Akim: Suçlu hükümettir!

Yayın Tarihi: 27/06/15 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Kıb-Tek'in etrafında üç tur attıktan sonra zor bela bir apartman önünde park yeri buldum ve kuruma girebildim…

Dönüşte de aracın silecekleri havadaydı, belli ki apartman sakinlerinden biri tepkisini böyle göstermişti ve yerden göğe kadar da haklıydı!

Sıradan bir vatandaş olarak aracınızla kurumun hemen içindeki par yerine giremezsiniz çünkü orası yönetici takımının ve zaten barikat var…

Kurumun hemen yanındaki park yerine de giremezsiniz çünkü orası da çalışanlara tahsis edilmiş, önüne de kocaman girilmez levhası koşmuşlar..

Burasının hemen yanındaki park yeri de vatandaşa ayrılmış ama orada yer bulmak zaten imkansız çünkü çalışanlar da oraya park ediyor…

İlla ki kurumdan çok uzak bir sokağa bir apartmanın önüne park edeceksiniz!

…

Kıb-Tek yönetim kurulu başkanı İsmet Akim ile buluşunca ilk olarak bunu şikayet ettim…

"Siz ve çalışanlar için park yeri var ama para ödemek için gelenler kurum civarında park yeri bulamıyor" diye…

"Haklısın" dedi ve ekledi;

KTHY'nin eski binasını vezne olarak kullanmak istemişler ama izin çıkmamış!

Orası başka amaçlar için kullanılacakmış…

Kör ölür badem gözlü olur ya aynen onun gibi bir şey!

Yıllardır orada atıl durumda bekliyor, bir kurum istediği zaman hemen bahane hazır;

"Başka amaçlar için kullanılacak!"

Akılları şimdi başlarına gelmiş olacak!

Kullansınlar bakalım neyse amaçları…

…

Dün İsmet Akim ve ekibiyle iki saate yakın bir görüşme yaptık;

Akim bizi dosyalarla karşıladı, sonra kurum müdürü sevgili dostumuz Mehmet Salih Gürkan başka evraklar getirdi…

Ardından koordinatör görevindeki kurumun velinimeti olarak tabir edilen Hasan Başoğlu hem internetten hem de elindeki dosyalardan bizimle müthiş bilgiler paylaştı…

Dövizdeki artışları konuştuk, akaryakıttaki artışları konuştuk, Güney'de ve Avrupa ülkelerindeki elektrik fiyatlarını ve sistemi konuştuk…

Şunu belirtmeden edemeyeceğim, İsmet Akim, Mehmet Salih Gürkan ve Hasan Başoğlu gerçekten de konunun uzmanları ve ortaya koydukları rakam da gerçekleri gösteren rakamlar…

Gelin sizlerle çok kısa olarak en çarpıcı rakamları paylaşayım ki herkes kurumun gidişatı hakkında bilgi sahibi olsun…

…

24 Ocak 2014 tarihli Kıb-Tek'in borçlarını gösteren rakamlar;

Bankalara olan borç 188 milyon TL.

Akaryakıt alımına yani Türkiye Petrollerine 135 milyon borç.

AKSA'ya 55 milyon, İhtiyat Sandığı'na da 40 milyon borç…

Ve 1 Mayıs 2015 borç rakamları;

Bankalara olan borç 214 milyon TL olmuş…

Türkiye Petrollerine olan borç ciddi bir şekilde 19 milyon TL'ye düşmüş…

AKSA'ya borç hiç kalmamış, İhtiyat Sandığı'na olar borç ise 29 Milyon TL'ye düşürülmüş…

Özetle bir sene önce 420 milyon TL olan borç 262 milyon TL'ye kadar düşmüş…

Elbette bu bir başarıdır, hem de bu ekibin başarısıdır, kutlamak gerek..

…

Hatırlanacağı üzere dünkü yazım şu başlığı taşıyordu;

"Böyle Sendika Düşman Başına!"

Başlıktan da anlaşılacağı üzere dünkü yazımda kurumu değil sendikayı eleştirmiştim…

Sendikadan tek bir kelimelik açıklama gelmedi ama sağ olsunlar kurum yetkilileri bu yazı nedeniyle fazlasıyla ilgi gösterdiler ve ellerindeki neredeyse bütün bilgileri benimle paylaştılar…

Sözüm onlara değildi ama onlar niçin zam yapılmasının kaçınılmaz olduğunu açıkladılar hem de bütün samimiyetleriyle…

Oysa ben sendikadan bir açıklama beklerdim, çünkü sendikanın zam talebine sadece ben değil dünkü yazımı okuyan hemen herkes tepki koydu…

Çünkü sendikanın görevi vatandaşın omuzlarına ağır yük getirecek bir icraat olamazdı..

Ama sendika açıklama yapmayı kendi değil de İsmet Akim'e bırakmıştı…

…

Şunu vurgulamakta fayda var;

Benim derdim ne dövizdeki yükseliştir ne de akaryakıt fiyatlarındaki artış!

Ben zaten her geçen gün alım gücü düşen vatandaşın faturasındaki yüksek rakamlara bakarım…

Hemen her şeye zam var, hayat pahalılığı yok, elektrikteki fiyat artışı da vatandaşa yüklensin, işte buna karşıyım…

Bir kez daha altını çizeyim;

Ülkede asgari ücret bin 600 TL iken, bir kurum çalışanı 700 TL elektrik katkı payı 500 TL de aile yardımı ile birlikte toplam da bin 200 TL maaşından başka parayı cebine koyuyorsa bu büyük bir adaletsizliktir…

Dövizdeki artışlar nedeniyle yük vatandaşa bindirilecek, sendika başkanı 5 kuruşluk zam yapılmasını önerecek ama çalışanlar tek kuruşluk özveride bulunmayacaklar!

Yok arkadaş ben bunu hazmedemem!

…

Elektrikteki gerçek şu;

Kilovat başına şu anda 44 kuruş ödediğimiz elektrik şu anda 49 kuruş yapılmak isteniyor…

Akaryakıt maliyetlerine gelince bu rakam kilovat başına 27 kuruş!

Gerisi de maliyet!

Peki ne var maliyetlerde;

Personel gideri, emekli maaşları, bakım ücretleri, yatırımlar, AKSA'ya verilen kiralar, cari giderler, finans maliyetleri ve amortisman için ayrılan paralar..

Elbette gelir olan yerde gider de olacak ve buna kimse bir şey diyemez!

Ayrıca kaçak elektrik çekenlerin parasını biz ödüyoruz, sosyal yardımdan ödenenlerin elektriklerinin yarısını biz ödüyoruz, sanayicinin kullandığı elektriğin bir kısmını biz ödüyoruz hatta araba galerilerine sağlanan ayrıcalık için onların da kullandığı elektriğin bir kısmı yine bizim faturalara yansıtılıyor!

Olacak gibi değil!

…

İsmet Akim'in şu çarpıcı açıklaması çok önemliydi;

Bizim devlet zenginden alıp fakir fukaraya vermesi lazım ama tam tersini yapıp fakirden alıp zengine veriyor!

Haliyle kurumun ilk döviz zammında yüklendiği kesim vatandaş oluyor hele de dar gelirli vatandaşların içler acısı halini ne gören var ne duyan!

Ve yine İsmet Akim ve ekibine göre, istenen zamlar keyfi değil kurumun ayakta kalması için yapılan zamlar…

Ama şunu da vurgulamadan edemiyorlar;

"Devlet fiyat artışlarını subvansiye etmeli ve bu kadar vatandaşın üzerine yüklenmemeli…"

Doğru söze ne denir ki!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları