Onkoloji Hastanesi tamam, peki onkolog!

Yayın Tarihi: 14/03/15 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Allah sağlıklı uzun ömürler versin canım annem de bir kanser hastasıydı…

Önce göğsünün biri alındı sonra da rahmi…

Bu nedenle kanser hastalarının mücadelesini, zorlu tedavi süreçlerini yaşamış birisi olarak az da olsa bilirim dertlerini…

Ve imkanlar tabi ki…

Ne yazık ki kanser illetine daha bir çare bulunmadı ve erken teşhis en önemli şey…

Erken olmayınca sonuç hep kötü oluyor bu da belli.

KKTC'de de kanser hastalarının sayısı hızla artıyor ve nihayet Bakan Gülle Temmuz ayından itibaren hastanenin hizmete gireceği müjdesini verdi…

Sağlık açısında, kanser hastaları yönünden sevindirici bir haberdir bu, her ne kadar da geç kalınsa da…

Ama gelin görün ki sistemsizlik sağlık alanında hala en büyük sıkıntı…

Taşlar bir türlü yerine oturtulamıyor!

4 ay sonra belki de tam teşekkülü bir Onkoloji hastanemiz olacak ama peki burasını kimler yönetecek?

Burada çalıştıracağımız kaç tane onkolog var?

Sağlıklı insanlar için bu çok önemli olmayabilir çünkü biz ancak başımıza gelince bazı şeyleri anlarız…

Ama kanser hastaları için öyle değil…

Onlar için en ufak bir açıklama ya da yenilik bile büyük umut taşıyor…

Elimize ulaşan bir okur mektubu içimizi yaktı geçirdi…

Meme kanseri olan ve tedavi sürecinde olan bir kadının haykırışlarıydı bu…

Bize isim de verecek tek başına mücadele eden bir doktorumuzdan da bahsetti ama sitemi ona değil sisteme olduğu için doktorun ismini de yayınlamakta mahsur görmedik!

Yüzlerce kanser vakası ve tek bir doktor…

Kim sağlıklı bir hizmet verebilir ki böyle bir şartta…

Özlem hanımın affına sığınarak yayınlıyoruz bu okur mektubunu.

Belki bir çare üretilebilir istemiyle;

"Merhaba.. Ben 1995 'den beri KKTC de yaşıyorum. KKTC vatandaşıyım. Geçen sene meme kanseri olduğumu öğrendim. Ameliyat, kemoterapi ve radyoterapi sürecimi tamamladım.

Şu anda 3 ayda bir göbekten iğne oluyor ve her gün bir hapım var, onu alıyorum.

Bu arada genel ultrason ve röntgen, kan değerlerim alınıyor ve inceleniyor. Bu ay 4 Mart'ta randevum vardı. Fakat (Magosa'da yaşadığım için, Magosa Devlet hastanesinden o gün doktor sıkıntısı olduğu için ) 5 Mart günü film çekimlerimi yapabildim. Ve Tüm raporlarımla doktorun karşısına çıkmak istedim.

5 Mart günü Özlem hanımın (Onkoloji ile ilgili tek uzman doktor) toplantısı nedeniyle son hasta olarak benimle görüşemedi. Randevu için memurlardan randevu günü istedim. Mayıs'ın 3. haftasına randevu söylendi. Biraz diklenince 2 Nisan günü son hasta olarak beni yazdılar. Bu arada İçeriden (memur benden duyma dedi) Bugün çok yoğun hasta trafiği olmadığını öğrendim. Bekledim. Son hasta olarak, görüşmek istedim.

Özlem hanım, benimle görüşmek istemedi. Israrla randevu almam gerektiğini söyledi. Size anlattığım gibi konuyu izah etmeme rağmen. Düşünün. 3 ay önce kontrol oldum. Bu süre içinde vücudumda, değerlerimde ne gibi bir gelişme var bilmiyorum. Kanser Hastasıyım. Allah korusun, belki bir başka yerime de sıçramış olabilme riski var ki, her 3 ayda bir kontrol olmam ve bir sonraki kontrol reçetelerini almam şart.(Bu arada acil olan göbekten iğnem yapıldı. O kadar)

En acı konu KKTC'de kanser hastalarına sadece ÖZLEM HANIM bakıyor. Başka doktor yok!..

Üstelik bu bakım saat 12.00... Bazen de 13.00'e kadar. Kadının mesai saati bu ! ...

Sadece kendisi olduğu için yorgun ve sinirleri de bozuk.

Ona kızmama rağmen asıl kızgınlığım, sisteme…

KKTC'DE TEK KANSER UZMANI...ÖZLEM HANIM. ÜSTELİK KANSER HASTALIĞI BU KADAR YAYGINKEN.!

Yeni onkoloji birimi yapılıyormuş!...

Doktor peki?...

Alt yapı?

Adım gibi eminin hiç biri hazır değil. Bu birim de sözde Temmuz'da açılacakmış!..

Sağlık Bakanlığı kahve içme merasimlerini erteleyebilirse tabii..!

Ben Özlem hanımı beklerken başka bir hasta acilden geldi. Kemoterapi alıyor, grip olmuş, sızlanıyordu kadın. Üşüyor ve çok ağrısı olduğundan bahsediyordu. Ve son hasta olarak Özlem hanıma girebildi.

Bir şekilde sistem eleştirilmeli.. Doktor hanım da.. Fakat benim en az 5 yıl daha bu insanlarla beraberliğim olacak.. Bu nedenle ismimi kullanmazsanız sevinirim.

Saygılarımla…"

(İsmi mahfuz)



Sinyal…

Temel Cemal'e telefon eder, sekreter çıkar.

- Teleseçretere not pırakacaytum, der.

- Bana da bırakabilirsiniz der, sekreter.

Temel uzun bir süre ses çıkarmayınca, sekreter kız ne olduğunu sorar.

Temel cevap verir,

- Haçan sinyal vermedunuz daa.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları