Üç Limuzin sahibi bakan kim!

Yayın Tarihi: 25/04/16 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Şaka gibi değil mi!

Ama şaka değil yüzde yüz gerçek…

Halen şu anda bakanlık koltuğunda oturan bir zatın tam üç tane son model limuzin marka aracı var!

Kayıtlar böyle söylüyor…

Birkaç güne kadar da elimize ulaşacak!

O zaman ismiyle ereceğiz bakanın ismini ve soracağız…

Ne iş diye!

Şu anda bakan olan birisi Türkiye'de niçin 3 adet ultra lüks limuzin araç sahibi olsun ki…

Kendisi bu konudaki sorulara şöyle cevap veriyor;

"Limuzinler benim adıma ama benim değil!"

Türkiye'de bir arkadaşına kıyak yapmış…

Araçları kendi pasaportuna işletmiş, büyük ihtimalle gümrük muafiyeti için!

Aslında bir bakanın Türkiye'de üç adet limuzin sahibi olduğu bundan iki ay önce öğrenilmiş…

Hem de AK Parti'li bazı kurmaylar tarafından!

Demek ki bunlar bizim bakanların Türkiye'deki mal varlıklarını filan da araştırıyor olsa gerek ki bir bakanın üç limuzin sahibi olduğu da böylece ortaya çıkmış…

Bunda iki ay kadar önce…

Bir KKTC ziyaretinde dile getirmişler!

Bir sohbet anında ilgili bakanın ismi konuşulurken AK Parti'li yönetici cep telefonundaki bazı belgeleri göstermiş…

Görenler de şaşa kalmış!

KKTC'de bakanlık payan bir kişi Türkiye'de niçin limuzin sahibi olsun ki…

Hem de üç tane birden!

Eğer gümrük muafiyeti varsa bu bakan komisyon aldı mı almadı mı…

Kendisi 'almadım' diyormuş ama o zaman bu kıyak niye!

Hayrına yapacak değil ya…

Demek ki bizim siyasiler bundan böyle şuna çok dikkat edecekler…

Özellikle de Türkiye'de yatırım filan yaparken!

Birileri kendilerini çok ciddi olarak takip ediyor…

Hem de oradaki bütün hareketlerini!

Masum ya da değiller…

Tüm şahsi bilgiler dosyalanıp üst makamlara bildiriliyor!

Üç limuzin olayı da dosyalanmış ve kayıtlara geçmiş…

Elbet bunun perde gerisini de öğrenmek isteyeceklerdir!

Masumane bir kıyak geçme mi yoksa olayda avanta var mı diye…

İşte bizde siyaset ve siyasetçinin içler acıcı durumu bu vaziyette…

Sana ne be kardeşim, Türkiye'de limuzin işi yapanlar kelli felli adamlardır muhakkak!

Gümrüğü ne ise ödesinler…

Onlara kıyak yapmanın ne alemi var şimdi!

Sen istediğin kadar dürüst ol, namuslu ol, haysiyet sahibi ol, bu olay ortaya çıkınca insanlar akıllarından geçirmeyecekler mi bu işte bir 'komisyon' olup olmadığını…

Sonra nasıl cevap vereceksin sen insanlara, nasıl anlatacaksın bu işten avanta yemediğini!

Bak hem Ankara hükümetinin bile kulağına kadar gitmiş limuzin olayı…

Cep telefonlarında adının olduğu belgeleri göstermeye başladılar insanlara!

Bütün bunları göz önüne aldıysan…

İşte o zaman mesele yok demektir!

Ama sonra da ağlayıp sızlama olur mu…

Hele de araya sakın aracı koyma arkadaş, şimdiden haberin olsun!

"Ben filanın oğluyum" deyince!

"Bundan iki gün önce sanayide 50CC motor ile yemek almaya giderken A.A. isimli polis tarafından durduruldum.

Kasketim olmadığı için bana 260 TL ve 30 puan yazdı ve akıllandım.

İşin tuhaf tarafı benden önce ehliyetsiz ve kasketsiz bir çocuğu durdurdu ve babasını tanır diye bıraktı. 'Git dükkana geliyorum' dedi.

Çocuğu dün parçacıda gördüm ve polisin ceza yazıp yazmadığını sordum.

"Yok ben filanın oğluyum yazmadı" dedi!

Allah korusun bu çocuk kaza yapsa sorumlusu kim olacak?"

(İrfan ALICI)

4 bin tapu niçin bekliyor!

Ekonomik durum malum…

Hükümet bu ay Merkez Bankası'ndan 70 milyon TL borçlanıp maaşları ödeyecek!

Hoş sonra ekonomik protokol imzalanıp musluklar açılacak ve genelde bir rahatlama yaşanacak ama geçenlerde bir müteahhit arkadaşla sohbette tapudaki bekleyen onay belgelerini gündeme getirmişti…

Tam 4 bin tapu onay bekliyormuş!

Sırf bunların bile onaylanmasından dolayı devletin kasasına 300 Milyon TL gireceğini ifade etti…

Ben de hayretler içinde kaldım!

Para yok diyoruz ama para getirecek olan icraatlara bir türlü yönelmiyoruz…

Maliye Bakanı Denktaş'a duyurulur!

"Bet salonları gazinolar içine alınsın!"

"Sayın Özadam,

Geçmişte bütün bet salonları gazinolar içinde yer alırken şimdi sokak başlarına yerleşti.

Lütfen dikkat ediniz ilçelerde ana caddelerde büyük mağazalar kapanırken yerlerine anında bet ofisleri kuruluyor.

Çünkü ülkede en fazla kazandıran sektör kumar haline geldi.

Bet salonları hızla yaygınlaşıyor ama hükümet edenler uyuyor. Geçenlerde siz de kaleme almıştınız, bet salonlarından gelecek olan gelirle gençlere spor tesisi yapmak gibi bir saçmalık olamaz.

İlk bakışta küçük bahis oyunu gibi görülen bet salonları aileleri kökünden yıkıyor.

Ülkemizde misafir olan öğrenciler bile bu illetin müptelası olmuş durumdalar.

Saatini, bilgisayarını satıp bet salonlarında kaybedenler bile var.

Lütfen bu konulara daha fazla yer verin ve diğer meslektaşlarınızı da uyarın!

Saygılarımla…"

(Güven Soysal)

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları