Bu sepet bakanın, bu sepet müsteşarın!

Yayın Tarihi: 25/12/15 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Yüzsüzlüğe bakar mısınız;

Yeni yıla girmeye hazırlanıyoruz ya...

Bazı büyük ve KKTC'ye hükmeden şirketleri yeni yıl hediyeleri heyecanı sardı!

Şirket içinde özel odalarda hediye paketleri yapılıyor...

Çalışanların önemli kısmı bu odada mesai yapıyor, sepet doldurup paket sarıyorlar!

En fazla da hükümette olan isimler dikkat çekiyor...

Bakanlar, müsteşarlar ve kilit isimler!

Menü de çok zengin;

Koskocaman bir hindi!

En pahalısından viskiler...

Çikolata paketleri...

En kalitelisinden kuru yemişler!

...

Lütfen buraya çok dikkat ediniz;

Hazırlanan yeni yıl sepetleri bakanlıklara filan gönderilmiyor!

Bakanlıklara telefon açılıyor, bakan şoförlerinin gönderilmesi isteniyor...

Adamlar devletin çalışanlarını ayağına çağırıyorlar resmen!

Haklılar çünkü bir çoğu kendilerini devletin üstünde görüyorlar, öyle de zaten...

Şoförler çağrılıyor huzura, sepetler teslim ediliyor!

Adama göre muamele yapıyorlar;

"Bu sepet bakanın, bu sepet müsteşarın..."

Şoför soruyor;

"İkisinin arasında ne fark var ki?"

Sepetleri tanzim eden görevli sinsi sinsi gülerek;

"Bakanın viskisi daha pahalı..."

Sonra ekliyor;

"Anlarsın ya!"

...

Vay kuzum vay!

Ye kürküm ye meselesi bu resmen...

Bakana en büyük paket, içinde en kalitelisinden viski farkı!

Müsteşara gönderilen viski bir alt kalite...

Müdürün ki daha da ucuz!

Babalarının hayrına değil elbet bu hediyeler...

Vardır bir bildikleri muhakkak!

Tek yanlışları hindiyi buzlu göndermek...

Ha keşke birileri düşünseydi de içini pilav ve üzümle doldurup sıcak sıcak gönderselerdi bakanların, müsteşarların evine yılbaşı akşamı!

Ne büyük düşüncesizlik değil mi...

...

Şimdi çok merak ederim inanın;

Bakanlar ve müsteşarlar bu pahalı sepetleri evlerine götürürken hiç mi vicdanları sızlamaz!

Bu arada gelen yeni yıl hediyelerini evine götürmeyip de çalışanlarına dağıtanları bir yana koyuyoruz, böyleleri de var çünkü!

Ama ya gizliden gizliye makam aracının arka bagajına sepetleri koydurup evlerine gönderenler...

Hiç sıkılmaz, hiç utanmaz hiç yüzleri kızarmaz mı acaba diye içimden geçiririm!

Bunlar bildiğimiz peki ya bilmediklerimiz o da çok ayrı bir mesele...

Ve düşünürüm;

Üç kuruşluk beleş sepeti evine kabul edenler bunun günü geldiğinde bir bedeli olacağını hiç düşünmezler mi diye!

Devlette 38, özelde 20 öğrenci!

KTÖS'ün dünkü açıklaması önemliydi;

Girne 23 Nisan İlkokulu'nda bir sınıfta 38 öğrencinin eğitim gördüğünü belgelediler!

İnanılır gibi değildir bu...

38 öğrencinin bulunduğu bir ortamda sağlıklı bir eğitim verilmesi mümkün mü!

Ama özelde durum çok farklı;

Dersliklerde taş çatlasın 20-22 öğrenci eğitim görüyor...

Her sınıfın Türkçe öğretmeni farklı İngilizce öğretmeni farklı...

Bu durumda vatandaşın boğazından bile kesip çocuklarını özeldeki okullara yazdırması normal değil mi!

Plaket ve resepsiyon hükümeti!

Plaket yapıp satanlar biraz kızacak ama...

Anladığımız kadarıyla bu işten epey kar ediyorlar, helal olsun!

Gördüğümüz kadarıyla da en fazla devlet kurumları rağbet ediyor bunlara...

Gün geçmiyor ki plaket vermeyen ya da almayan bir devlet kurumu olmasın!

Gözüme battı doğrusu;

Başbakanlık Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu'nun kuruluşunun birinci yıldönümü nedeniyle ilgili kişi, kurum ve kuruluşlara plaket takdim edilmiş!

Bana göre iş ola bu durum...

Şunu sorgulayan hiç kimse yok;

Bu komisyon kurulduğu günden bu güne elle tutulur ne yapmış?

Kaç kişiyi bu illetten kurtarmış!

Hadi açıklayın bakalım...

Eğer varsa değil plaket alınlarından öpelim!

Ahmet Benli farkı!

Malum yeni yıl hazırlıkları…

Sokak ve caddeler ışıl ışıl, belediyeler adeta birbiriyle yarışıyor.

Gönyeli ve Lefkoşa komşu belediye, Gönyeli çemberinde müthiş bir ışık gösterisi…

Ta ki Lefkoşa sınırına kadar!

Gönyeli Belediye Başkanı kim ne derse desin bu işi iyi biliyor, her sene yeni bir ışık düzeni ile Lefkoşa'ya girişi aydınlatırken Lefkoşa sokakları akşam bir saatten sonra ıssız ve karanlık!

Dereboyu'ndan ötesi yeni yoldan nasibini alamıyor…

Elbette yeni yıl süslemeleri illa ki olacak demiyoruz ama iki belediye arasında dağlar gibi fark olunca da bir Lefkoşalı olarak insan biraz kıskanıyor yani!

Lapta Huzurevi'ni unutmayalım lütfen!

Özellikle de bakan ve müsteşarlara hindi, viski ve kuruyemiş gönderen şirketler;

Kimse onlara pahalı hediyeler gönderdiniz diye elbette suçlayamaz ama bu ülkede yeni yıla aileleriyle giremeyecek olanları da unutmamak lazım diye düşünüyoruz.

Örneğin Lapta Huzurevi'nde kalan 40 kadar yaşlı insanımız var…

Büyük ihtimal o gece televizyonun karşısına oturacaklar ve erken saatlerde de yatacaklar!

Yeni yıl hediyeleri için binlerce lira harcayanlar acaba oradaki insanlarımızı da düşünme zahmetine katılırlar mı?

Orada bir el öpmek para ili değil!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları