Maksat 'eylem' olsun!

Sendikalar demokratik ülkelerin olmazsa olmazıdır, buna da kimsenin karşı çıktığı yok…

Çalışanların elbette hakkını koruyacaklar, onların daha refah düzeyinde yaşamaları için katkı koyacaklar…

Buraya kadar sorun yok!

Sorun, eften püften nedenlerle kalkıp grev yapmak…

En son örneğini Meclis'te yaşadık!

Milletvekili Biray Hamzaoğulları 'ayakları masada memurlar var' diye açıklama yapınca arkadaşlar hemen greve gittiler…

Meclis oturumu sır bunun için yapılmadı!

Özellikle Meclis'te çalışan arkadaşlar kusuruma bakmasın…

Milletin bir vekili sırf kamudaki laçkalığı dile getirdi diye ülkenin yasama organının çalışmasını engellersen benim bu greve saygım olmaz!

...

Biray bey bu açıklamayı Sibel hanıma destek olmak için mi yaptı onu ben bilemem…

Umarım da öyle değildir zira bu tür açıklamalar aksine Sibel hanıma zara verir!

Zaten açıklama sonrası yazılı bir basın bildirisi ile tüm çalışanları aynı kefeye koymadığını da ifade etti…

Siz de kalkar bir basın açıklaması ile Biray beyi eleştirebilir kendisine bu yolla bir cevap verebilirdiniz!

Meclis oturumunun iptal olması size ne kazandırdı, topluma ne kazandırdı?

Belli ki 'maksat eylem olsun' türünden bir grev yaptınız!

Sanırım tatmin de olmuşsunuzdur…

…

Biray Hamzaoğulları'nın özelde Meclis, genelde ülke kamu iş yerlerindeki saptaması doğrudur!

Hatta çok daha az söylemiştir…

Ülkede diğer özel sektör çalışanlarına göre 'ayrıcalıklı' olarak görünen kamu çalışanlarının bir çoğu ne yazık ki vatandaşın hizmetlisi oldukları unutmakta aksine eziyet çektirmektedirler.

Sırf ben bir basın mensubu olarak günde en az birkaç tane bu konuda şikayet almakta ve bunu da zaten sayfamda yansıtmaktayım…

İşte Gelir ve Vergi Dairesi'nde kendini çok özel zannedip kira vergisi ödemek istemeyen çalışanlar bunu son örneğidir…

Sonuçta;

Devlet içinde halka hizmet aşkıyla çalışanlarımızın da olduğunu ve onları çok ayrı tutarak, devlet çalışanlarının önemli bir kısmı ciddiyetin çok ötesindedirler!

Birileri gerçekleri söyledi diye kimsenin sitem etmeye hatta bunu greve kadar götürmeye hakkı yoktur…

NOT: PAZARTESİ GÜNKÜ SAYFAMIZDA ELİMİZE DÜN ULAŞAN CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNE YÖNELİK BİR ANKET SONUCUNU YAYINLAYACAĞIZ.

"Burslar adil verilmiyor!

"Sn Levent bey yazılarınızı çok severek takip ediyorum toplumun rahatsız olduğu konuları takip ederek gündeme aldırmanız hoşumuza gidiyor.

Benim adaletsiz olduğuna inandığım bir konu var size bunu aktarmak istiyorum.

Konu Eğitim Bakanlığı ve Sosyal Hizmetler Dairesi'nin öğrenciler için verdikleri eğitim bursları. Bordro mahkumları maaşları hükümetin elinde belli kriter üstü der, senin çocuğunu alamaz ama diğer taraftan işadamları müteahhitler kazancı az bildirir onların çocukları çatır çatır bu bursları alıyorlar.

Bir de devletin açıkladığı kontenjanlarda da durum aynı, sağ olsun Mustafa Arabacıoğlu zamanında çıkarılan bir tüzükle kontejanlarda da maaş kriteri aranmaya başlandı.

Levent bey, kontenjan adı üstünde devletin ihtiyacı olduğunu açıkladığı meslek dallarına dahi burs vermiyor. Bu konularda veli olarak rahatsızım ilgilenirseniz sevinirim. Başarılarınızın devamını dilerim..."

(Savaş Ulus METCOOĞLU)

"İsmail Arter'e teşekkür"

"Gazimağusa 28.Tümen caddesinde 20 yıldır kaldırımsız olarak oturan bir vatandaşım.

Geçmiş Belediye Başkanı Oktay Kayalp döneminde her yere, hatta yerleşim yeri olmayan

tarlaların önüne bile kaldırım yapılırken bir tek benim evimin önüne, bir çok kez müracaat

etmeme ve rica etmeme rağmen kaldırım yapılmadı. Yıllarca kaldırımsız kaldım.

Bu problemimi yeni seçilen Belediye Başkanı Sayın İsmail Arter 'e ilettiğimde, bugüne kadar neden yapılmadığını şaşkınlık içerisinde karşıladı ve hemen değerlendireceğini söyledi. 15 gün içerisinde kaldırımımız yapıldı. Vatandaşın problemini kendi problemi olarak hisseden, Sayın İsmail Arter'e teşekkürü bir borç bilirim…"

(Yahya KAVVAS)

Ben yokken…

Bir Fransız, bir Amerikalı, bir Alman ve bir Türk, deniz kazası sonucunda ıssız bir adaya düşmüşlerdi. Bir hafta sonra Fransız konuştu:

- Ben yokken şimdi sevgilim kaç kez evime gelmiş, beni çok merak etmiştir.

Amerikalı atıldı:

- Ben yokken bütün medya gelmiş, beni arıyordur mutlaka!

Alman:

- Ben yokken patronum, yeni projeler için beni aramıştır mutlaka!

Ve Türk:

- Ben yokken kim bilir ne zamlar, ne vergiler gelmiştir!