Derinya'ya dikkat!

Yayın Tarihi: 05/10/15 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

23 Nisan 2003 yılından bu yana 12 sene geçmiş…

Ama dün gibi hatırlarız!

Bir heyecan bir koşuşturma ve tazelenen anılar…

Sonra ardı ardına açılan kapılar!

Kimine göre kapılar açıldı daha iyi oldu kimine göre tam aksi görüş, özellikle esnaf bu işten kaybetti…

Zaten şimdiye kadar açıklanan rakamlar bile Kıbrıslı Türklerin Güney'de daha fazla para harcadığını gösteriyor!

Örneğin 2014 yılında Türkler Güney'de 10 milyon Euro harcarken, Rumların Kuzey'de harcadığı para sadece 3.5 milyon Euro!

Kalite ve ucuzluk varsa elbette ekonomi her şeyden önemli olduğu için bir nebze anlarız harcanan bu paraları!

…

Şimdi Derinya kapısının açılması gündemde;

Özellikle bazı inisiyatifler bu kapının açılması için bastırıyor!

Bunun adını da 'esnaf çok kazanacak' propagandasıyla süslüyorlar…

Amaç bu konuda bir baskı unsuru yaratıp halkın bu kapının açılışını çok istiyormuş gibi bir hava yaratmak…

Derinya açılacak, sonra gelsin paralar!

Rumlar değil yemeklerini, içecek sularını bile yanlarında getirirken daha fazla para nasıl harcarlar çok da inandırıcı değil…

Aslında bazılarının amacı Rumların burada para harcaması filan değil, niyet çok farklı!

Rum kesiminin gözüne girmek, onlara verilen sözleri yerine getirmek, almaktan daha çok vermek…

Biz iyi niyetli olalım da gerisi önemli değil!

…

Sevgili okuyucular;

Derinya kapısının açılması konusunda kamuoyunun bilmediği çok şeyler yaşanıyor perde gerisinde…

Bu konuda Anastasiadis'in tek bir hedefi var o da Kıbrıs Türklerinin egemenliklerinin hakim olduğu toprakları delip geçmek!

Ve bunu toplumuna karşı siyasi malzeme olarak kullanmak!

Eğer onların güzergahta bu kapı açılırsa Anastasiadis'in halkına söyleyeceği şu;

"İşte gördüğünüz gibi Kıbrıslı Türklerin egemen olduğu hem de askeri alanı da deldik geçtik!"

Yani zafer elde etmiş olacaklar bu sayede!

İşte bütün amaç budur, bu kapı bu şartlarda açılırsa Anastasiadis, Kıbrıslı Türk lider Akıncı'yı dize getirmiş olacaktır, durum sadece bundan ibarettir!

…

Akıncı, şımarık Rum halkının lideri Anastasiadis'i bu kadar niçin mutlu etmek istesin çok anlayamam…

Ama eminim ki bazı gerçekleri kendisi de gayet iyi bilmektedir;

Anastasiadis'in tek amacı bu kapı açılırken güzergahın Türk askeri birliğinin içinden geçmesidir…

Gerekçe olarak da güzergahın çok uzun olacağını göstermektedir!

Hatta bu yolun 15 kilometre uzayacağını iddia etmektedir, bunu bizim içimizden de bazıları gerekçe olarak göstermeye başladılar ama kamuoyunu bilerek yada bilmeyerek yanıltıyorlar!

…

Derinya kapısının Rumların istediği güzergah kullanılarak açılmasının bir takım sakıncaları vardır;

Öncelikle 1996 yılında burada iki Rum genci sınır ihlali yapıp Türk bayraklarını indirmek için faaliyette bulununca vurularak öldürülmüşlerdir…

Rumlar için hassas bir bölgedir ve genelde bütün eylemler burada yapılır, ileride olabilecek bir takım ciddi eylem ve etkinlikler kötü sonuçlar yaratabilir…

Yine mayınlı bir bölge üzerinde olduğundan bir takım olumsuzluklar yaşanabilir…

Ayrıca bu güzergah ciddi bir para harcaması gerektirmekte ve bunun kaynağı henüz netleşmemiştir…

Ve 15 kilometre uzunluk iddiası tamamen palavradır çünkü Rumlara önerilen güzergah sadece 700 metrelik bir yoldur!

Ve çok daha önemlisi askeri birliğin içinden geçmesi istenen yolun perde gerisinde bir takım siyaseten öne geçme gayretleri görülmektedir!

Akıncı ve ekibi Derinya konusunda Anastasiadis'in mutlu etmekten daha ziyade Kıbrıslı Türklerin bir takım haklarını da göz önünde bulundurmak zorundadır…

Madem ki bazı konularda her iki tarafın da gönlü olacaksa bu tek taraflı değil kesinlikle iki tarafın da hassasiyetleri göz önünde bulundurularak yapılırsa ne ala!

Sadece uyarma gereği duyduk…


Hükümet sallanıyor!


UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün Türkiye'den gelen su konusunda Anadolu Ajansı'na çok önemli bir açıklama yaptı ve hükümetin bozulacağı yönünde ilk mesajları verdi…

Bilindiği gibi CTP-UBP hükümeti aslında perde gerisinde bir takım sıkıntılara rağmen hep uyumlu hükümet mesajı verilmeye çalışıldı…

Ama su konusunda öyle gelişmeler yaşanmaya başladı ki eğer ortak bir yol bulunmazsa bu hükümetin çok fazla yaşama şansı kalmamıştır!

Zira CTP Türkiye'nin Kıbrıs politikalarına hep temkinli yaklaşıp özellikle iç meselelerde Ankara'yı devre dışında tutan bir çizgidedir…

Ama UBP bunun tam tersi bir yolda olup Ankara'ya göbekten bağlı, çok fazla direnç göstermeyen ve Anavatan-Yavruvatan ilişkisine sığınan bir yapıya sahiptir!

Bu da demektir ki çok yakında bu iki partiden bir tanesi devre dışı kalacaktır…

Erken seçeneğini de kimse göz ardı etmesin!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları