Sennaroğlu: Yanlış var ama kasıt yok!

Yayın Tarihi: 19/03/15 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Çarşamba sabahı söz verdiğim gibi saat tam 09.00'da Enerji ve Tarım Bakanlığı'ndaydım…

Bakan Sennaroğlu randevuya benden çok daha önceden gelmiş masasının üstünde kabarık bir dosya ile karşıladı beni…

Ekibi de makam odasında yerlerini almıştı…

Tam karşımda Toprak Ürünleri Müdürü Mehmet Arkut, onun anında yönetim kurulu üyesi Hüseyin Özçağ, benim yanımda Genel Tarım Sigortası Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Polili, onun hemen yanında bakanlık danışmanı Kemal Öztürk…

Hepsinin elinde not defterleri sanki de büyük bir sınava hazırlanıyorlarmış gibi bir hava hakimdi bakanın odasında…

Biz iki gün önce nem oranı standartların üstünde olan bin 300 ton buğdayın akıbetini yazımıza konu etmiştik…

Kısaca hatırlatmak gerekirse, sözleşmedeki şartlara uymayan tohumların niçin geri gönderilmediğini sormuş, bu tohumların hayvan emi olarak kullanılabileceği iddialarını sayfamıza taşımıştık…

Bu nedenle de Bakan Önder Sennaroğlu bizi makamına davet etmiş ve soruları yanıtlamak istediğini belirtmişti…

Ne yalan söyleyelim böyle bir ekibi karşımızda görünce etkilendik, bakanı da bu konuya bu kadar önem gösterdiği için bir kez daha takdir ettik…

Şimdi buraya Sayın Bakan'ın bize aktardığı tüm bilgileri yazmaya kalksak sığdıramayız çünkü öyle detaylı bilgiler aldık ki buğdayın, arpanın ve çavdarın neredeyse tüm teknik ilgileri verildi bize…

Bunları dinlerken çiftçilikten ne kadar uzak ve bilgisiz birisi olduğumu da anladım…

Bu ürünlerin onlarca isminin olduğunu öğrendim, bizim ülke şartlarına hangisinin uygun olduğu konusunda geniş bir bilgi sahibi oldum…

Ama benim oraya asıl gidiş nedenim bin 300 ton tohumluk arpanın akıbetiydi, niçin geri gönderilmediği ya da bunların nerelerde kullanıldığıydı…

Çünkü bu iddiaların bir kısmı yine bir milletvekili tarafından meclis kürsüsünde eleştiri konusu olmuştu…

Sohbet sonrası değerlendirmeme gelince;

Bir kere Önder Sennaroğlu da sözleşmedeki nem oranlarının üzerinde olan bin 300 top tohumluk buğdayın geri gönderilmemesinin yanlış olduğunu kabul etti…

Hatayı kabul etmesi bir kere olumlu bir gelişmedir…

İki ayrı gemiyle gelen buğdaylarda birinci gemide bir sorun ok ama ikinci gemideki buğdayların nem oranı standartların üzerinde çıkıyor…

O veya bu nedenle!

En önemlisi de bunların iddia edildiği gibi yıkanarak hayvan yemi olarak kullanılmaması…

Bu ürüne devletin kasasından para çıkmaması…

Ama Türkiye'nin bunları geri alınmaması için belirlediği şartlar…

Yani bu ürünler şu anda ithalatçı firmanın kiraladığı bir depoda tutuluyor…

Geri gidemiyor burada toprağa ekilemiyor…

Ve kesinlikle imha edilmesi gerek!

Biz bu sohbetten ikna olmuş bir gazeteci olarak çıktık…

Bakan ve ekibine de hassasiyetlerinden dolayı teşekkür ederiz…

Çok büyük ihtimalle bugünkü meclis oturumunda elinde buğday ve arpalarla bu konuya bir kez daha açıklık getirecek…

Dorusu da bu zaten…





Hemeroid


Kayseri'linin birisi İstanbul'a gitmek üzere trene binmiş. Tren kalktıktan sonra yanındaki çantadan pastırma çıkarmış, tam yiyecekken karşısındaki adam dikkatini çekmiş ve ona uzatarak:

-Hemşerim yir misin demiş. Karşısındaki adam:

-Sağolasın benim hemeroidim var. Kayserili:

-Olsun... Önce bunu ye sonra onu da yersin...
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları