CTP örgütü bastırınca böyle oldu!

Yayın Tarihi: 22/01/15 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

CTP-BG'nin şu anda en fazla eleştirildiği konu yolsuzlukların üzerine yeteri kadar gidemediğidir…

Bu eleştiri artık sadece muhalefetten ve sivil toplum örgütlerinden değil CTP'nin kendi içinden de gelmektedir…

Örneğin son iki gündür Vakıflar İdaresi'nde rüşvet suçundan hapis yatan ve sonra yeniden işe alınan çalışan konusu…

Toplumun büyük bir kesiminden buna tepkiler yağdı ama CTP'den tek kelimelik bir açıklama yok!

Hatta atadıkları yönetim kurulu başkanı kamuoyunu bu konuda yanıltmaya çalıştı, bunu da deşifre ettik, yine büyük bir sessizlik hakim…

Tabi ki kendi bilecekleri bir iş, hele de Cumhurbaşkanlığı gibi çok önemli bir seçim öncesi bu konularda sessiz kaldıkça gidecek olan oyları kendileri düşünsün…

Dün Kamu-Sen Genel Başkanı Mehmet Özkardaş, İçişleri Bakanlığı'nda CTP'nin partizanlığını gözler önüne seren bir basın açıklaması yaptı!

Biraz kısa bir açıklama olduğu için belki de kimse çok bir şey anlamadı!

Olayın detayı şu;

Bakanlığa bağlı Nüfus Kayıt Dairesi Müdür Muavini Ecevit Aktaş, burada tespit ettiği bir yolsuzluk olayı ile ilgili 14 Ağustos 2014 tarihinde bir çalışan hakkında gerekli soruşturmanın başlatılması için düğmeye bastı…

İşte daire müdürü İsmail Balcı'ya konuyla ilgili yazısından sadece küçük bir kesit;

"Personelimiz A.K'nin kimlik kartı başvurusu alma yetkisi olmamasına rağmen, idarenin bilgisi dışında 29 Ocak 2014 tarihinde E.A'ya ait kayıp kimlik kartı başvurusunu almış, ve işlem için gerekli harç makbuzunun kesmeden veya kestirtmeden başvuruyu işleme koymuştur.

Söz konusu işlemin önemli kısmı olan bilgi işlem bölümündeki kayıt ve kontrol işlemlerini de yaptırmadan 30 Ocak 2014 tarihinde kimlik kartı işlemini tamamlattırmıştır.

Ayrıca, Kimlik Kartları Harçları Tüzüğü'ne göre, kimlik kartı değişimi ile birinci, ikinci ve sonraki kayıp işlemleri arasındaki harç farklılığı göz önünde bulundurulduğunda , E.A'nın tüm kimlik kartı işlemlerinin tutulduğu ve kaydedildiği kimlik kök kartına ise yukarıda belirtilen gayri yasal işlem kayıp işlemi değil, değişim işlemi olarak kabul edilmiş ve kaydedilmiştir.

Bu sebeple ileride olabilecek vatandaşın muhtemel kayıp işlemlerinde daha az harç ödemesine ve devletin zarara uğratılmasına neden olmuştur.

Yapılan son araştırmada da, müdürlüğümüz tarafından isdar edilen gayri yasal KKTC kimlik kartının başvuru sahibine imza karşılığı teslim edilmesi gerekirken, kimlik kartı teslim defteri de sebebi bilinmeyecek şekilde imzalattırılmamış ve bu nedenle vatandaşın kimlik kartının alınmadığının görülmesine yol açmıştır…

Ecevit AKTAŞ

Müdür Muavini"

Bu yazının dağıtımı bakanlıkla birlikte Kamu-Sen'e de yapıldığı için, Kamu-Sen Genel Başkanı Mehmet Özkardaş da olayın hassasiyeti bakımından İçişleri Bakanı Teberrüken Uluçay'a bir yazı göndererek suçun sabit olduğunu ve gerekli hassasiyetin gösterilmesini istemiş…

Peki Teberrüken Uluçay 26 Ağustos 2014 tarihinde buna nasıl bir cevap vermiş?

Şöyle demiş;

"Bakanlığımıza bağlı Nüfus Kayıt Dairesi'nde geçici işçi olarak görev yapmakta olan A.K ile ilgili Toplu İş Sözleşmesi'nin disiplin kuralları çerçevesinde yapılan soruşturma sonuçlanmış olup, yapılan evrak incelemesi ve ilgili taraflardan alınan ifadeler ışığında konu şahsa 'uyarma' cezası verilmesi uygun görülmüştür…"

Bu konu polise intikal etse en azından 5 ayrı suçlama ortaya çıkacakken Bakan Uluçay 'uyarma' ile yetinmiş…

Peki niye?

İşte bundan sonra CTP örgütleri ağırlığını hissettirmiş de ondan!

Çünkü suçlanan kişi CTP Serhatköy Örgütü'nün kızıymış!

Şimdi sıkı durun işte;

Uyarma yazısı ile konu kapatılmaya çalışılmış ama yolsuzluğu tespit eden müdür muavini Ecevit Aktaş işin peşini bırakmamış ve soruşturmanın devamı için çalışarak doğrusu yapmış!

Sonunda da bu görevinden alınmış!

Yanlış okumadınız, devleti haklarını savunan bir çalışan CTP örgütünün bastırması ile görevinden alınmış ve kızağa çekilmiş!

Aynen Ecevit Aktaş'ın da düşündüğü gibi bizim için de bu olay kapanmamıştır!

Ta ki Bakan Teberrüken Uluçay bizi tatmin edecek bir açıklama yapıncaya kadar…

Açıklama yapmaz ve susmayı tercih ederse ne olacak?

Bundan sonra sorularımızı ona değil Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, Savcılık ve Sayıştay'a yöneltmeye başlayacağız!

Bunun adı kepazelik değildir de nedir Allah aşkına!



#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları