Kaç tane devlet var?

Yayın Tarihi: 05/09/14 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Geçen hafta Yeni Erenköy'de karavan krizi yaşandı;

Devletin sulu arazi diye kiraladığı yerde kaçak karavanlar türedi!

Bu da yetmedi eski kaymakam tarafından elektrik bağlandı...

Karavan olayı biraz fazla abartılınca ve de komşunun sınırlarına da girince olay patlak verdi...

Haklı şikayet üzerine İskele Kaymakamlığı elektrik akımının kesilmesi için devreye girdi, elektrikler kesildi...

Ama kesinti uzun sürmedi, şalter yine kalktı!

Olay basında çıkınca tekrardan kesildi, bir daha akım verildi...

Devletin bir kurumu keserken bir diğer kurumu elektriği açtırdı...

İyi de bu ülkede kaç tane devlet var?

...

Turizm Bakanı Şahap Aşıkoğlu diyor ki;

Karpaz Özel Çevre Koruma Bölgesi içerisinde bulunan kaçak yapıları, devletin bir ayağı mühürlerken diğer ayağı mühürlerin kırılıp burada işletmenin devam etmesine izin veriyor...

Bunu söyleyen az-buz kişi değil, bakanlık müsteşarı, bakandan sonra gelen ikinci adam!

Eski Eserler Dairesi bu kaçak yapıları mühürlüyor ama be kez ne garip tesadüf ki Yeni Erenköy'de yasaları yerine getiren İskele Kaymakamlığı burada mühür kırıp yasaları ayak altına alıyor...

Şahap Aşıkoğlu'ndan başka bir iddia, mühürler Orman Dairesi müdürünün talimatıyla kırılıyor ve olay mahkemelik oluyor...

Devlet içinde bir başka devlet yani!

...

YDÜ Hastanesi'nde organ mafyası iddiaları ise başka bir alem;

Bu devletin Sağlık Bakanı öyle bir açıklama yapıyor ki, insanın gidip YDÜ Hastanesine kilit vurası geliyor...

Bakan burada organ mafyası olduğu şüphesiyle interpole bile başvuruyor, sonra rapor temiz çıkıyor ama bakan çıkıp da tek bir kelimelik açıklama bile yapmıyor...

Sağlık Bakanlığı bu konuda sessiz kalmayı yeğlerken onun yerine Cumhurbaşkanı açıklama yapma ihtiyacı duyup 'ülkede organ mafyası yoktur' diyor...

Devletin başına göre yok ama sanırız devletin bakanı hala derin şüpheler içinde...

Bu ülkede kaç tane devlet var Allah aşkına!

...

Sonra Tayyip bey gelip de 'sudan sonra elektrik de getireceğiz' deyince ortalık toz duman oluyor;

Hatta kurumun yönetim kurulu başkanı, biz ayrı bir toplumuz, kendi elektriğimizi kendimiz üretiriz bile diyebiliyor...

Yani 'burada bir devlet var' uyarısı yapıyor...

Hadi oradan!

Burada devlet filan yok...

Ya da devletine inanıp da ona dört elle sarılan istisnalar hariç devlet yöneticisi yok...

Söz de çok da, icraat ta hiç yok!

Başka bir traji-komik durum;

Dün meclis toplantısı vardı...

Dolayısıyla da yüce mecliste genel kurul yapılacaktı...

Daha geçen yıla kadar tek başına hükümet olan UBP bu toplantının yasal olmadığı gerekçesiyle katılmadı...

Onlara göre 1 Ekim'e kadar yapılan toplantı ve alınacak olan kararlar Anayasa'ya aykırıydı!

Ama şu anda iktidar olan hükümetin diğer elamanları nisap sağlamak için kendilerini yiyip bitirdiler...

İyi de kime inanacağız şimdi;

Onlar da devlet, bunlar da devlet!

Elektrik ve su kaça gelecek!

Ortada anlamsız bir tartışma var;

Su ve elektrik gelsin mi gelmesin mi?

Su gelmesin diyenleri anlamam mümkün değildir, ekolojik denge de hiç umurumda değil...

Suyun, hayat olduğunu kabul edemiyorlarsa kendi sorunları...

Ama elektrik konusu fazla karmaşık...

Siyasi nedenlerden dolayı isteyen var istemeyen var!

Sessiz çoğunluğun genel görüşü ise şu;

Kaça gelecek?

Yani, kilovat başına ne kadar ödeyeceğiz?

Şu an ödediğimiz gibi 42 kuruş ve üstü mü yoksa Türkiye'de olduğu gibi 18 kuruş mu?

Evinde her odada klima olduğu halde bu sıcak yazı tek bir defa bile klima açmadan geçiren binlerce aile olduğunu biliyor muydunuz?

"Gelin var da damat yok mu?"

Dün Çalışma Dairesi önünde çok ilginç bir eylem vardı;

Berberlerin yeni çalışma saatleri konusunda birbirine düşen berberler şikayetlerini dile getirdiler!

Geçenlerde acayip bir karar alınmıştı, Pazar günleri bayan kuaförleri gelin başı yapabilsinler diye açık tutulabilecekti…

Ama erkek berberlerine Pazar günü dükkan açmak yasaklanmıştı…

Pazar günleri de eskiden olduğu gibi açık olmak istediklerini söyleyen kalabalık grubun sloganları şöyleydi;

"Gelin var da damat yok mu…"

Böyle adaletsizlik nerede görülmüş!

Jokey

Üç arkadaş, üçü de birbirinin canı. Tek sorun yaşlarının artık fazlaca kemale erip, eşlerinin pek de genç olması. Günlerden bir gün biri diğerlerine:
- "Beyler benim keyfim çok kaçık. Karım beni aldatıyor galiba. Üstelik de bir marangozla."
- "Olmaz öyle şey, sen içini ferah tut, bizimkiler aldatmaz... Ama nerden anladın?"
- "Karyolanın altında hep tahta talaşları görüyorum."
derken ikincisi de karısından kuşkulanmaya başlar. Onun takıntısı da bir boyacı. Kuşkularının ana sebebi de karyolanın çevresindeki farklı renklerdeki çizikler ve üstüne üstlük bulunan iki adet fırça kılı.
Aradan zaman geçer ve nihayet üçüncüsü utana sıkıla derdini döker ortaya.
- "Arkadaşlar benim derdim hepinizden büyük, üstelik tam bir felaket. Karım beni aylardır bir at ile aldatıyor."
Diğerleri:
- "Saçmalama lan olmaz öyle şey!"
- "Nasıl olmaz? Ne zaman karyolanın altına baksam hep aynı jokeyi görüyorum."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları