Bizim bakan Fransız kaldı!

Yayın Tarihi: 15/01/15 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

E-kimlik olayı tam da yılan hikayesine döndü diyorduk ki Türkiye Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan yüreğimize su serpti…

Yeni KKTC e-kimlikleri iki ay içinde verilmeye başlayacakmış…

Sevindik çünkü;

Türkiye artık bir çok konuda kendini aştı, özellikle de teknoloji alanında verilen sözler hiç sarkmadan yerine getiriliyor…

Yeni kimlik kartları sayesinde eğer alt yapı da tamam olursa hayatımız eskisine nazaran daha kolay olacak bir çok konuda bürokrasi mazide kalacak!

Üzüldük çünkü;

E-kimlik konusunda en son bizim bakan 2014 ayı Haziran ayı içinde verilecek demişti…

6 ay geride kaldı ama hala verilmedi!

Büyük ihtimalle de İçişleri Bakanı Teberrüken Uluçay haberi bizim gibi basından öğrendi…

Fransız kaldı yani!

Artık kabul etmek gerek;

Birçok konuda devlet olarak aciz durumdayız…

Elektrik konusu öyle, yakında Kıb-Tek özelleşecek biz de bakıp kalacağız…

Hükümet bu konuda Türkiye ile kamuoyundan gizlemeye çalıştığı bir anlaşma imzalıyor ve deniz altından kablo ile elektrik getirilmesine yeşil ışık yakıyor hem de kendi iradesi dışında…

Elektrikte bir türlü indirim oranının belirlenememesi başka bir komedi, hükümet başka söylüyor atadığı yöneticiler başka…

Su konusu ona keza…

Türkiye'den su geldi geliyor burada halen ciddi bir proje yok…

Bakan Dinçyürek biraz konuya ağırlık verdi Ankara'da ciddi temaslar yaptı ama buradaki bürokratları sağda solda 'hiçbir şey bilmiyoruz top Türkiye'de' diye konuşmalar yapıyor…

Belediyeler gelmeyen suyun kavgasına başladı bile, bu konuda net bir açıklama yok…

Olayın özeti şu;

Türkiye bütün kaynaklarıyla KKTC'nin ayakları üzerinde duran bir ülke olması için en azından büyük projeler üretirken biz tam aksine sanki de buraya hiçbir yatırım yapılmasın havasındayız…

Hepimiz Fransızız yani!

Başka bir izah tarzı olabilir mi?

Aziz Gürpınar'a!

"Merhaba Levent bey iyi günler;

ben işitme engelli 24 yaşında işsiz bir gencim Engellileri Koruma Rehabilite ve İstihdam yasasından yararlanmak için 3 yıl önce devlete başvurdum o zamanki hükümet söz verip 50 kişi engellinin devlete istihdamı için bakanlar kurulundan karar üretmişti o kişiler arasında benim de adım vardı fakat hükümet düştüğü için alınmadılar bizde ortada kaldık mağdur olduk.

Ben hakkımı istiyorum, yasa olarak her 25 kişiye bir engelli zorunlu olmasına rağmen yasa kaç yıl çiğnendi bu süreçte devlete sınavsız haksız yere alınanları söylememe bile gerek yok. Fakat biz engelliler hakkımız olduğu halde 2007 yılından beridir devlete engelli alınmadı.

Bu eşitsizlik daha kaç yıl sürecek?

Yardımcı olursanız mutlu olurum bunu Çalışma Bakanımıza da iletirseniz sevinirim…"

(ERGÜN KOCABINAR)

Hasan Taçoy'a!

"Levent Bey;

Karayolları Dairemizde Sayıştaylık ve Mali Polisimizce bir soruşturma devam ederken, dönemi soruşturulan Emekli Müdürler ve sözde kendilerine eşlik eden bir avukatla birlikte; Sayın Hasan Taçoy'un kendilerinden istedikleri rapor hazırlamak için, mesaiden sora kendilerine yakın bir memurla birlikte daireye girip, tüm evrakları karıştırıyor. Daire Mühürleri ellerinin altında istedikleri tarihli ve içerikli evrak düzenleyip dosyalara ilave edebilir, istedikleri evrakı da imha edebilirler. Bu arkadaşlarımız zaten dönemi şaibe altında olan insanlar, böyle bir şeyi kamuoyu nasıl karşılar. Gerçi Ben Polis Genel Md. Vekilimizle yaptığım görüşmede Soruşturmaya esas dosyaların Sayıştaylıkça el konulup, mühürlü bir şekilde Mali Polisimize teslim edilmek üzere hazırlandığını öğrendim ve kısmen de olsa rahatladım. Ama gerek daire personeli, gerekse duyarlı vatandaş olarak bizler bu talimatlar ve yetkilendirmelerden ve uygulamadan rahatsızın. İlgilileri göreve çağırır bu durumun derhal sonlandırılmasını ve gerekli yasal işlemin yapılmasını rica ederim."

(Mustafa Kemal TÜMKAN)




Lastik

Yaşlı bir amca elinde bastonuyla kalabalık bir otobüse biner, oturacak yer yok..Bastonunu yere vura vura arkaya gider ama kimsede tın yok..

Baston tıklamasından rahatsız olan gencin biri, yüksek sesle bağırır amcaya;

''Dede,şu bastonunun altına keşke lastik taksaydın.Bu kadar kafamızı şişirmezdin,biz de rahat ederdik.''

Bütün gözler gence dikilirken, yaşlı adam istifini bozmadan otobüsü kahkahaya boğacak bomba cümleyi patlatır;

''17-18 yıl evvel de senin baban o lastiği şeyine taksaydı, şimdi biz rahat ederdik!'

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları