Arşivler ne olacak Tahsin bey!

Yayın Tarihi: 14/01/15 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

"Devlete inanmayanlar Eroğlu'na oy vermeyecekler" diyor Tahsin Ertuğruloğlu

İşte içimin cız ettiği an bu!

Tahsin Ertuğruloğlu'nun Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Derviş Eroğlu'na destek vermesini filan kınamıyorum burada…

Devlete inananlar ve inanmayanlar diye toplumu bölme girişimine isyan ediyorum!

Bu nasıl açıklamadır böyle!

Eroğlu devlete inanıyor ve devlete inananlar ona oy versin, Siber, Akıncı ve Özersay devlete inanmıyor onlar da devlete inanmayanların oylarını alsın…

Yani Tahsin Ertuğruloğlu'nu çok iyi tanımasam 'kafayı yedi' diyeceğim…

Biliyorum kafayı yemedi ama siyaset de hiç bu kadar ayaklar altına alınmamıştı!

Tahsin beyin demesine göre ortaya şöyle bir durum çıkıyor;

Eroğlu'nu destekledikleri için UBP ve DP devlete inananların partisidir ama CTP ve TDP'nin adayları başka olduğu için onlar devlete inanmazlar…

Bu da demektir ki 50 kişilik Cumhuriyet Meclisi'nde UBP'li ve DP'li toplam 26 vekil devletine inanmakta ama CTP'li ve TDP'li 26 vekil de devletine inanmamaktadır…

Bu çağda böyle siyaset mi olur Allah aşkına Tahsin bey!

Çok üzgünüm ama Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde siyaset çok erken ayaklar altına alınmaya başlamıştır…

Cumhurbaşkanı adayları yeni dönemde vatandaşa projeler sunacaklarına bel altı vurmaya çalışmışlar, seçim çalışmalarını toplumsal olmaktan daha çok bireyselleştirmişlerdir.

Eroğlu dışında hiçbirisi devlete inanmıyor demek büyük hakarettir…

Oysa Derviş Eroğlu da şu anda görüşmelerde KKTC'yi değil federal bir yapıyı konuşmaktadır…

Siber de, Akıncı da Özersay da en az Eroğlu kadar devletine inanan adaylardır ama Cumhurbaşkanı seçilmeleri halinde masada devleti değil birleşmeyi görüşeceklerdir.

Ayrıca özellikle de Tahsin Ertuğruloğlu gibi siyasette zik zak çizen siyasetçiler arşivleri de göz önünde bulundurmak zorundadır.

İşte Hasan Taçoy'un 26 Şubat 2013 tarihinde basında çıkan açıklamaları aynen şöyledir:

"Tahsin Ertuğruloğlu UBP'ye ihanet etmiş birisidir. 2010 Cumhurbaşkanlığı seçiminde UBP yetkili kurullarının kararının aksini yapmış, CTP, TDP ve ÖRP'nin desteklediği Mehmet Ali Talat'ın kazanması için kendisi aday olmuştur.

Bir hafta içinde attığı imzayı unutmuş bir Ankara ziyaretinden sonra birden bire renk değiştirerek ihanet yoluna girmiş, doğal olarak partiden atılmıştır.

Şimdi tartışmalı bir şekilde partiye dönmüştür ve kaldığı yerden UBP'yi bugünlere getiren başlıca değerlerimize saldırmaya devam etmekte, UBP'liler ve Halkımızın beş yıl için göreve seçtiği Cumhurbaşkanımızı yıpratma çabalarını nafile bir şekilde misyonu gereği sürdürmektedir.

Sayın Tahsin Ertuğruloğlu'nun UBP'ye Sayın Eroğlu'nun atadığı Başbakanlık Müsteşarı olarak adım atışı, onun kontenjanından üst sıralardan milletvekili adayı olarak kaybetmesi, biz muhalefette partiyi ayakta tutmak için çırpınırken Başta İrsen Küçük olmak üzere; aldığı bursla bir yıl Amerika Birleşik Devletleri'ne gidişi, Sayın Eroğlu tarafından tekrar Başbakanlık Müsteşarı yapılması, Sayın Eroğlu'nun Milletvekili seçilmesi için kendisine yaptığı yardımlar, Sayın Eroğlu'nun prensi olarak anılması, sürekli Sayın Eroğlu'nun evine gitmesi hala hafızalarımızdadır. Hal böyleyken Sayın Ertuğruloğlu'nun çıkıp bizleri rencide edecek şekilde yakıştırmalar yapması tam anlamıyla bir kendini bilmezliktir."

"Kurtar bizi baba!"

"Çiftçiler Birliği eylemleri esnasında üzerinde TC Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın fotoğrafı olan "Sayın Cumhurbaşkanım, Yetiş..Bu lanet Siyasetten Usandık Artık" diye pankart açmıştı. Çiftçiler Biriliği Başkanı ise bu pankartta siyasi mesaj olmadığını söylüyor..Bundan daha net mesaj var mı? Daha ne yazacaklardı? Kısaca "Kurtar Bizi Baba" diyorlar.. Ürettiklerini Türkiye'ye satsınlar da görelim. Hem onlar rahat eder hem biz..Onun için kavga verin. Yağmur yağar ödenirler, yağmaz gene ödenirler..Ali Babanın Çiftliği..Kaldırsınlar bu sübvansiyonları da görelim ortalığı..Hem belediyede işler hem de hayvancı, hem devlette memur hem de patates soğan eker, narenciyecilik yapar..

Öğleye kadar okulda öğretmen öğleden sonra tesisatçı, elektrikçi, özel dershaneci veya tarımcı. Sonra da öldük, öde bizi devlet baba..

Haçana bir bu fukara devlet ödesin sizi..Statüko aslında bunlar..Böyle memleket başka yerde yok.. Bağıran bir şey kapıyor, gördünüz.. Ama sokak lambalarına bakan yok.. Parayı KIB-TEK toplar ama lambaları tamir etmez.. Sokak lambaları için de Dernek kuralım sokağa çıkıp bağıralım, kapıları kıralım, yumurta süt atalım..Belki lambaları onarırlar.. Bunlar bu" bağırma ve kırma dökme" dilinden iyi anlarlar…"

(Serdar SAYDAM)



Maliyeci

Çıplak maymun bir gün ormanda yürürken hayvanların can havliyle kaçıştıklarını görür. Neler olduğunu sorar etrafta kaçışanlara biri:

-Ormana maliyeci gelmiş, herkes variyeti kadar vergi verecekmiş der..

Bunun üzerine karşısına çıkan ayıya neden kaçtığını sorar. Ayı:

-Yahu ben de kürk hanımda kürk çocukta kürk ben kaçmayayım da kim kaçsın.

maymun biraz daha yürüyünce karşısına kaplumbağa çıkmış. Kaplumbağa sen niye kaçıyorsun demiş. Kaplumbağa:

-Yahu ben de ev hanımda ev çocukta ev nasıl kaçmayayım. Bunu duyan maymun da koşmaya başlamış. Epeyi bir koştuktan sonra birden durmuş ve ulan benim kıçım açıkta hanımın kıçı açıkta çocuğun kıçı açıkta ben niye kaçıyorum demiş.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları