Devlet Piyangosu yine çıldırttı!

Yayın Tarihi: 18/11/14 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Geçen hafta içinde Devlet Piyangoları sorumlusu Yudum Mişon bir basın açıklaması yapmıştı;

15 Kasım KKTC'nin kuruluş yıldönümü için düzenlenen devlet piyangosu çekilişi için yapılan açıklamada biletlerin tükenmek üzere olduğu ve tükenmeden vatandaşların bilet alması çağrısıydı bu…

Çünkü özel bir çekilişti ve büyük ikramiye de 200 bin TL idi…

Ülke ve vatandaşın ekonomisini dikkate aldığınızda hiç de fena bir para değil elbet…

Çağrı işe yaradı ve vatandaş geçmiş aylardan çok daha fazla bilet aldı ve beklemeye başladı…

Herkeste 200 bin TL kazanmanın umudu vardı…

Ama ne hikmetse bu kez de büyük ikramiye kimsenin aldığı bilete isabet etmedi…

Devretti yani!

Bunun Türkçede tam anlamıyla kelime anlamı vatandaşı ahmak yerine koymaktır…

15 Kasım gibi önemli bir tarihte yapılan çekilişte de kazanan numaraya isabet edinceye kadar çekilişe devam edilmiyorsa bu vatandaşın cebindeki üç-beş kuruşa göz dikmek, onu hortumlamaktan başka bir ifadeyle anlatılamaz!

200 bin TL'lik büyük ikramiyenin devretmesi sadece vatandaşı çileden çıkarmadı…

Piyango satıcıları da büyük ikramiyenin satılan numaraya çıkmamasına isyan etti çünkü onlar da bilet satarken vatandaşa 'isabet edinceye kadar çekilişe devam edilecek' dedi…

Çünkü Devlet Piyangosu yetkililerine her sorduklarında şu cevabı aldılar;

"Daha belli olmadı siz müşteriye büyük ikramiye çıkana kadar çekiliş yapılacak deyin…"

Biletleri böyle diyerek sattılar ama ne yazık ki devlet vatandaşı bir kez daha ahmak yerine koyduğu için kazanan bilet belirleninceye kadar çekiliş gerçekleşmedi…

Şimdi önümüzdeki aya devir edecek ve yeni yıl ikramiyesi 600 bin TL olarak belirlenmiş…

Yasalara göre yeni yıl ikramiyeleri sahibini buluncaya kadar çekiliş devam eder ama artık bu saatten sonra kime ne?

Konu ilk bakışta size gayet doğal gelebilir!

Hatta 'burası KKTC'dir her şeyi normal karşılamak lazım' da diyebilirsiniz…

Dedikçe de böyle tepenize binerler ve bizi ahmak yerine koyarlar, ikramiye satışlarını devletin vatandaşını söğüşlemesi anlamı ortaya çıkar…

Şimdi bu birimin sorumlusu şöyle diyecektir;

"Biz yasaların dışında hiçbir şey yapmıyoruz…"

Biz de şöyle cevaplarız bunu;

"Sizin yasalarınız batsın!"

Yasalar vatandaşı hortumlamak anlamında ise yasayı değiştirmek bu kadar zor bir şey değildir…

Buradan sonra artık bizim muhatabımız birimin bağlı bulunduğu bakanlık makamında oturan Serdar Denktaş'tır…

Yıllardan beridir yanlış yasalarla vatandaş ahmak yerine konmuş ve amaç sadece devlete kaynak aktarmak olmuştur…

Bunu yaparken de birçok çekilişte kazanan talili belirlenememiş, paralar hazineye aktarılmıştır…

Yenilikçi ve değişimden yana olduğunu söyleyen Serdar Denktaş artık amacı sadece vatandaşı söğüşlemek olan devlet piyangoları yasasını bir şekilde değiştirmek zorundadır…

Evet kimse vatandaşa zorla bilet alın demiyor ama, burada devletin güvenilirliği ve kimin için devlet olduğu daha ağır basmaktadır…

Hadi Serdar bey vatandaşı ve piyango satıcılarını çileden çıkaran bu yanlış uygulamaya artık bir sor ver…

Siz isterseniz bunu yapabilirsiniz!


Askere bu reva değil!

"Sevgili Levent abimiz,

Dün İskele'de Cumhuriyet Bayramı'nı kutladık…

Her şey güzel giderken ani bir yağmur her şeyi altüst etti.

Doğal afet dedik zaten o yağmurun geleceği saatler öncesinden belliydi, ama bizleri üzen bir şey oldu.

Askerlerimiz bizim canımız ciğerimiz o fırtına ve yağmur esnasında askerlerimizi brandası olmayan kamyona bindirdiler, içimiz sızladı. Askerlerimiz sırılsıklam olmuş tirtir titriyorladı insan bunu eziyet için dahi olsa düşman askerlerine bile yapmaz.

O an subaylara bağırmak geldi içimizden ama gel görelim ki onlarda bizim canımızın içi anladık asker uyumaz asker üşümez de savaş da değil ki sadece Cumhuriyet Bayramı'nı kutlamaya çalışıyoruz.

Umarım bu görüntüleri bir daha görmeyiz…

Saygılarımla…"

"BİNAL SANLI SANLIER"




Fadime ve doktor

Sekizinci çocuğunu doğurduktan sonra, Fadime'nin canına tak demiş,

komşusunun tavsiye ettiği bir kadın doğum doktoruna gitmiş.

Derdini anlatmış. Doktor hanım, muayene ettikten sonra, Fadime'ye bir vaginal tablet vermiş ve "bu tableti cinsel temastan önce rahminin ağzına koy, hamile kalmazsın kızım" demiş.

Üç ay sonra, Fadime, kırgın ve sitemkar, çıkagelmiş.

"Verdiğin ilaç işe yaramadı tohtur hanım. Ben gene gebeyim" demiş.

Doktor şaşkın, "Dediğimi yapmadın mı?"

Fadime, "Yapmam mı, ilacı yalvar yakar Rahmi'nin ağzına godum, herifin ağzı köpük köpük oldu, önce beni döğdü,
sona bi godu, gene gebe galdım!"

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları