Ahmet Kaşif, hükümet krizine neden olabilir!

Yayın Tarihi: 10/09/14 08:04
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Perde gerisinde neler dönüyor bilmiyoruz…

Ama CTP'li üst düzey yöneticiler şu sıralar epey sıkıntılı!

Kulislerde 'Ahmet Kaşif böyle devam ederse hükümet her an bozulabilir' demeye başladılar…

Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş'a da sıkıntılarını dile getirdiklerini ifade ediyorlar…

Denktaş, Kaşif'i ciddi bir şekilde karşısına alıp konuştu mu bilemeyiz ama yakında ortağı olan partiden ültimatom alırsa da hiç şaşırmayız!

İyi de Ahmet Kaşif, hükümetin büyük ortağı CTP'yi niçin bu kadar rahatsız ediyor?

Oğlu, Börke'ye iş imkanları sağladığı için mi?

Ya da devlet kaynaklarını eşe-dosta dağıttığı için mi?

Eğer öyleyse parti genel merkezinin bundan haberi oluyor mu?

Bunlar Serdar Denktaş ile Ahmet Kaşif'in yanıtlayacağı sorulardır…

Ama hissettiğimiz şudur ki Ahmet Kaşif sadece hükümette bir krizden de öte kendi partisi içinde de sağlam bir krize neden olacaktır!

O da artık Serdar beyin sorunu olsa gerek…

Dün Mağusa'dan bir iş adamı ile uzunca bir telefon görüşmesi yaptık;

Öfkeliydi, sinirliydi, isyan noktasına gelmişti!

Çünkü yol kenarlarını temizlemek için tam 350 bin TL'lik yatırım yapıp iş makinesi almıştı!

Haklı olarak da hem özelden hem de devletten iş beklemekteydi…

Ama hep boşuna bekledi!

Bir sabah uyandığında gördü ki şehirler arası yollar bazı kişilerce el yordamı ile temizlenmekteydi…

İhalesiz olarak iş bakanın istediği iki kişiye verilmişti!

Peki kimdi bunlar?

Alpay Tebelleşoğlu, Mağusa Pertev Paşa mahallesi örgüt başkanı…

Emekli Astsubay Halil Gülşen, kurultay delegesi…

Önce Mağusa-Lefkoşa yolu daha sonra da diğerleri…

Peki bu işin değeri ne kadar?

Kilometresi 350 TL…

Yüzlerce kilometre temizlik yapılacağına göre iyi para değil mi?

Ama bakın Mağusalı işadamı ne diyor?

"Ben bu işi makinelerimle 150 TL'ye yapar, 10 günde de işi teslim ederim…"

350 TL ve 150 TL, büyük fark değil mi?

Daha da önemlisi;

Peki çalıştırılan işçiler kimler?

Sigorta ve ihtiyat sandığı yatırılmayan kişiler!

Bir önemli ayrıntı daha;

Yol kenarından toplanan çöpleri hangi araçlar alıyor?

Karayolları Dairesi'nin araçları!

Devletin aracı, devletin şoförü ve devletin mazotu ile…

Ahmet abimiz lütfen kusurumuza bakmasın;

Ne var ki şu sıralar her taşın altında onun ismini görmekteyiz!

Ve artık durum hükümetin büyük ortağı CTP'yi de rahatsız etmeye başlamışsa durum tahmin ettiğimizden de vahim demektir!

Uyanık Nijeryalılar!

Mağusa'da korsan taksicilik yapmaya başlayan Nijerya uyruklu bazı kişiler bölgede taksicilik yapan esnafı çileden çıkarıyorlar!

Şirketleşmeye başlayan Nijerya uyruklu bazı uyanık öğrenciler önce kiralık araba şirketlerinden araç kiralıyorlar..

Sonra da yine Nijerya uyruklu öğrencileri taşımaya başlıyorlar ve bu genelde de şehir merkezi ile DAÜ arasında oluyor…

Hem de yarı fiyatına!

Yakında taksiciler ile korsan taksicilik yapanlar arasında büyük kavgalar yaşanırsa kimse şaşırmasın!

Biz uyarımızı yapmış olalım…

Polise ayrılan arazi kime verildi?

Gönyeli-Yenikent'te yıllar önce yeni polis okulu yapılsın diye Polis Genel Müdürlüğü'ne tahsis edilen onlarca dönüm arazi polisten alındı ve ensesi kalın bir iş adamına tahsis edildi!

Hem de tek kuruş para ödenmeden!

İyi de kim bu ensesi kalın iş adamı?

Yıllardır hangi partiye maddi ve manevi destek sağlıyor?

İhbar bize geldiği zaman bu ensesi kalın iş adamının ismini belirleyememiştik!

Ama merak etmeyin birkaç güne kadar ismiyle cismiyle yazar deşifre ederiz…

170 TL'yi boşuna mı verdik?

Kamu Hizmeti Komisyonu yerel seçimlerden önce duyuru yapmış ve devlete istihdam yapılacağını açıklamıştı…

Sonra yerel seçimler dolayısıyla ileri bir tarihe ertendi…

Telefondaki kızgın hanımefendi soruyor;

"Bu sınavlara girmek için 170 TL ödedik, tatilimizi iptal ettik ve tam dört aydır ders çalışıyoruz" diye!

Haksız da değil..

Büyük bir kesim bu sınavı beklerken şimdi de Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşıyor!

Biran önce açıklanan bu sınavın yapılmasını istiyorlar…

Torununuz ödesin

Cebinde meteliği yoktu. Bir lokantanın önünde durdu, gözü vitrinde bir levhaya takıldı: "Girin ve istediğinizi yiyin. Hesabınızı torununuz ödesin." Adam, "tam bana göre", diye mırıldanarak içeri daldı. Havyar, ıstakoz, karides, kuzu pirzolası... Doyduğu halde ne varsa söyledi. Yemeği bitirince, çıkmak üzere hazırlandı. Fakat garson yetişip, hesap pusulasını burnuna dayamasın mı? Hem de tuzlu bir hesap... "Ama", diye derhal itiraz etti bizimki tabii. "Kapıda hesabınızı torununuz ödesin diye yazmıyor mu?" Garson gayet nazik cevap verdi: "Yazıyor tabi efendim. Ama bu size takdim ettiğim hesap, sizin büyükbabanızın."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları