Açlık grevi, hem de CTP döneminde!

Yayın Tarihi: 23/08/14 07:30
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

İnanması zor ama doğru!

CTP'nin eski militanlarından Dev-İş Genel Başkanı Mehmet Seyis ve bu sendikaya bağlı Devrimci Genel İş Sendikası Başkanı Hasan Felek, Emek-İş sendikası Başkanı Koral Aşan şaka yapmıyorlar…

2 Eylül tarihinde açlık grevine başlayacaklar…

Açlık grevi yapacaklar arasında her ikisi de var, diğerleri de önümüzdeki günlerde belli olacak…

Eğer geçmişte koşulsuz gönül verdikleri şu anda hükümetin büyük ortağı olan CTP bir adım ileri gitmezse açlık grevi başlatacaklar ve bu grev de tamamen 'emek en yüce değerdir' ilkesini benimseyen CTP'ye karşı olacak…

İnanılır gibi değil!

Dün sağlam solcu ve CTP sempatizanı diye bilinen Mehmet Seyis, Hasan Felek ve Koral Aşan ile öğle yemeğinde buluştuk…

Ne yalan söyleyeyim o saate kadar toplumun genelinde olduğu gibi bende de bu açlık grevi açıklamaları kafamda hep 'blöf' olarak yer aldı!

Hatta bu arkadaşlar sağlam CTP'li oldukları için CTP ile bir dayanıklı dövüş içine girdiklerini bile düşündüm…

Onlar greve başlayacaklar ve hükümet de 'göç yasası' konusunda geri adım atacak ve bu iş tatlıya başlanacaktı…

Meğerse öyle değilmiş!

Üç sendika başkanını da açlık grevi konusunda hayli ciddi buldum…

CTP'ye de öfkeli!

Üçünün de birleştiği ortak nokta şu;

CTP'de ideolojik sapmalar yaşanıyor…"

Ve bu sapmalar neticesinde CTP, işçinin ve emekçinin partisi olmaktan hızla uzaklaşıyor…

Daha da ileri gidiyorlar;

Makam ve mevki CTP'li bir takım üst düzey yöneticilerin gözünü kararttı…"

Yani, sosyal demokrat olan bir parti hızla kapitalist düzenin dişlilerinden biri haline geliyor!

Yenir yutulur suçlamalar değil bunlar!

Ancak şunu fark ettim ki hala açık bir kapı bırakmışlar;

İşçinin toplu sözleşme hakkı konusunda başta Başbakan olmak üzere CTP kurmayları açlık grevi olmasın diye sendika başkanlarını yanlarına çağırıp 'durun bakalım' diyecek!

Derler mi bilmem ama bence demezler!

Çünkü sendika başkanları haklı;

CTP, sosyalist zeminden hızla kapitalist zemine doğru kayıyor!

Ama farkındalar ama değiller…

Sonuçta;

Bu açlık grevi hem de Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde CTP içinde çok tartışmalara gebe olacak…

Sonuçlarını hep birlikte izleyeceğiz!

Okur Mektubu:

Cumhurbaşkanı'na açık mektup!

Sayın Cumhurbaşkanım,

Uzun zamandan beri kamuoyunda Polis Teşkilatı ile ilgili bir karmaşadır da gidiyor. Ben bir vatandaş olarak rahatsızlık duymaktayım. Çünkü son zamanlarda Sn Pervin Gürler pervasızca , haksız yere ağır eleştirilere maruz kalmaktadır.

Buna dün bir yenisi daha eklendi. Bir internet gazetesinde Başbakan Yorgancıoğlu PGM vekili Pervin Gürleri açığa aldığı iddiaları memleket gündemine bomba gibi ;düşmüştür. Neticede Pervin Hanım bu ülkenin Polis Teşkilatına baba mesleği diyerek başlamıştır. Pervin hanımın çok değerli, beyefendi babası Mustafa Çavuşun bu teşkilata çok büyük emekleri geçmiştir.

Bu ülkede sipariş üzerine genel müdür olmak için yıllarca masa başında müdürlük yapan ama genel müdür ya da yardımcılığı yapmak için yuvalarından alınarak 2 yıl bölge müdürlüğü yapmak için kriterlere uyması için kılıf uydurularak atanan insanlar vardır. Ama Pervin Gürler bu Polis Teşkilatının kadın başına köy karakollarında, ilçe müdürlüklerinde, adli polis şube müdürlüğünde dört dörtlük çavuşluktan, bölge müdürlüklerine kadar görev yapmıştır. Bulunduğu makama ter ve emeği ile gelmiştir. AK Parti'nin isteği üzerine Ahmet Zaim'in atanması döneminde Pervin Hanımın hakkı gasp edilmiştir.

Sn Cumhurbaşkanım konu ve olay Pervin Gürler'in atanması olayı değildir.

Ama ülkede bu kadar belirsizlik, partizanlık, keşmekeş varken Başbakan tarafından Pervin Gürler'in, Eroğlu istedi diye atanmaması Polis Teşkilatında ve kamuoyunda bir umutsuzluğa mahal vermiştir.

Bence siz devletin reisi cumhuru olarak teamüllere göre Başkomutan olmanız hasebiyle ne olacağına karar verip bu olayı sonuca bağlayıp gerek Pervin Gürlerin, gerekse ondan sonra atanacak kim ise artık bu belirsizlikten kurtulması gerekiyor. Aslında 74 Barış Harekatı'ndan sonra genel müdürlerin atanma prosedürünü uygularsanız ortada hiçbir usulsüzlük ve kuşku kalmayacaktır…"

KKTC tarihinde belki de ilk kez Cumhurbaşkanı adayı olma istekli bu kadar çok aday var. Acaba diyoruz Beşparmaklar'ın tapusunun elinde olduğunu söyleyen Kalavaç muhtarı da adaylığı düşünüyor mu? Onun diğerlerinden neyi eksik ki?

Fifi

Bir kompartımanda İngiliz, Fransız, Alman ve oldukça güzel genç bir bayan seyahat ediyorlarmış. Bir ara genç ve güzel bayanın başının üzerindeki sepetten sıvı damlayınca İngiliz hemen oturduğu yerden fırlayıp, parmağını değdirerek sıvıyı yalamış ve;

- Hıımmm, bu halis viski...

Fransız aynı işlemi yaparak;

- Hadi canım bu bal gibi şarap...

Alman;

- Yanılıyorsunuz beyler bu olsa olsa bira olur...

Genç ve güzel bayan gülümseyerek ayağa kalkmış ve sepete hafifçe dokunarak;

- Kız FİFİ, bir türlü öğrenemedin çişini tutmayı...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları