katılmayı söyleyen Mustafa Akıncı artık şimdi halkın içine daha fazla girmeye başladı.

OKUR UYARISI:

Cenazeye gümrük!

"Levent bey,

Duyarlı her vatandaşın eminim ki benim gibi davranacağı ve bu bilgiyi senle paylaşacağı katidir. BRT'den Süsen'i tanıyorsundur (muhabir)... Raşit Pertev ile Fevzi Tanpınar'ın yeğenciği... Kız babasını kaybetti. Cenaze töreni dün yapıldı. Rahmetli Hacettepe'de tedavi sırasında hakkın rahmetine ulaştı ve cenaze uçakla getirildi. Şimdi lütfen sıkı dur...

Birincisi Ercan Havaalanı'nda cenazeye gümrük istemişler, ikincisi de Hastanenin morgu tabutu sığmadığı ve Lefkoşa Kabristanlığı'nda da elektrik olmadığı için YDÜ Hastanesi'nde bekletilmiş cenaze defnedileceği bir sonraki güne kadar...

Cenazeden gümrük mü alınır kardeşim ...

Konuyu irdelersen sevinirim…"

Banka kredisi!

"Yerel bir bankanın size kredi verelim diye her gün gelip ısrar etmesine dayanamayıp gittim.

Uzun bir süre konuşup kendilerini övdükten sonra benden özür dileyip bana 10 yıllık kredi veremeyeceklerini söylediler.Neden diye sorduğum zaman yaşımın elliden yukarıda olduğunu söyledi.Fıkır fıkır ışıl ışıl girdiğim bankadan ölüme yaklaşmış,omuzlarımda bir yığın taşıyamayacağım yükle çıktım.A hollocuğum bana para vermeyeceksen niye kredi verelim diye 40 takla attın?Psikolojimi yerle bir ettin."

(N.K.)


Üst düzey yönetici

Adamın biri sabah saat 10'a doğru bir elinde, içinde inek pisliği olan bir tenekeyle kafeye gelmiş,

- "Bana bir çay.."
diye seslenmiş,

- "Şimdi geliyor efendim.."
demiş garson ve çayı getirmiş.. Çayı bir yudumda içmiş adam, almış eline pislik dolu tenekeyi başlamış kafenin her tarafına serpmeye ve çekmiş gitmiş.. Ertesi sabah yaklaşık yine aynı saatlerde tekrar elinde pislik dolu tenekeyle gelip yine

- "Bana bir çay..!"
demesiyle,

- "Hop..! Bir dakika bakalım.."
demiş onu görür görmez tanıyan garson.

- "Dünden beri senin pisliğini temizlemeye çalışıyoruz.. Neden öyle yaptın ki?.."

- "Merak edilecek bir şey yok.."
demiş adam.

- "Üst düzey yöneticilik için hazırlanıyorum.. Sistem aynı.. Gel, çayını iç, etrafa bok at, millet senin yaptığını temizlemeye çalışırken tüm gün ortadan kaybol..!"

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları