Pervin Gürler linç edilmek istenirken…

Yayın Tarihi: 01/12/14 07:46
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

İntikamın böylesi ne görüldü ne de duyuldu!

CTP, istediği polis müdürünü genel müdür yapamayınca topuyla tüfeğiyle Pervin Gürler'e hem çok acımasız olarak saldırıyor!

Peki gerekçe ne?

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun Pervin Gürler'den yana tavır koyması!

Hele bir de şimdi Derviş bey adaylığını açıklayınca demek ki bundan epey rahatsız olmuş olsalar gerek ki 'Pervin'i al da git' demeye başladılar!

Başta Başbakan olmak üzere, genel sekreter ve partinin gençlik kolları intikamın nasıl bir duygu olduğunu bize gayet güzel gösteriyorlar!

Demokrasiden ve özgürlükten yana tavır koyduklarını iddia edenler toplu olarak linç girişiminde bulunuyorlar ve aslında kendileriyle çelişiyorlar!

…

Önce 3 milyon TL'lik soygun olayıyla Pervin Gürler'i yıpratmaya çalıştılar!

Paranın ve suçluların bir kısmı ele geçtiği halde düşmanca açıklamalarının arkası kesilmedi…

Sonra Mehmet Vechi olayı ortala çıktı ve neredeyse Pervin Gürler'i cinayet zanlısı ilan edeceklerdi…

Bir, 'Vechi'yi Pervin Gürler itti de öyle öldü' demedikleri kaldı…

Sonra kurulan bağımsız komite 'intihar' deyince hayal kırıklığı yaşadılar!

Eğer raporda intihar değil de 'cinayet' çıksaydı kına yakıp, zil takıp oynayacaklardı…

Sonra 15 Kasım törenlerinde bir grup vicdani ret konusunda pankart açınca onlara yeni bir malzeme çıkmış oldu!

…

15 Kasım törenlerinde pankart açanlara polisin şiddet uygulaması yanlıştır buna bizde şiddetle karşı çıkarız…

Polis, eylem yaparın elindeki pankartları alıp olay orada kapatılacaktı ama bazı işgüzar müdürler sayesinde olayın manşetlere taşınması sağlandı!

Sonra Pervin Gürler bu konuda aldıkları kararları açıkladı:

"Günün anlam ve önemini belirtmeyen pankartlar yasaklanacak…" dedi.

Doğrusunu yaptı!

Tren alanında binlerce asker resmi geçit yaparken, ortalığı tahrik edecek 'vicdani ret' pankartları da neyin nesi!

Eğer orada vicdani retçilerle, onlar gibi düşünmeyenler arasında ciddi bir kriz yaşansa daha mı iyi olacaktı?

Anayasa'nın bazı maddeleri bize görüş ve düşüncelerimizi söyleme hakkı tanıyor ama bunu gidin tahrik için, kavga etmek için yapın demiyor!

…

Hiç kimsenin olmadığı gibi Pervin Gürler de elbette kusursuz bir insan değildir.

Meslek hayatında elbette bir takım yanlışlar da yapmış olabilir ama imkanları dahilinde görevini seven ve büyük özveriyle yapan bir polis yöneticisidir…

Kanunlar karşısında suç işlemişse kendisi hakkında hukuki soruşturma açabilir ve bedelini ödemesini sağlayabilirsiniz ama bunun adı 'linç' olursa, işte o zaman ayıp edersiniz…

Hem de devlet yönetiminin üst kesiminde kadınların yoğun olmasını isteyen bir partiye bir kadın yöneticiyi linç etmek yakışır mı?

…

Ve herkesin Cumhurbaşkanı olacağını söyleyerek aday olan Sibel Siber hanım;

Biz bu konuda partinizin linç girişimlerini aslında hiç yadırgamıyoruz ama sizin buna sessiz kalmanız bizi şaşırtıyor!

Partinizin genel başkanından tutun da genel sekreteri ve gençlik kollarına kadar intikam hırsı ile demeçler verilirken, sizin bu konudaki düşüncenizi çok merak ediyoruz…

Demokrasi havarisi kesilen partinizin bu linç harekatına daha ne kadar sessiz kalacaksınız?

Ve bu linç harekatının sizi Cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecinde ne kadar yıprattığının farkında mısınız?

Zeren Mungan'a açık mektup!

"Sayın Bakanım,

Ben size bağlı Gümrük ve Rusumet Dairesi'nde çalışan bir personelim. Gümrük

Dairesi'nde dönen filmler ve entrikalar hiçbir daire ve bakanlıkta dönmez.

Bazı yöneticilerimiz ne halse her dönemde koltuğunu korumayı başarıyor. Bu da gerek sağ gerekse sol görüşlü ensesi kalın iş adamlarına sağlamış olduğu haksız kazanç , yani devletin kasasına girecek olan paraların iş adamlarının cebinde kalmasını sağlamaktır.

Bazı yöneticilerimizin karanlık işler çevirdiğini sokaktaki vatandaş bile bilmektedir. Geçmiş yıllarda bir yöneticimizin evi kurşunlanıp arabaları kundaklandı. Olay yerine gelen

polis ve itfaiyeciler karşılaştıkları manzara karşısında şok olmuşlardı. Çünkü

garaj bölümünde çok sayıdaki deepfreeze ve buzluklar

içerisindeki dondurma, çikolata donmuş gıda malzemeleri karşısında polis

ve itfaiyeciler şoklarını yaşamışlardı.

Bir yöneticimizin tüm galerici veya iş adamları ile diyaloglarını biliyoruz.

Yurt dışından yedek parça olarak gelen, ondan sonra entrikalarla bu yedek

parçalar araba oluyor. Gümrüklenip yasal boyuta getiriliyor, ki bu konuda

İnterpolden gelip adada araştırma yapılmıştır. Bir şahsın KKTC'de tüm

kundaklanan arabaları satın alıp yurt dışından ayni model çalıntı arabaları

getirip yanan arabaların şase numaralarını basıp gümrük ödemeden çok

büyük boyutta haksız kazanç elde etmektedir.

Son olarak bir şahsın son üç yılda gümrüklemiş olduğu araçları ve getirdiği yedek

parçaları kuracağınız özel bir ekiple gözden geçirirseniz, yapılan tezgahları göreceksiniz.

Ben sizin personeliniz olarak gümrükte dönen kanunsuzlukların takipçisi olacağım. Eğer bu mektubumu kaale alıp bir şeyler yaptığınızı görürsem, çok yakında huzurunuzda bu tip

olayları ve ilgili belgeleri arz edeceğim…"

(Bir çalışan)

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları