KIB-TEK ve EL-SEN!

Yayın Tarihi: 22/08/14 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Büyük tantanalar yaşanan akıllı sayaç ihalesinde 33 bin sayaç için zarflar açıldı ve tanesine 97 Euro fiyat veren Kıymet Trading en düşük fiyatı verdiği için ihaleyi aldı...

KIB-TEK Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Akim bakın nasıl bir açıklama yaptı; "960 bin Euro tasarruf sağladık" Doğru ama eksik bir açıklamadır bu! Doğrusu "4 milyon Euro tasarruf sağladık" olmalıydı...

Çünkü ilk açılan ihalede 140 bin akıllı sayaç söz konusuydu ve eğer bu konuda hassasiyet gösterenler sessiz kalsaydı ve ihale iptal edilmeseydi devletin cebinden fazladan 4 milyon Euro çıkacaktı...

Yani tam 11 milyon TL.

...

Ne büyük rakam değil mi?

Bu KKTC'de ihalelerin nasıl birilerine peşkeş çekildiğinin ve haksız kazanç elde edildiğinin de bir ispatıdır..

Onunu için sayın Akim'in hiç bu işten kendine pay çıkarmaya çalışmasına hakkı yoktur...

Gürültü çıkarılmasa İsmet Akim de 140 bin akıllı sayaç ihalesininin altına imzasını koyacak ve devlet zarara uğratılacaktı...

Ama bu kez olmadı işte!

Akim'in şimdi asıl yapması gereken şey yönetim ile birlikte istifayı basıp partisine geri dönmesidir...

CTP içinden çok kişi bu durumu bilmekte ama Akim'in parti içindeki hayli etkili gücünden dolayı seslendirememektedir...

...

Bu konuda El-Sen'i de anlamakta güçlük çekmekteyiz;

Hatırlanacağı üzere El-Sen Genel Başkanı Çağlayan Cesurer 149 bin akıllı sayaç ihalesinde bir takım yanlışlıklar olduğu gündeme gelince ne demişti;

"Öküz altında buzağı arıyorlar..."

Gördünüz mü Sayın Cesurer!

Demek ki gerçekten de öküzün altında buzağı aramak bazen işe yarıyor ve devletin 11 milyon gibi çok ciddi parasının hortumlanmasının önüne geçilebiliyormuş.

Umarız o zaman basına karşı yaptığınız suçlamalar için bir özür borcu olduğunuzun da farkındasınızdır...

...

Sayın Çağlayan Cesurer buzağıyı unutup şimdi de şöyle bir açıklama yapmış;

"İhale iptal edilirse taş taş üstüne kalmaz..."

Yapmayın Allah aşkına!

Devletin 11 milyon TL kazıklanmasının önüne geçildikten sonra ilk açıklamanız bu mu olmalıydı yani?

140 bin akıllı sayaç ihalesini şiddetle desteklediğiniz için tek bir kelimelik bir açıklama bile yapmayacak, kamuoyundan özür dilemeyecek misiniz?

Ayrıca;

Siz bir sendika başkanısınız ve ihalenin iptali için siyasi baskı olduğunu iddia ediyorsunuz ama bunun açılımını bile yapamıyorsunuz!

Açıklayın baskıcı siyasetçileri ki hep birlikte ülkede taş taş üstüne koymayalım...

...

Kimse gocunmasın, gücenmesin...

KIB-TEK ve EL-SEN akılıl sayaç ihalesinde sınıfta kalmıştır...

Bunun gereği de sessiz sedasız o makamlardan inmek olmalıdır!

6 polise mazbata!

Polis dendiğinde insanın aklına önce bir 'korku' gelir...

Kimse polisin aslında içimizden biri olduğunu aklına bile getirmez!

Polis, suç demektir, ceza demektir, tutuklama demektir...

Ama öye değil işte!

Polis te bizim içimizden çıkan her ailede en az bir tane olan insanoğludur!

Onun da zaman zaman polisle başı dered girer, evine mazbata gönderilir...

Bunları niçin yazdığıma gelince;

6 palis memurumuza mazbata geldiğini duyunca içim acıdı!

Her nedense borçlarını ödeyememişler ve kendi meslektaşları taarfından mazbata getirilmiş evlerine!

Bu bile ülkede ekonominin ve sosyal refahın nerelere kadar düştüğüne en güzel örnek değil mi?

Akıncı iyi bir aday!

Yılların deneyimli siyasetçici Mustafa Akıncı gerekli kulisleri yapıp halkın nabzını tuttuktan sonra ilk resmi açıklamasını yaptı ve Cumhurbaşkanlığına aday olduğunu söyledi!

İyi de yaptı, zira siyaset başkalarının duruşuna değil de kendi duruşuna göre yapılmalı...

Diğer adaylar halen belli değil ama Nisan ayında Akıncı'nın kazanma şansı vardır.

Yerel seçimlerde bir çok bölgede 'değişim'den yana tavır koyan vatandaş bunu Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de gösterme eğilimindedir.

Akıncı bazı zaafiyetlerini törpülerse yararına olacaktır;

Kolay sinirlenmeyecek, küsmeyecek ve her zaman da eleştirilere açık olacak!

Onun mesajı aldığından eminim...

Banka müdürü

Karadenizli banka müdürü Rusya'ya geziye gitmiş ve bir lokantadan içeri
girmiş. Siparişlerini verdikten sonra birde bakmış ki karşısında afet
bir hatun sürekli kendisine bakıyor.
Davetkar bakışlarla hatunu masaya çağırmış, hatun gelip masaya oturmuş. Ancak ikisi de birbirlerinin dilinden anlamıyormuş.
Hatun çantasından kalem ve kağıt çıkarmış ve kağıdın üzerine
sigara resmi çizmiş.
Bizim Karadenizli müdür hemen sigarasına davranmış, kadına
ikram etmiş.
Hatun daha sonra kağıdın üzerine kadeh resmi çizmiş.
Bizimki hemen garsonu çağırmış ve en iyi şaraptan sipariş vermiş.
Hatun bu seferde kağıda ev resmi çizmiş yanına da 100 dolar resmi çizmiş.
Bizimki içinden;
- "Ula karıya bak, banka müdürü olduğumu anladı konut kredisi istiyor.."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları