Türkiye kökenliler kaynıyor!

Yayın Tarihi: 12/05/16 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
Aslında benim için sıkıntılı bir yazı bu…

KKTC'de yıllardan beridir yaşayan insanlar 'TC kökenliyiz' dendiği vakit bunu kaleme almak bile bunaltıyor beni!

Elbette kimsenin kökenini inkar etmesi olası değil ama en azından benim tanıdığım insanlar 'biz TC kökenliyiz de onun için belli kaynaklardan yararlanamıyoruz' dendiği zaman derecesiz üzüntü duyuyorum…

Bu iddiaların elbette gerçek payı da zaman zaman oluyor ama bunca yıldır burada ikamet edip de ya da burada doğup büyüyüp çoluk çocuğa karışanların yeri geldiği zaman 'TC kökenliyiz ama…' gibi sözleri belli ki yıllar geçse de yeteri kadar entegre olamamanın, ya da siyasilerin rant kavgalarının bir parçası!

…

Şimdi yeni bir senaryo var karşımızda…

Aslında bu senaryo UBP'nin bakanlarının belirlenmesinden sonra yazıldı sanki de…

UBP Genel Sekreteri Dursun Oğuz'un bakan yapılmaması sanki de bir şeylerin fitilinin ateşlenmesi oldu!

Dursun Oğuz da dahil bir çok Türkiye kökenli sivil toplum örgütü ve burada yaşayıp kökleşen Türkiye kökenliler bir kez daha şu soruyu gündeme getirdiler:

"Türkiye kökenli bir vekil niçin bakan yapılmadı!"

Sonuçta UBP'nin 7 bakanlıktan en az bir tanesini Türkiye kökenli olan Dursun Oğuz'a verilmesi beklentisi vardı…

Olmayınca da kafalar bir hayli karıştı!

…

Ben atlatıldı sanıyordum ama demek ki o badire atlatılmamış…

Şimdi de UBP içinde çok ciddi bir atama krizi yaşanıyor!

Henüz resmi açıklanmasa da devletin üst kademelerine atanacak müdür ve müsteşarlar belli oldu gibi!

Şimdi de soru şu;

"Türkiye kökenli bürokrat sayısı niçin yok denecek kadar az!"

Olaya objektif baktığınız zaman 'Türkiye kökenliler kendilerini niçin bu kadar soyutluyorlar' diyebilirsiniz ama duygusal baktığınız zaman da 'bu ayrımcılık niye' sorusunun gündeme gelmesi gayet doğaldır…

…

Önce bakanlık atamaları sonra da bürokrat atamalarından sonra şu sıralar Türkiye kökenliler arasında ciddi bir kıpırdanma yaşanmaya başladı…

Özellikle buradaki dernekler yaptıkları gizli toplantılarla 'istifa' konusunu tartışmaya başladılar!

Bu olası eylemin mesajlarını da UBP'li bazı kurmaylara göndermeye başladılar bile…

Bir başka konuşulan ve tartışılan ise yeni bir partinin artık kaçınılmaz olduğu!

Geçmişteki Yeni Doğuş Partisi örneği bir oluşumdan bahsediliyor…

Ne kadar tutar bilinmez ama KKTC'yi vatan bilip kendini buradan soyutlamayanların ilgisinin yeterli olmayacağını düşünüyorum!

…

Bu konuda başka iddialar da var…

Ankara'da bazı siyasetçiler bu konudaki bir gelişmeye sıcak bakıyor hatta ciddi destek vermeye hazırlanıyor!

Doğru ya da yanlış bilemem ama şu anda Türkiye kökenliler arasında tartışılıyor hep bunlar…

O zaman da hep ÖRP vakası geliyor insanın gözünün önüne!

Türkiye'nin desteklediği, hatta bana göre kurdurduğu bir siyasi parti ve sonrası…

Çok ama çok hassas bir konudur bu!

Ve bu projenin mimarları böyle bir operasyon başlatacaklarsa daha geniş bir çerçeveden bakmalıdır bu yeni oluşum işine…

Kaş yapayım derken göz çıkarmasınlar!

YÖDAK'a yeni yasa geliyor!

Ülkede şu an tam bir üniversite enflasyonu yaşanıyor...

Onlarcası ise imza bekliyor!

İmza beklyenlerin de bir çoğu tamamen ticari rat elde etmek için sabırsızlanıyor...

Bu konuda Milli Eğitim Bakanı Özdemir Berova da endişeli!

Öğrenci sayısının kalite demek olmadığını da gayet iyi biliyor...

Onun için YÖDAK'a yeni yasa hazırlanması ve yeni üniversitelerin bu yasa ile kurulması için bir ön çalışma başlatmış bile!

Güçlü kadro ile denetleme ve akreditasyonda etkili bir YÖDAK için devletin diğer kademelerini de devreye sokarsa pek ala ki şu anki şaibeli görünümünden de sıyrılmış olacak!

Burasını bazı üniversite sahipleri değil devletin kendisi yönetecek...

Umarız gücü buna yeter!

Kürtaj dosyası ne oldu!

Vatandaş da biz de bu konuda duyarlıyız…

Yasa dışı kürtaj davası bir türlü sonuçlanmadı ya, kamuoyunda büyük bir rahatsızlık var!

Emareler İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi, iki aylık bir çalışmadan sonra dosya geldi ve sonuç yok!

Dosya tekrar geri gönderildi…

En dikkat çeken konu ise devletin her hangi bir kurumundan resmi açıklama yapılmaması!

Başsavcılık sessiz…

Polis sessiz…

Sağlık bakanlığı yine sessiz!

Durum böyle olunca da insanın aklına hep şu soru geliyor:

"Bunlar işten yırtacaklar mı acaba!"

Ne kadar ayıp!

"Yılarca arkasından yürüdükleri,

Makam koltuklarında oturdukları devletin kurucusu,

Rauf Raif Denktaş'a

Bir anıt mezar yapmaktan aciz yöneticilerin yönettiği bir ülkede yaşıyoruz.

Ve...

O aciz devlet yöneticileri,

Türkiye'den alacakları para ile kurucu Cumhurbaşkanı'na anıt mezar yapılacağını duyuruyor.

Ne kadar ayıp.

Har vurup harman savurmaya paraları var ama.."

(Ülken FAHRİ)
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları