Kimin eli kimin cebinde belli olmayan bir seçim!

Yayın Tarihi: 01/04/15 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Şimdiye kadar onlarca seçim yaşadım ama böylesini hiç görmemiştim…

Onun için ben bu kez Cumhurbaşkanlığı seçimlerine 'maskeli seçim' diyorum!

Her gün ülkenin çeşitli bölgelerinden öyle telefon ve mesajlar alıyoruz ki öncelikle bunların birbirini tutmadığını ifade etmekte yarar var…

Örneğin Mesarya köylerinden oy potansiyeli yüksek olan biriyle bir hafta önce görüşüyorsunuz desteklediği adayı ifşa ediyor, bir hafta sonra desteklediği adayın ismi değişiyor…

Bunun gerekçesini sorduğunuzda da 'şartlar böyle gelişti' diye cevap alıyorsunuz!

Demek ki tamamen duygusal bir seçim olacak gibi görülüyor…

Demokrasi ile ne kadar örtüşür bilemiyoruz ama bir o tarafa bir bu tarafa kaymakta olan bir seçmen kitlesi ile karşı karşıyayız!

Kaygan zemin en fazla UBP'de hissediliyor!

En fazla 'maskeli' seçmen de UBP çatısı altında bulunuyor…

Bunların ortak düşüncesi şu;

"Derviş bey ilk turda birinci çıkar ama ikinci tur kesin değil…"

UBP'yi burada ben üçe ayırıyorum;

Deriş beye katıksız gönülden çalışanlar.

Çalışıyor gibi 'dostlar alışerişte görsün' diyenler.

Ve Derviş beyin altını oyanlar!

Bu tabloya göre bile anketlerde hala Derviş bey önce çıkıyorsa bu büyük bir başarıdır!

CTP'de de durum çok farklı değil;

Partili zaten ikinci olup, ikinci turu garantilemeye balıklama atladı ama çok sayıda partilinin Sibel hanımın hala Cumhurbaşkanlığı elbisesine oturmadığı yönünde görüş belirttiğini artık bilmeyen yok…

CTP'de şu şıralar Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden daha ziyade seçimlerden hemen sonra kimin genel başkan olacağı tartışılıyor…

Parti içi hassas dengeler konuşuluyor, büyük bir değişimin hesabı kitabı yapılıyor!

Burada Sibel hanım biraz yalnız bırakıldı gibi bir tablo ortaya çıkıyor, ama Siber ailesi de büyük bir özveri ile bu boşluğu doldurmaya çalışıyor!

Büyük tartışmalara neden olan Gezisi şirketinin yarın bir basın toplantısı düzenleyerek yeni bir anket çalışmasını kamuoyuna duyuracağını öğrendik…

Bir öncekinden farklı bir sonuç ortaya çıkmadığı söyleniyor;

Derviş bey az farkla birinci, ardından Akıncı ikinci ve ikinci turda Akıncı'nın Cumhurbaşkanlığını ilan etmesi!

Bu şirketi buraya kim davet etti, kim anket yapmasını istedi, bunda amaç ne hala belirginsizliğini koruyor!

Biz de kesin sonuçları ve yorumları bilmiyoruz ama yarın bu anketin açıklanacağı yönünde bize gelen ciddi duyumlar var!

Dün siyasette epey iddialı birkaç arkadaşla öğle yemeğinde de buluştuk ve gündem yine Cumhurbaşkanlığı seçimleriydi…

Aramızdaki fark onların partili olması benim ise partisiz olmamdı…

Ortak yanımız ise sürekli çalışan telefonlarımız oldu…

Ülkenin genelinden gelen seçim çalışmaları…

Tahminler ve ortaya çıkan sonuç:

Kimin eli kimin cebinde olmayan bir seçim süreci ve bununla birlikte merak ve heyecanın giderek artması!

Ve belli ki bu merak 19 Nisan akşamına kadar devam edecek…

"Denetçiler öcü değil!"

"Sayın Levent Bey,

Cumartesi günü ismi mahfuz adıyla güya ihbarda bulunan Girne Belediyesi çalışanına cevaben bu yazıyı size yazıyorum.

Son zamanlarda Sayıştay'ı yıpratma çalışmaları günden güne artıyor ve herkes bilinçli bilinçsiz bu kuruma laf atmaktan kaçınmıyor. İnsanlar kendilerini her şeyden üstün görüyor. Belediye çalışanı arkadaş denetçilerin işe 9 da geldiğini ve 2.00 da ayrıldığını söylüyor. Diğerini kuaför de gördüğünü söylüyor.

Arkadaş,öncelikle denetçilerin Sayıştaylığa gittiğini (ki bu yer Lefkoşa'dadır) ve oradan ilgili kurumlara arabalarıyla gittiğini bilmeden yorum yapmasın.Ayrıca saat 2 de denetim yerinden kaçıyorlar lafı da abesle iştigal.İnsanlar oradan evlerine değil Sayıştaylığa dönüp raporlarını hazırlıyor.Aklı kesen her insan raporların önlerinde hazırlanmayacağını bilir. Ayrıca kuaförde görülen denetçi arkadaşın o gün izinli olduğunu söylemeyi unutan ismi mahfuz adlı arkadaş kendi iş arkadaşının o saatler de neden kuaförde olduğunu açıklasın bakalım?.

Sayıştay ciddi bir kurum dur ..35'e yakın denetçi ile 200 den fazla yer denetlenmektedir. Kurumun verimliliği tartışma götürmez. Ek mesai çetelerinin yer almadığı bu kurumda herkes 8.00 15.30 full tempo çalışmaktadır. İşe 08.17'de gelen biri kartlı sistem olduğundan dolayı izin yazmak zorundadır. 15.30'den önce kapılar açılmamaktadır.

Maalesef işte bizim insanımız böyle. Meyve veren ağacı taşlamakta üstümüze yok.Rahat olsunlar da bir hata yapmadılarsa denetçiler bir şey yapmaz.Onlar öcü değil.Sizden de ricam her eleştiri yazısını yayınlarken suçlanan tarafında sözünü dinlemeniz..Teşekkürler…"
(Yenal SENİN)

Müesseseden…

Temel'in eczanesine genç ve güzel bir bayan girmiş.

Tartının üzerine çıkıp parayı atmış…

Beğenmemiş, manto ve ceketini çıkarmış ve para atıp tekrar
tartılmış.

yine sıkılmış, eteğini çıkarınca Temel atılmış, parayı atmış;
-Tevam edinyütfen, puntan sonrası müesseseden'


#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları