Yakışmadı hoca!

Yayın Tarihi: 19/09/15 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

YÖDAK Başkanı Hüseyin Gökçekuş'u anladığım yanları var anlayamadığım yanları var…

Önce anlayamadıklarım:

Bu ülkedeki çok sayıdaki profesörlerden birisin…

İyi bir akademik geçmişin var geleceğin de…

Sadece KKTC'de değil dünyanın neresinde olursan ol istediğin okulda iş bulursun!

YÖDAK gibi her ne kadar devletin fazla ilgi göstermediği ama üniversiteler için hayati olan bir kurumun başındasın…

Bu kadar özelliğe sahip biriyken kendini zanlı durumuna düşürmenin anlamı ne!

Sanki de manşetlere düştün iyi mi oldu yani?

…

Kısmen şöyle anlarım;

YDÜ'nün bugünlere gelişinde katkın büyük…

Bu üniversitemize görevin süresince çok şeyler verdin, belki karşılığını alamadın…

Ama gönül bağı her şeyin ötesinde gelir;

Belki de söz verdin ve sözünden dönmemek için böyle bir yasa dışılığa geçit verdin!

Söz ağızdan çıkar deyip patronu kıramadın…

Hatta istemeye istemeye bu usulsüzlüğü yaptın!

Ama bak gördün mü işte…

Ne kadar uzun bir süre geçse de her şey er ya da geç ortaya çıkıyor!

Değer miydi be hocam…

…

Ülkemizin vazgeçilmez hastalığı bu;

Mesleğinde en başarılı olan isimler bile ya siyasetçilerin elinde ya da patronların oyuncak gibi kullanılıyor…

Bunun için devletin makamlarından birisinin koltuğunda oturmak yeter de artar bile!

Ama bu kez suç epey önemli ve büyük;

Olumlu kara çıkmamış bir konuda yönetim kurulunun görüşünü hiçe sayıp kararı olumlu gibi gösterip geçirmek ve bir üniversiteye haksız rant sağlamak!

Ha keşke doğru olmasaydı dedim bu haber için ama belgeler de yalan söylemez ki hiçbir zaman!

Hüseyin hoca adına üzüldüm bu olayda…

…

Gökçekuş'un yerinde olsam ne yapardım bilir misiniz;

Ne polis, ne avukat ne de yargı süreci…

Hemen bugün önüme beyaz kağıt ve kalem alıp doğru olanı yapardım!

İstifa etmek de erdemdir klasik düşüncesiyle…

Hüseyin hoca bunu yapar mı hiç sanmam ama yargı sürecini seçerse belki de yıllar sürecek olan bir uzun maratonda hem kendisini yoracak hem de kurumu!

Bunu çok iyi düşünüp taşındıktan sonra fazla da beklemeden kararını vermeli…

Bundan böyle eğitim camiasının yüzüne nasıl bakarsın bilemem ama belki de özür dileyip istifa yolunu seçersen kim bilir belki de o erdem seni küçültmez aksine daha da büyütür!

Karar senin artık!

7 öğretmen yine işe gitmedi!

Şht. Ertuğrul İlkokulu'nda sorun çözüldü değil mi!

Orada çözüldü ama sorun başka okullara yansıdı.

Bakanlık resmi yazı yazmadı diye 7 öğretmen yeni okullarına gitmiyorlar.

Müdürler isyanda!

Şimdi 7 okulda birden sorun yaşanıyor!

Bir işi de doğru yapsanız olmaz değil mi!

Allah mustahakınızı versin sizin, başka ne diyeyim…

Talat'ın açıklaması düşündürücüdür!

CTP-BG Genel Başkanı Mehmet Ali Talat'ın iyi bir çözüm yanlısı olduğunu bilmeyen yok…

Kıbrıs konusunda da bir çoğundan deneyimlidir, Rum kesimi yöneticilerini de herkesten iyi tanır…

Ama son açıklaması epey garibime gitti, diyor ki Talat;

"Kıbrıslı Türklerin 'hayır'ı bizi derin izolasyonlara iter!"

Açıkça olası bir referandumda Kıbrıslı Türkleri 'evet' demeye çağırıyor…

Buraya kadar tamam da;

Ortada henüz fol yok yumurta yok!

Daha bir çok önemli husus görüşülmemişken Talat gibi bir deneyim nasıl olur da vatandaşa 'evet' çağrısında bulunur!

Varsa bir izahı lütfen açıklasın…

Devlet okullarında yığılma var!

Son yıllarda eğitimdeki kalite düşüklüğü ile eylem ve grevlerin velileri özel okullara yönelttiği malum…

Önceleri parası olanlar çocuklarını daha güvenli hissettiği özel okullarda okuturken sonra parası olmayanlar da ne yapıp ne edip bir yerlerden borçlanıp özel okullara yöneldiler!

Ta ki bu yıla kadar…

Şu anda dövizin de patlamasıyla özellikle dar gelirli aileler artık özel okullardan vazgeçip yine devlet okullarına dönüş yaptılar o da mecburiyetten dolayı!

Şu anda devletin neredeyse bütün okulları kapasitelerinin çok üzerinde öğrenci kayıt ettiler ve kimi ek sınıf açarken kimi de imkanı olmadığı için 40 kişilik sınıflarda eğitim vermeye çalışıyor…

Durum bu kadar vahimdir!

İki belediye çalışanı!

Dün sabah sandviçimi yerken aynı mekanda iki kişinin sohbetine kulak misafiri oluyorum;

Birisi Lefkoşa Türk Belediyesi'nde diğeri de Girne Belediyesi'nde temizlik işçisi…

Kurban Bayramı'nda ek mesai alacakları için ikisi de hesap kitap peşinde;

Lefkoşa Türk Belediyesi'nde çalışan arkadaş hesabını yapıp alacağı ek mesainin bin 120 TL olacağını söylüyor…

Diğerinin yüzü daha gazla gülüyor;

O da alacağı ek mesai ücretinin bin 970 TL olacağını ifade ediyor!

Paylaşma gereği duydum…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları