"Derviş beye ihanet etmedim!"

Yayın Tarihi: 01/05/15 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

UBP belli ki Pazar günü alınan seçim yenilgisini çabuk unutmuş…

Birkaç günlük moral bozukluğundan sonra şu anda keyifler gıcır görülüyor!

Anlaşılan o ki iki partinin desteği ile Derviş beyin aldığı yüzde 40'lık oydan herkes mutlu ve mesut!

"Kral öldü yaşasın yeni kral" diyen vekiller bile var…

Genel Başkan Hüseyin Özgürgün istifanın yakınından bile geçmiyor…

Genel sekreter de öyle, ilçe başkanları da!

Genel kanı şu;

"Herkes görevini yaptı ama olmadı işte!"

Ama dedikodunun haddi hesabı yok!

Derviş Eroğlu'na ihanet edenler konuşuluyor, yakında bunların belgelerle açıklanacağı iddia ediliyor!

…

İskele milletvekili Nazım Çavuşoğlu da hedef tahtası haline getirilen isimlerden bir tanesi…

İddia o ki, Çavuşoğlu ilk turda Kudret Özersay için çalıştı ikinci turda da Akıncı'ya gizli destek verdi!

Bu tür söylemlerle suçlanan o kadar çok isim var ki aklınız durur!

Dün Nazım Çavuşoğlu ile telefonda bu iddiaları konuştuk, çünkü parti içinde yükselen ya da yükseltilmeye çalışılan 'ihanet' iddialarının da bir şekilde ortaya çıkması gerekiyordu…

Hatırlanacağı üzere Çavuşoğlu, yıllar önce kurultayda Eroğlu'na karşı Tahsin Ertuğruloğlu'nun yanında yer almış, çeşitli eleştirilerde bulunmuş ama kurultay günü Derviş Eroğlu rozeti ile partilinin önüne çıkıp keskin bir dönüş yapmıştı!

…

Peki Nazım Çavuşoğlu Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Derviş Eroğlu aleyhine çalıştı mı?

Bu suçlamalar karşısında ilk cevabı şu oldu:

"Şimdiye kadar UBP'ye hiçbir kusur işlemedim bundan sonra da işlemeyeceğim…"

Çavuşoğlu geçmişte Derviş bey ile fikirlerinin uyuşmadığını çeşitli eleştirilerde de bulunduğunu saklamıyor ama ısrar vurguluyor:

"Derviş beyi şimdiye kadar hiç yalnız bırakmadım bundan sonra da kesinlikle bırakmayacağım…"

Bu süreçten sonra da ne pahasına olursa olsun Derviş beyin yanında olacağını ifade ediyor!

Ve kendisini eleştirenlere de soruyor:

"Çıkarsınlar ellerinde bir belge varsa yayınlasınlar, ben kendimden eminim…"

Sonra seçim sonuçlarına bakıldığında sadece İskele'de Derviş Eroğlu'nun az farkla da olsa birinci geldiğini söylüyor ve 'peki ya diğer ilçeler' diye de imalı bir şekilde soruyor!

…

Çavuşoğlu bu konuda haklıdır;

Yüzde 65'le yakın bir sonuç beklenen İskele'de hedef tutturulamamış ama çok az farkla da olsa Derviş bey burada birinci gelmiştir!

Peki ya diğer ilçeler!

Onlardan şimdiye kadar tek bir açıklama bile gelmemiştir!

Bize göre de Nazım Çavuşoğlu ve diğer vekillere 'ihanet etti' yakıştırması yapanlar bundan böyle kişiler üzerinden değil genel açıdan sonuçları değerlendirmeli ve 'kıssadan hisse' çıkarıp seçim sonuçlarını enine boyuna masaya yatırmalıdırlar!

Ayrıca bazı CTP'lilerin de yaptığı gibi "istifa erdemdir" mentalitesini de göz önünde bulundurarak!

Helva meselesi!

Yerel seçimlerde Oktay Kayalp'ın seçim kaybedip arkasından helva dökülmesi meselesi şimdi de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra yaşanmaya başladı!

İçişleri Bakanlığı'nda kamu görevlisi olan çalışan üç kişi bakanlığa helva getirip çalışma arkadaşlarına dağıttı!

Hem de daha Derviş bey o makamda otururken…

Bu konuda çok fazla yoruma gerek yok, tek kelimeyle 'saygısızlık' diyebiliriz!

Bir kamu çalışanının ülkenin Cumhurbaşkanlığı makamında oturan birisi için daire içinde helva dağıtması ayrıca kamu işyerlerindeki laçkalığın göstergesidir…

Bakan Uuçay böyle bir ciddiyetsizliğe duyarsız kalır mı bilinmez!

Ama isterse bizi arasın ve bu üç çalışanın ismini kendisine verelim…

Yok hiçbir işlem yapmayacaksa isimleri hiç istemesin!

Talat niçin seçim istemiyor!

CTP'li bazı dostlar partilerinin toparlanması için Talat'ın genel başkan olmasını şiddetle savunuyor…

Bazıları da bu görüşe katılmayıp genç ve dinamik bir genel başkanın partinin başına getirilmesinde ısrar ediyorlar…

Hatta isim verenler bile var!

Hem parti içinde hem de dışında saygın bir yeri olan Talat CTP'e bir kez daha başkan olur ya da olmaz, bu partinin kendi iç sorunudur…

Ama kafamıza takılan bir soru var;

Sayın Talat niçin kurultayda seçim olmadan genel başkanlık koltuğuna oturmak istiyor?

Ya da ona destek verenler niçin demokratik bir yöntem olan çok adaylı bir seçime yanaşmıyor?

CTP gibi bir partiye seçimsiz, rakipsiz genel başkan yakışır mı?

Ali Erel müzakereci olsun!

Çok uzun bir süredir sessiz olan Ali Erel bir kez daha toplumda gündeme geldi…

Hem de 'müzakerecilik' görevine getirilmek isteniyor…

Özellikle de 2004 Annan Planı döneminde büyük uğraşları olmuş ve ismi ön plana çıkmış olan Ali Erel'in müzakereci olmasına görüşüne ben de katılırım…

Hatta İzzet İzcan'ın da…

Şener Elcil'in de…

Hani bir laf vardır ya 'uzaktan davulun sesi hoş gelir' diye…

Bundan sonra ki müzakere masasında mutlaka onlar da olmalıdır…

Çünkü asıl orası er meydanıdır!

"Akıncı duvar örüyor!"

Dün önce mecliste yemin eden sonra da Cumhurbaşkanlığı görevini teslim alan Mustafa Akıncı için son birkaç gündür şikayet telefonları geliyordu…

İddiaya göre Şht Ertuğrul İlkokulu'nun hemen arkasında oturan Akıncı talimat vermiş ve öğrencilerin çıkış kapısının kapatılmasını istemişti!

Dün bölgeden geçtim ve gözlerimle gördüm, doğrudur oraya yüksek bir duvar örüldü…

Ama doğru olmayan şuydu;

Bu duvar Akıncı'nın isteği üzerine değil Polis Genel Müdürlüğü'nün talimatı ile tamamen güvenlik önlemi için yapıldı…

Bundan daha doğal bir şey daha olamaz!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları