Becerikli anestezist ve cerrah!

Yayın Tarihi: 29/09/15 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Yaklaşık bir yıl kadar önceydi;

Lefkoşa Devlet Hastanesi'nde kadrolu olarak çalışan bir anestezi uzmanı burada bir ameliyata girmiş ve hastayı uyuttuktan sonra kendisine gelen bir telefondan sonra hastayı bırakıp başka bir özel hastaneye gidip yine başka bir ameliyata girmiş ve oradaki hastayı da uyutmuştu…

Sonra haliyle apar topar devlet hastanesine dönmüştü!

Hastayı uyuttuktan sonra bırakıp gitmek mesleki bir hataydı, devlette çalıştığı için özel hastanede aynı anda ameliyata girmek yasalara aykırılık teşkil ediyordu!

Konu basına yansımadı ama hakkında soruşturma açıldı bir yılı geçti soruşturma sonuçlanmadı, halen devam ediyor!

Hoş soruşturma sonuçları pek de kimsenin umurunda değil…

…

Geçtiğimiz Mayıs ayı içinde;

Anneler Günü'nde bir kadın hastanın özel bir hastanede ameliyatı söz konusuydu…

Ameliyat edecek olan cerrah da Lefkoşa Devlet Hastanesi'nde kadrolu cerrahlarındandı!

Ameliyat devlet hastanesinde değil bir özel hastanede gerçekleşecekti…

Hasta özel hastaneye sevk edildi ve buradaki doktorlar bu kadın hastanın ameliyatının riskli olduğunu, o şartlarda kesinlikle ameliyat edilmemesi görüşünü ortaya koydular.

Ama gelin görün ki devlet hastanesinde çalışan cerrah arkadaş ameliyatta kararlıydı ve özel hastane anestezi uzmanı ameliyata girmeyince yine devletteki yakın arkadaşı olan anestezistti ameliyata soktu kadını ameliyat ettiler…

Devlette çalışan cerrah ve anestezist özel hastanenin tüm uyarılarına rağmen bu riskli ameliyatı gerçekleştirdi, kadın komadan çıkamadı, acil olarak devlet hastanesine sevk edildi ama kurtarılamadı…

Ameliyat edilen kadın kısa sürede öldü!

Konu gündeme bile gelmedi, soruşturma bile açılmadı…

…

Ve geçen hafta bir özel hastanede ölümle sonuçlanan ameliyat olayı;

Burada ihmal var ya da yok çok da önemli değil!

Ama ne büyük bir tesadüf ki bu ölen hastayı ameliyat eden ekip yine aynı devlette çalışan cerrah ve anestezistten oluşuyordu…

Bu olay acılı ailenin şikayeti üzerine önce basına sonra da polise yansıdı, aile hastane yönetiminden şikayetçi oldu…

Masada kalan hastanın cesedi toprak altından çıkarılıp otopsi yapılacak ve hata var mı yok mu ortaya çıkacak…

Sonra da soruşturma devresi başlayacak!

Artık ne zaman sonuçlanır ya da sonuçlanır mı onu da sadece Allah bilir…

…

Son olay basında büyük yer tuttu;

Manşetlere taşındı ve bazı açıklamalar yapıldı;

Hastanenin sahibi yılların doktorunun bir açıklamasını okuduk, üzüntülerini dile getirdi…

Onun iyi niyetinden kesinlikle bir şüphemiz yok ama elbette burada da bir takım yanlışlar söz konusuydu…

Öncelikle devlette çalışan bir cerrah ile anestezi uzmanının yasal olmadan özel bir hastanede ameliyat yapması yasa dışı bir olaydı!

Bir başka açıklama Tıp-İş'ten geldi;

Tıp-İş olayı mercek altına alıp detaylı bir inceleme başlatacağına meslektaşlarını koruma gailesi ile basını günah keçisi ilan etti…

Onlara göre basında doktorlara karşı bir linç hareketi başlatılmıştı çünkü!

Ameliyatın hata ya da hatasız olması ile devlet çalışanı doktorların özelde çalışması görmemezlikten gelindi çünkü onlar sorumlu olarak sadece basını hedef almışlardı!

Hem Tıp-İş, hem de Tabipler Birliği'nin basını suçlamayı bir yana bırakıp bu olayın daha derinine inmesi gerekiyor ve bunu onlardan bekliyoruz!

…

Peki bu konuda Sağlık Bakanlığı ne yaptı;

Basında bu kadar haber, ailenin suçlamaları, polisin olaya el atması ve yeniden otopsi olayı!

Ne mi yaptılar;

Kafayı deve kuşu gibi kuma gömdüler!

Tek bir açıklama bile yapmadılar yapmaya da niyetli görünmüyorlar…

Bu biraz garip değil mi sizin için de!

Sağlık Bakanlığı ya kendini bu ülkenin bir bakanlığı olarak görmüyor ya da yaşanan olaylar sanki de bu ülkede olmuyor da uzayda filan bir yerlerde oluyormuş gibi büyük bir duyarsızlık içindeler…

İyi de nereye kadar?

"Yakamızdan düşün artık!"

"Okulun ilk gününde grev ve eylem yapıp okula yeni başlayan çocukları üzüp ağlatan, ardından özel okulları ve eğitim sistemini eleştiren, kendi eliyle ülkedeki eğitimi kaosa sürükleyen, temsil ettiği meslek gurubunun itibarını yerle bir eden bazı sendikalara sesleniyorum: "Bu ülkenin yakasından düşün artık! Sizi daha fazla taşıyamıyoruz."

(Meriç ERÜLKÜ)

"Eğitim ile ilgili ezbere konuşulmasın!"

"Eylemlerimizi, bakanlığı ve tabii ki hükümetleri eğitimi iyileştirmek adına yapıyorduk. Bu gün de değişen birşey yok. Biz öğretmenler toplu olarak (sendika olarak değil) kaç kez eğitim bakanlığına çağrılarak eğitim ile ilgili önerilerimizi dinlediler, notlar aldılar. Ancak alınan notlar rafta tozlanmaya terk edildi. Eğitim şuralarında alınan kararlar uygulanıyor mu? Neyse bu kadarla kalmak istiyorum. Sadece dileğim: Eğitim ile ilgili ezbere konuşulmasın. Öğretmenler ve onların sendikaları ile ilgili önyargılı tutum ve davranışlar sergilemek, onları şucu-bucu ilan ederek saygınlıklarını zedelemek, sorunların sorumlusu olarak göstermek hiç bir şekilde eğitimi düzeltmeye yararı olmayacağını görmemiz lazım…"

(Soner ARİFLER)

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları