Şafak bey bu ne?
Bana 'takıntılısın' diyen dostlarıma hak veriyorum
Bazen fazlasıyla takıntılı olabiliyorum!
Hatta bu huyumu çok da seviyorum
Zira bazı konularda 'takıntılı' olmak biz basın mensupları için mecburiyetten oluyor
Çünkü takıldığınız zaman olayları daha iyi odaklanıp daha çok takip ediyorsunuz, bir anlamda yazdıklarınızın peşinden gidiyorsunuz, ta ki sonuçlanıncaya kadar
Çünkü bizde genel kanı şu;
"Bu gazeteciler bir kere yazar iki kere yazar sonra unutulur gider "
Sonra da yapılan hataların ardı arkası kesilmez, sistem olur ve sonra o sistemin içinde boğuluruz!
Sanırız bu kez de YSK'ya takmış durumdayız, ama gerekçelerimiz var
YSK seçimlerle ilgili 19 numaralı duyurusunda ne demişti;
"Yasanın açık düzenlemesine rağmen bir kısım kamu görevlilerinin tarafsızlıklarını korumadıkları ve bazı adayların seçim propagandası içinde fiilen yer aldıkları Kurulumuza bildirilmiştir.
Seçim ve Halkoylaması Yasası'nın 190. maddesi, tarafsızlıklarını korumayan kamu görevlilerinin bir suç işlemiş sayılacağına ve bu madde uyarınca haklarında cezai kovuşturma yapılabileceğine amirdir
"
Demek ki YSK'ya kamu görevlilerinin seçimlerde tarafsızlığın koruyamadıkları yönünde bir takım ihbarlar yapılmış
Bu ihbarlar değerlendirildi mi ondan bahseden yok!
Ama yasa açık diyor ki;
"Kamu görevlileri tarafsızlıklarını korumazlarsa bu suç teşkil eder ve cezai kovuşturma yapılır "
Buraya kadar kimsenin bir itirazı yok değil mi?
Sayın Şafak Öneri,
İşte günlerdir sosyal medyada dolaşan şu resim
Elinde bir partinin bayraklarıyla seçim propagandası yapıyor!
Oysa bu arkadaş bir kamu görevlisi, dahası Lefkoşa Kaymakamı
Demek ki bu resimde de görüleceği gibi tarafsızlığını yitirmiş ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bir adaya oy toplamak için sokaklara dökülmüş!
Seçim ve Halkoylaması Yasası'nın 190'ncı maddesini ihlal ediyor
YSK Başkanı olarak bundan sonra nasıl bir uygulamaya gideceğinizi doğrusu çok merak ediyoruz
Duyuru yapıp kanunları işaret etmek kolay da onu uygulamak o kadar kolay mı hep birlikte göreceğiz
Bu arada, bu yazı ve resim için sevgili Alkan Değirmencioğlu kardeşimiz lütfen bize alınmasın
Çünkü bu resim sadece onun değil bizdeki sistemin ta kendisidir!
Bayrak sallayan makamda sallamayan da evde oturur
Ve bunun onlarca, yüzlerce örneğini yaşadık ve bundan sonra da yaşamaya devam edeceğiz!
Ta ki birisi çıkıp 'yeter artık' diyene kadar
Uzun soluklu bir seçim dönemi oldu ve adaylar birkaç gün kala daha çok ses vermeye başladılar
Önceki gün bizim eve iki ayrı grup CTP'li geldi Sibel hanımın broşürlerini dağıttılar
Biraz geç de olsa CTP örgütlerinin kıpırdanmaya başladığı gözleniyor.
Bu arada dikkatimi çeken şu oldu;
CTP'li partililer tek tek kapı çalıp propaganda yaparken diğer adayların broşürleri kapının altından atılıyor
CTP'ye geç de olsa heyecan geldi diye yorumluyorum bunu!
Özersay yükseliyor!
Partisi yok, örgütü yok, teşkilatı yok ama Kudret Özersay'ın 19 Nisan akşamı çok ciddi bir oy alacağı artık partili partisiz herkes tarafından kabul edilmeye başlandı
Hatta Kudret Özersay'ın diğer üç aday ile oylarının çok yakın olduğunu düşünenler bile var!
Bu arada benim görüşümü sorduklarımda şöyle diyorum;
Kazanır veya kazanmaz ama mutlaka yeni bir oluşuma gitmeli!
Bu ülkenin artık yeni vizyon ve yüzlere ihtiyacı olduğuna inanıyorum
Mevcut partiler ülkenin kaderi değildir!
Eczane
Temel bir gün eczaneye gider.
"Eczacıya tavuk var mı hemşerim?" diye sorar
Eczacı;
"Burası eczane burada tavuk olmaz." der
Ertesi gün yine aynı soruyu sorar
Eczacı kızarak;
"Kardeşim bak ben sinirli adamım git, eczane burası tavuk olmaz burada"
Temel de derki;
"O zaman yaz kardeşim cama tavuk yoktur" diye
Adam koskoca cama yazar tavuk yoktur diye
Temel bir sonraki gün gelip eczacı ya ne dese iyi;
"Tavuk ne zaman gelecek hemşerim...."
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.