DP'nin pimi çekiliyor!

Yayın Tarihi: 06/11/14 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

DP'de bakan iken görevden alınanların ne yapacağı herkesin merak konusu!

Ne zaman istifa edecekler diye siyasi kulislerde yoğun bir tartışma var…

İstifa ettikten sonra ne yapacaklar?

Boş duracak halleri yok pek tabi…

Çünkü sırf vekillik yetmiyor bazılarına!

İlla ki bir bakanlık koltuğunu işgal edip vatana ve millete daha fazla hizmet aşkı ile yanıp tutuşuyorlar…

Bakan olduktan sonra ne yaptıkları zaten kamuoyunun malumu ama onlar bakan olarak doğdukları için vekil kalmaları bazılarının çok gücüne gidiyor!

Onun için bir şeyler yapmak lazım vatana ve millete hizmet etmek için her şey mübah bu ülkede!

Dün Saray'da Derviş beyin çok önemli konukları vardı;

Bakanlıktan alınan Ahmet Kaşif ve Hamit Bakırcı, bakan yapılmayan Menteş Gündüz ve zaten DP'ye hiç alışmayan ve kurultaya kurban giden Ergün Serdaroğlu…

Derviş beyden randevu istediler o da bu isteği reddetmedi ve nezaket gösterip 4 vekili makamında kabul etti…

Sonuçta Cumhurbaşkanı adayı olacak birisinin değil vekilleri sıradan vatandaşı bile geri çevirmesi ayıp kaçar, yakışık almaz!

Fazla kıvırmadan yazalım;

DP'li 4 vekil Serdar Denktaş başkanlığındaki DP'nin pimini çekmek için dün resmen start verdiler…

Hem de Saray'da!

Önce Derviş beye bağlılık bildirdiler sonra da istifa kararlarını bildirdiler ve hatta kendilerinden başka isimlerin de istifa edeceğini söyleyerek 15 Kasım'a kadar süre istediler…

Peki kim diğer isimler;

Hasan Taçoy,

Hakan Dinçyürek,

Özdemir Berova

Hüseyin Avkıran Alanlı…

Amaç Serdar Denktaş'tan intikam almak!

Bağımsız kalıp önce hükümeti 27 milletvekiline düşürmek, komiteleri çalıştırmamak ve sonunda da Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde hükümeti erken genel seçime zorlamak!

Serdar Denktaş için zorlu süreç Londra dönüşü başlıyor…

Tam da çok yakında başbakanlık hayali varken yardımcılık görevi gider mi gider!

Ansızın kendini 3 vekile sahip bir partinin başkanı olarak bulur mu bulur…

Tabi ki ellindeki kozları kullanamazsa!

Sonuçta bizi ilgilendiren tek konu şu;

Bizde siyaset artık sıfırın da altında bir yerde seyretmektedir!

Cumhurbaşkanlığı seçimleri de dahil, bakan olma makam yarışı ve devletin olanaklarından sebeplenme siyasetin ilk amaçları arasında yer almaktadır…

Toplum çoktan unutulmuş, bireysel kazanımlar ön plana çıkmış ve buna bir de intikam duyguları eklenince seviye iyice düşmüştür!

Böyle bir ortamda Serdar Denktaş'ın ne yapacağından daha çok toplumun nasıl siyasetçilerin eline düştüğüdür önemli olan…

Allah sizi bildiği gibi yapsın!

"Devletin denetim kurulları yok mu!"

"Değerli Levent Özadam,

'3 Milyon Dolar rüşvet verdik' başlıklı yazınızı okudum...Sizi takip ediyorum ve siyasi yönden fikirlerimiz uyuşmasa da doğruluğunuz ve tarafsızlığınız yönünde size olan hayranlığımı vurgulamaktan çekinmediğimi belirtmek isterim...Emekli bir polis olarak konu ile ilgili polisten size verilen cevabi yadırgadığımı belirtmek istiyorum...Polise ihbar yapıldığı doğru diyor polis ama ifade olmadığı için harekete geçememişler...Gerçekten ihbar var rüşveti verenler ve alanlar da belli ise ve söz konusu şirketler de eğer devlete kayıtlı ve de üstelik hesaplarını kontrol edecek bir mekanizmaya da sahipse devlet anladığıma göre zaman ve mekanlar da tespit edilmişse polisin ve ilgili birimlerin tahkikata başlamasına hiçbir engel yoktur...

Levent bey, polis tüm yasalardan sorumlu bir kurumdur yasaların yürütülmesinde en etkili organdır. Özel yasaya aykırı bir suçun işlenmesinde dahi polis o yasanın yetkilendirdiği kurumdan da evvel tahkikatını yapabilir. Tüm verileri ve emareleri toplayarak yetkili kurumun şikayet önderliğinde olayı mahkemeye verebilir...Tahkikatların yani soruşturmaların başlangıcında somut veriler olmasa da Polis yasalara uygun ve kişi hak ve özgürlüklere zarar vermeden soruşturmalarını yürütebilir.Hele mali konularda bu işler daha da kolay olur ve Devletin denetim yapma kurumlarını devreye sokarak kayıtların incelenmesini yaptırabilir. Elimizde ifade yok soruşturmaya başlayamayız diye bir mazeret olamaz… Çok büyük meblağlar söz konusu. Olayı örtmek demektir bu...Son çıkan yasaları iyi takip edemediğim için sadece bir ihbar ile polis soruşturmasına gidilip gidilmeyeceğini bilemiyorum ama dediğim gibi, konu şirketler ise ve de devletin mali denetim kurumları da var ise polis soruşturması yerine böyle bir denetimi polis kontrolünde yapılabileceği kanaatindeyim....

saygılarımla…"

(Tema IRKAD)




Maliyeci

Çıplak maymun birgün ormanda yürürken hayvanların can havliyle kaçıştıklarını görür. Neler olduğunu sorar etrafta kaçışanlara biri:
-Ormana maliyeci gelmiş, herkes variyeti kadar vergi verecekmiş der..
Bunun üzerine karşısına çıkan ayıya neden kaçtığını sorar. Ayı:
-Yahu ben de kürk hanımda kürk çocukta kürk ben kaçmayayım da kim kaçsın.
maymun biraz daha yürüyünce karşısına kaplumbağa çıkmış. Kaplumbağa sen niye kaçıyorsun demiş. Kaplumbağa:
-Yahu ben de ev hanımda ev çocukta ev nasıl kaçmayayım. Bunu duyan maymun da koşmaya başlamış. Epeyi bir koştuktan sonra birden durmuş ve ulan benim kıçım açıkta hanımın kıçı açıkta çocuğun kıçı açıkta ben niye kaçıyorum demiş.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları