Kim bu üst düzey gümrük memuru?

Yayın Tarihi: 17/11/14 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Kamuda çalışan arkadaşlar sakın alınmasın…

Devlet memuru olup ta ikinci bir iş yapan çok sayıda insanımız var!

Başta öğretmenler olmak üzere hemen tüm sektörlerde devlet çalışanlığı sadece bir gelecek güvencesi olarak görülürken gelirini yeterli görmeyen ya da daha çok para kazanmak isteyen memurlar ya kurdukları, daha doğrusu aile bireylerinin üzerine kurdukları şirketlerde ya da başkalarının yanında çalışarak hem haksız rekabete neden olurken hem de istihdam krizinin tetikçisi oluyorlar…

Hatta öyle isimler var ki devlet memuru olmalarının avantajını kendilerine çevirmek için bu görevlerini bile suistimal ediyorlar…

Yıllardan beridir zaman zaman gündeme gelen, çeşitli iddialar orta atılan dairelerin başında Gümrük ve Rusumet Dairesi geliyor…

Bu dairenin bazı çalışanlarının hem görevlerini sustimal ettiği, haksız kazanç elde ettiği hem de gümrük memuru oldukları halde gümrük komisyonculuğu yaptıkları yönündeki iddialarına şimdi bir yenisi daha eklendi.

Onun için bu yazı aslında hem Gümrük ve Rusumet Dairesi Müdürlüğü ile bağlı bulunduğu Maliye Bakanlığı'na ihbardır, böyle değerlendirilmesini isteriz.

İşte mesleği gümrük komisyonculuğu olan bir vatandaşımızın bize göndermiş olduğu şikayet mektubu:

"Sayın Levent Özadam,

Size yazma sebebim, Lefkoşa Gümrüğünde olan yolsuzluklardan bir tanesi hakkındadır.

Benim kayıtlı olan bir komisyonculuk şirketim var. Yanımda çalışan 5-6 kişilik bir ekiple bu zor piyasa şartlarında ayakta durma savaşı vermekteyiz.

Fakat Lefkoşa Gümrük Dairesi'nde üst düzey bir gümrük memuru bir komisyonculuk şirketi kurup kız kardeşini de bu şirketin başına getirip komisyonculuk yapmaktadır.

Bu bizim gibi komisyonculuk işi ile iştigal eden kişilerle bir gümrük memurunun şirket kurup komisyonculuk işi yapması hem haksız rekabet hem suç hem de suistimallere yol açmaktadır.

Bu memur mal getiren tüccar ve vatandaşlara giderek 'dairede vergileri ben hesaplarım, benimle çalışırsanız az vergi ödersiniz" vaadinde bulunmaktadır.

Bazı kişiler bu tehditlerden korkup onunla çalışmaya başladılar.

Bu şahsın yaptıkları Gümrük Müdürü'nün bilgisinde olup ne hikmetse o da buna göz yummaktadır!

Bu durumdan dolayı gümrük komisyoncuları ve gümrük memurları büyük rahatsızlık duymaktadır.

Çünkü bu durum büyük suistimallere yol açabilmektedir.

Bu yazılara siz de küçük bir araştırma ile ulaşabilirsiniz.

Saygılarımla…"

Şikayet mektubunda da görüldüğü gibi en dikkat çekici olan bu bilgilerin daire müdürünün de bilgisinde olduğu iddiasıdır.

Bu iddiaya inanmak çok zor olsa da araştırmaya değer bir konu olduğunu düşünüyoruz.

Biz olayı takip etmeye devam edeceğiz, umarız doğru ve dürüstlüğünden hiç kuşku duymadığımız Maliye Bakanı Zeren Mungan da yukarıda yazılanları ihbar kabul edip çok gecikmeden bu dairede bir soruşturma başlatır.


Özgürgün'den iki ayıp daha!

Biz yaptığı hatalardan dolayı UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün'ü eleştirmekten bıktık usandık, o hala hatalarından geri durmuyor.

Öncelikle Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber'in 15 Kasım kutlamaları için Cemil Çiçek onuruna verdiği resepsiyon konusu;

UBP'li vekil arkadaşlarına ricada bulunan Özgürgün, sırf Siber Cumhurbaşkanı adayı olduğu için bu resepsiyona katılmamalarını rica etti.

Kutlamalara siyaset bulaştırdı ve konuk heyetlerin de tepkisini çekti.

Bir çoğu bu isteğe uydu ve resepsiyona katılmadı ama arkadan da eleştirilerini eksik etmedi…

Bir diğer ayıp da dün sabah Kurucu Cumhurbaşkanımız merhum Rauf R. Denktaş'ın Ercan kavşağındaki heykelinin açılış töreninde yaşandı.

Özgürgün bu etkinliğe katılmadı ve kendi vekillerinin, örgüt başkanlarının bile tepkisine neden oldu.

Çok sayıda partili UBP'nin kurucusu olan merhum Denktaş için düzenlenen törene katılmadığı için kendisini ağır bir şekilde eleştirdi.

Bu arada UBP Genel Sekreteri Sunat Atun'un da etkinliğe katılmaması gözlerden kaçmadı!




Yaşasaydın…

Yavaş yavaş yataktan kalkarken, gözü ayaklarına ilişmiş, "Sevgili ayaklarım" demiş..

"Bugün 90 yaşına girdik... Bu kadar sene beni istediğim yere götürdünüz... Bu yaşıma sizinle girdiğim için bahtiyarım... Sizlere çok teşekkür ederim... Nice seneler dilerim...''

Sonra dizleri dikkatini çekmiş...

"Sevgili dizlerim, bugün 90 yaşıma girdik... Bu kadar sene beni taşıdınız... Bükül dedi büküldünüz.... Çömel dedim, çömeldiniz... Sizlere çok teşekkür ederim, nice seneler dilerim..."

Sonra gözü biraz yukarı kaymış..

"Eee, emektar" demiş,

"Eğer sen de yaşasaydın, bugünümüzü birlikte kutlayacaktık..."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları