Gökçekuş YDÜ'nün avukatı mı?

Yayın Tarihi: 17/06/15 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Atatürk Öğretmen Akademisi öğrencileri bir süredir ayaktaydı ve KTÖS'ten de ciddi bir destek görüyorlardı…

YDÜ'ye Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden hemen önce verilen okul öncesi eğitimi için ön izin verilmiş ve bu da doğal olarak AÖA'daki öğrencileri rahatsız etmişti…

Milli Eğitim Bakanı Özdemir Berova da yaptığı bir açıklama ile AÖA'nın kapatılmasının söz konusu olmadığını aksine gelecek sene için alınacak öğrenci sayısını bile açıklamıştı…

Bu açıklama bir süreliğine olsun öğrencilerin yüreğine su serpti ve yatışır gibi oldular!

Ta ki dün KTÖS eline ulaşan bilgileri basına ulaştırıncaya kadar…

İşte o açıklamadan kısa bir bölüm:

"Yakın Doğu Üniversitesi'ne cumhurbaşkanlığı seçimlerinden üç gün önce

seçim rüşveti karşılığı Eğitim Bakanı Sn. Özdemir Berova tarafından verilen sınıf

öğretmenliği "açma ön izni" ile ilgili skandal belgeler ortaya çıkmaya başlamıştır.

Sendika olarak ortaya koyduğumuz gibi 2009 yılında, Eğitim Bakanlığı ve

YÖDAK'tan izin almadan KKTC vatandaşı öğrenci kabul eden Yakın Doğu

Üniversitesi bu bölümden 2013 yılında mezun vermiştir. O dönemde Yakın Doğu

Üniversitesi'nde rektör yardımcılığı yapan ve şu anda YÖDAK Başkanı olan Sn.

Hüseyin Gökçekuş bu usulsüzlükten haberi olmasına rağmen, gerekli açıklamayı

yapmamış, olayı gizleyerek izin verilmesinde önemli bir rol oynamıştır. Seçim

rüşveti alan Sn. Özdemir Berova da bu suçun işlenmesinde suç ortaklığı yapmıştır.

Devlet kurumlarının itibarından düşürüldüğünden bahsedenler, seçim rüşveti

alarak kaçak bir bölüme izin vermiş çok kutsal saydıkları kurumları kullanarak,

partisel ve kişisel menfaat sağlamışlardır. YÖDAK Başkanı Sn. Hüseyin Gökçekuş

ve Eğitim Bakanı Özdemir Berova bu yasadışılığa onay vererek görevlerini kötüye

kullanmışlardır…"

Daha önce YDÜ rektör yardımcısı olar Hüseyin Gökçekuş şu anda YÖDAK başkanlığı görevini sürdürüyor…

Bize göre bir üniversitede yüksek bir mevkide yıllarca yer alan birisinin YÖDAK başkanlığına getirilmesi yanlış bir atamadır ki bu bütün üniversiteler için geçerlidir…

Gökçekuş bu atamanın yanlış olduğunu konuyla ilgili Cumhurbaşkanı Akıncı'ya yaptığı açıklamada ispat etmiş ve görüntüde YDÜ'nün avukatlığına soyunmuştur.

Bakın o yazının özellikle son bölümünde şu ifadeler yer alıyor:

"Son bir husus, yasalara uygun olarak ve akademik ölçütler göz önüne alınarak oybirliği ile alınan bir kararın her hangi bir kurumdan gelen baskı sonunda değiştirilmesi, kararı veren kurumu çok kötü bir duruma düşüreceğidir…"

Bunun Türkçesi şu;

Biz YÖDAK olarak üç kişi toplandık ve YDÜ'ye bu izni verdik, izin kararı alınırsa kamuoyuna karşı çok mahcup oluruz!

Aslında mahcup olunacak yer kamuoyu değil YDÜ yönetimidir!

YDÜ'nün ön izin bile almadan 2009 tarihinde bu bölüme öğrenci alıp hatta mezun bile ettiği gerçeği ortadayken YÖDAK tamamen duygusal nedenlerden dolayı bu işin üzerine yürüyeceğine olayı ört bas etmeye çalışmaktadır…

Sonuçta;

KTÖS'ün başından beridir takip ettiği YDÜ okul öncesi bölümü için şimdiye kadar yaptığı açıklamalar artık doğruluk kazanmıştır…

Ve bu konuda hem Bakanlık hem YÖDAK'ın tavrı kabul edilemez!

Bu ülkede adalet varsa önce bu izin geri alınır sonra da yasaları ayaklar altına alanlara bunun hesabı sorulur!

"Ben de bıktım gazeteye verin"

Büyükkonuk'tan Ramazan Evren adlı kardeşimiz aradı Orman Dairesi Müdürlüğünü şikayette bulundu.

Bilindiği üzere ülkenin çeşitli bölgelerinde boş araziler vatandaş tarafından kiralanır ve ekilir biçilir…

Tam bir yıl önce daireye dilekçe yapmışlar hala cevap beklediklerinden sitem etti!

"Çok sayıda vatandaş arazi için dilekçe yaptı ama değil olumlu bir cevap olumsuz cevap bile alamadı" diye şikayetini dile getirdi.

Müdür İsa Direk ise bu konuda hiçbir telefona cevap vermiyormuş!

Telefonlara muhatap olan bir çalışan ise 'gelen telefonlardan ben de bıktım gidip gazetelere şikayette bulunun belki dikte alırlar" demeye başlamış!

Bakan Dinçyürek'e ithaf olunur;

Hadi arazilerin ekilip biçilmesini istemiyorsunuz…

Ama yasalara göre vatandaşın dilekçesine 15 gün içinde cevap verme zorunluluğu bulunduğunu bari unutmayın!

"Babalar, oğulları ve kızları!"

Geçtiğimiz günlerde önemli bir kurultay yapan CTP de hala parti meclisine seçilen ve seçilemeyenler tartışması yapılıyor.

Seçilemeyenlerin bir çoğu partilerinin aile partisi haline geldiğini ifade ederken 'babalar oğulları ve kızları' ifadesini kullanıyorlar.

Bu arada Başbakan ve genel sekreter konusunda çeşitli değerlendirmeler yapılırken Tufan Erhürman'ın adı hep ön planda tutuluyor.

Erhürman'ın genel sekreter olacağına kesin gözüyle bakılırken kendisini Başbakanlık makamında görmek isteyenlerin de sayısı da bir hayli fazla…

Zihniyet değişmemiş!

"PM seçim sonuçları gösterdi ki;zihniyet hiç değişmemiş...

Bu sonuçlara saygı duymaktan başka bir şey gelmiyor elden...Tek yapabileceğim bu zihniyetle aynı yolda yürümemek bu saatten sonra...Bundan sonra adaya değil adama oy vereceğim...

Sakın, 'partimiz kaybedecek' vs demeyin!...

Bu parti hem belediye seçimlerinde, hem Cumhurbaşkanlığı seçiminde ihanete uğramıştır. Kimse bana goygoy yapmasın…"

(Bir okur)

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları